Kaynak, AFPHaber bilgisi9 Temmuz 2025, 05:01 +03Güncelleme 48 dakika önce
PKK’nın silahlarını bırakma kararını uygulamaya koyması için kritik geri sayım başlamış durumda. Son dakikada bir fikir değişikliği olmadığı takdirde, örgütün 11 Temmuz Cuma günü düzenlenecek bir merasimle silahsızlanma sürecini resmen başlatması bekleniyor. Bu törenin hemen öncesinde, PKK lideri Abdullah Öcalan tarafından hazırlanan bir mesajın kamuoyuyla paylaşılması öngörülüyor. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) çevrelerinde, Öcalan’ın bu defa örgüte bir “video mesaj” aracılığıyla sesleneceğine dair güçlü bir beklenti bulunuyor.
Sürecin provoke edilme veya sabote edilme ihtimaline karşı tören öncesinde ve devam ettiği sırada çok katı güvenlik tedbirleri uygulanacak. Silahsızlanma sürecinin başlaması dolayısıyla Irak’ta bulunan Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın, bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş’u ziyaret ederek, parlamentoda gerçekleştirilecek faaliyetler hakkında bir görüş alışverişi gerçekleştirecek.
BBC Türkçe, Ankara’daki siyasi kulislerde ele alınan ve silah bırakma töreninin ardından izlenecek yol haritasını bu çerçevede derledi.
**PKK silahları nerede, hangi yöntemle bırakacak?**
Ankara, güvenlik kaygılarını gerekçe göstererek PKK’nın silahlarını teslim edeceği ilk lokasyon hakkında henüz net bir bilgi vermedi. Buna karşın, bazı kaynaklar silahların Kuzey Irak’taki Süleymaniye şehri yakınlarında belirlenen bir alanda bırakılacağını öne sürüyor. Cuma günü, bir grup PKK militanının sembolik bir eylemle silahlarını bırakması planlanıyor. Tüm silahsızlanma sürecinin ise birkaç ay içerisinde tamamlanması amaçlanıyor. Bu doğrultuda Ankara, Erbil ve Bağdat yönetimleri arasında kurulacak bir koordinasyonla silah teslim noktaları oluşturulması ve örgütün envanterindeki silahları bu bölgelere teslim etmesi tasarlanıyor.
**Silah bırakma anına ait görüntüler nasıl yayınlanacak?**
İlk olarak, PKK’nın silah bırakacağı törenin televizyonlardan canlı olarak yayınlanması düşünülüyordu. Bu amaçla DEM Parti tarafından bazı gazeteci ve yazarlar törene davet edilmişti. Ancak, “güvenlik” gerekçesiyle canlı yayın planından dönüldüğü ilan edildi. DEM Parti kaynaklarının aktardığına göre, tören başka bir yerde yapılacak ve alana kamera veya fotoğraf makinesi alınmayacak. Bunun yerine, kaydedilen görüntüler bölgedeki gazetecilere hızla ulaştırılarak kamuoyuna servis edilmesi sağlanacak. Parti kaynakları, bu kararın ardındaki nedeni “güvenliği temin etmek ve olası provokasyonları önlemek” olarak ifade etti. Bu kararın alınmasında, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kuzey Irak’ta yürüttüğü Kilit-Pençe Operasyonu bölgesinde 12 askerin bir mağaradaki arama-tarama esnasında metan gazından zehirlenerek şehit olmasının etkili olduğuna işaret edildi.
Kaynak, X / DEMGENELMERKEZI
**Öcalan’dan ne tür bir mesaj bekleniyor?**
Silah bırakma töreninden önce Öcalan’ın, PKK’ya ve genel kamuoyuna hitaben bir mesaj yayımlaması bekleniyor. DEM Parti’nin en büyük beklentisi, Öcalan’ın ilk defa sesli veya görüntülü bir mesaj göndermesi. Parti kaynaklarına göre, sesli ya da görüntülü bir mesajın, sürecin örgüt tabanında ve Kürt kamuoyunda daha kolay kabul görmesi açısından pozitif bir etki yaratacağı düşünülüyor. Böyle bir gelişmenin, törene PKK’nın üst düzey yöneticilerinden katılımı teşvik edebileceği belirtiliyor. 12 Mayıs’taki fesih kongresinde de bir “video mesaj” planlandığını fakat son anda bundan vazgeçildiğini hatırlatan kaynaklar, “Bu sebeple mesajın formatını tam olarak kestiremiyoruz. Fakat bizim umudumuz video mesaj yönünde,” şeklinde konuştu.
**DEM Parti’den törene kimler iştirak edecek, iktidar ve muhalefetten katılım olacak mı?**
Türkiye’den gerçekleşecek katılımlar konusunda DEM Parti bir “kolaylaştırıcı” rolü benimsemiş durumda. Törene partinin eş başkanları, bazı milletvekilleri, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri ile Demokratik Bölgeler Partisi, Halkların Demokratik Kongresi ve diğer bazı sol-sosyalist parti temsilcilerinden oluşan 15-20 kişilik bir heyetin katılması öngörülüyor. DEM Parti, parlamentoda grubu olan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) de dahil olmak üzere bütün siyasi partilere silah bırakma töreni için davet gönderdi. BBC Türkçe’nin edindiği bilgilere göre, AKP ve MHP’nin yanı sıra diğer muhalefet partileri de törene iştirak etmeyeceklerini beyan etti. Muhalefet partilerinin bu kararında, davetin resmi bir devlet daveti olmaması ve iktidar kanadından katılım sağlanmaması etkili oldu.
Kaynak, @herkesicinCHP
**CHP’nin ‘tören’ anketinden hangi sonuç çıktı?**
DEM Parti’nin silah bırakma töreni daveti, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 7 Temmuz’da Genel Başkan Özgür Özel liderliğinde gerçekleştirdiği kapalı grup toplantısında ele alındı. Toplantı sırasında milletvekillerinin törene katılıma ilişkin görüşlerini almak üzere küçük bir anket yapıldı. BBC Türkçe’nin ulaştığı bilgilere göre, milletvekillerine “Davet devletten gelir ve tüm siyasi partiler katılırsa gidelim”, “DEM Parti davet ettiyse gidelim”, “AKP ve MHP de katılırsa gidelim” ve “Hiçbir şartta katılmayalım” şeklinde dört seçenek sunuldu. CHP Meclis Grubu’nun büyük çoğunluğu, “Davetin devlet kanadından gelmesi ve tüm siyasi partilerin katılması halinde gidelim” seçeneğini destekledi. İkinci en çok tercih edilen seçenek ise “Hiçbir şartta katılmayalım” oldu. Sonuç olarak, devlet daveti olmaması ve AKP ile MHP’nin katılmama kararı nedeniyle CHP de törene katılmama yönünde karar kıldı.
Kaynak, @NumanKurtulmus
**İlk silah bırakma görüntülerinden sonra Meclis’te hangi adımlar atılacak?**
İlk silahsızlanma görüntülerinin yayımlanmasının ardından Meclis’in devreye girmesi planlanıyor. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, bugün MİT Başkanı İbrahim Kalın ile bir görüşme yapacak. Kurtulmuş’un önümüzdeki hafta, Meclis Komisyonu’nun resmi olarak kurulması amacıyla siyasi parti gruplarının “koordinatör” grup başkanvekilleriyle bir araya gelmesi bekleniyor. Bu toplantıda, partilerin komisyonun çalışma usulleri ve yapısına dair teklifleri ele alınarak bir karara bağlanabilir. Kalın’ın yapacağı ziyaret bu açıdan büyük önem taşıyor. Meclis Komisyonu faaliyete geçtikten sonra, ilgili devlet kurumları komisyon üyelerine bilgilendirmelerde bulunacak.
Kaynak, @TBMMresmi
**Meclis Komisyonu’nun görevi ve işlevi ne olacak?**
Meclis Komisyonu’nun ana işlevi, iktidarın “Terörsüz Türkiye” olarak, DEM Parti’nin ise “Barış ve Demokratik Toplum Süreci” olarak tanımladığı bu yeni dönemin yasal zeminini oluşturmak olacak. DEM Parti, sürecin topluma mal edilmesi ve kamuoyu beklentileri doğrultusunda düzenlemeler yapılması için akademisyenler, sivil toplum kuruluşları ve kanaat önderleriyle toplantılar düzenlenmesini talep ediyor. Partiye göre yasal düzenlemeler bu talepler ışığında şekillendirilmelidir. Öcalan’ın en mühim talebi olarak bilinen “sürecin yasal güvenceye alınması”, yurt içi ve yurt dışındaki PKK’lıların durumu ve topluma yeniden kazandırılmalarına yönelik hukuki düzenlemelerin bu komisyonun tavsiyeleriyle biçimleneceği ifade ediliyor. Nitelikli çoğunlukla karar alması beklenen komisyonda üzerinde mutabık kalınan metinler, yasama süreçleri dahilinde Meclis Genel Kurulu’nda oylanacak. İnfaz Yasası’nda yapılması planlanan değişiklikler de bu komisyonda ele alınacak. Meclis’in ay sonuna doğru tatile girecek olması nedeniyle, ilk yasal düzenlemelerin 1 Ekim’de başlayacak yeni yasama yılından sonra gündeme gelmesi bekleniyor.
Kaynak, HDP
**Siyasi tutukluların akıbeti ne olacak?**
Eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu siyasi tutukluların serbest bırakılması konusu da tartışılıyor. DEM Parti yetkilileri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarının uygulanması durumunda Demirtaş dahil bazı siyasi tutukluların derhal tahliye edilebileceğini ve bunun için siyasi bir iradenin yeterli olacağını ifade ediyor. Edinilen bilgilere göre, DEM Parti’nin İmralı heyetinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmede hem Öcalan’ın mesajları hem de hasta ve siyasi tutukluların durumu ile Meclis Komisyonu’nun kurulması gibi konular ele alındı. Her iki tarafın da görüşmeyi “olumlu” olarak değerlendirdiği belirtildi. İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ise yapılacak yasal düzenlemeler hakkında şimdiden bir söz vermek istemiyor. AKP kaynakları, silah bırakma görüntülerinin gelmesi ve sürecin sorunsuz ilerlemesi halinde yasal ve idari adımların atılabileceğini vurgulayarak, “Bu adımlar, kesinlikle bir pazarlığın unsuru olmayacaktır,” diyor.
Kaynak, @DEMGenelMerkezi
**Yeni anayasa, sürecin bir parçası mı?**
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, uzun bir zamandır “yeni ve sivil bir anayasanın” gerekliliğini vurguluyor. Bu hedefle AKP bünyesinde oluşturulan bir komisyon da çalışmalarına başladı. Hem AKP hem de DEM Parti, “yeni anayasa” ile mevcut süreç arasında doğrudan bir bağ kurmuyor. Ancak, başta CHP olmak üzere muhalefet partileri bu duruma şüpheyle yaklaşıyor. Muhalefet, Meclis Komisyonu’nun iktidarın arzu ettiği bir anayasa değişikliği ya da yeni anayasa için bir zemin oluşturmasını engellemek amacıyla Meclis Başkanı Kurtulmuş ve iktidardan güvence talep ediyor. DEM Parti yöneticileri ise gerek Erdoğan gerekse diğer hükümet yetkilileriyle yapılan temaslarda bu konunun gündeme getirilmediğini belirtiyor. BBC Türkçe’ye konuşan bir DEM Parti yöneticisi, konuya ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “Kürt sorununun kalıcı ve gerçekçi bir çözümü için anayasa başlığı kaçınılmazdır. Fakat bu, bugünden tartışılacak bir konu değildir. Kalıcı çözüm, demokratik, çoğulcu, eşitlikçi ve özgürlükçü bir toplumsal sözleşmenin inşasıyla mümkündür. Bu sadece Kürt sorunu için değil, Türkiye’nin diğer tüm demokratikleşme sorunlarının çözümü için de bir gerekliliktir. Belediye başkanlarının, siyasetçilerin, gazetecilerin tutuklandığı bir atmosferde anayasa yapma koşulları mevcut mu? Şu anda değil.”
**Öcalan’ın koşullarında bir değişiklik olacak mı?**
DEM Parti kaynakları, sürecin başlamasıyla Öcalan’ın cezaevi şartlarında kısmi iyileştirmeler yapıldığını ve kendisiyle birlikte İmralı’da dokuz kişinin daha bulunduğunu, ancak bunun yeterli olmadığını ifade ediyor. Öcalan’ın, kendisini akademisyenler ve gazetecilerin yanı sıra, anayasa hukuku uzmanları ve uluslararası heyetlerin de ziyaret etmesine olanak tanınmasını talep ettiği aktarılıyor. İktidarın bu taleplere prensipte olumsuz yaklaşmadığı, ancak görüşme izinlerini silah bırakma sürecinin gidişatına paralel olarak yeniden değerlendireceği beklentisi dile getiriliyor. AKP ve DEM Parti yetkilileri, Öcalan için “umut hakkı” konusunun ise sürecin ilerleyen safhalarında ve seyrine bağlı olarak gündeme gelebileceğini belirtiyor.