Tatil, bedeni dinlendirmenin yanı sıra zihinsel olarak beslenmek için de eşsiz bir fırsattır. Sahilde dalga sesleri eşliğinde okunan iyi bir kitap, hem rahatlatıcı bir etki yaratabilir hem de yeni ufuklar açabilir. Edebiyattan felsefeye, romandan kişisel gelişime dek farklı türleri kapsayan bu özel derleme, plaj çantanıza ekleyeceğiniz tek bir eserle gününüzü anlamlı kılmanıza yardımcı olabilir. İşte yaz güneşinin sıcaklığında sizi farklı alemlere götürecek 10 muhteşem kitap tavsiyesi…
ATAOL BEHRAMOĞLU – BEYAZ İPEK GİBİ YAĞDI KAR
Cumhuriyet dönemi Türk şiirinde kendine has bir üslup oluşturan Ataol Behramoğlu, 50 yıllık sanat hayatı boyunca kaleme aldığı eserlerden 100 şiiri bu kitapta bir araya getirdi. “Beyaz, İpek Gibi Yağdı Kar”, şairin yarım asırlık birikiminden süzülen 100 şiirden meydana gelmektedir. Lirik, epik, kişisel ve toplumsal temaları işleyen bu şiirler, Ataol Behramoğlu’nun dünya dillerine çevrilen ve uluslararası ödüller kazanan eserlerinden bir seçki sunar. Bu kitap, sadece bir şiir antolojisi değil, aynı zamanda şiir diliyle anlatılmış bir Türkiye manzarasıdır.
ORHAN VELİ – ŞİİRLER
Eğer Orhan Veli’nin yaşamı devam etseydi şiirinin hangi yönde evrileceğini tahmin etmek güçtür. Ancak, 1949 yılında yayımlanan son eseri “Karşı”da yer alan “Gün Olur”, “Sizin İçin”, “İstanbul’u Dinliyorum”, “Hürriyet’e Doğru” gibi şiirleri ve vefatından sonra yayımlanan “Sucunun Türküsü”, “Dalga”, “Aşk Resmi Geçiti” gibi eserleri, onun yaşam-ölüm ikilemi ve toplumsal adaletsizlik gibi konularla giderek daha fazla meşgul olduğunu göstermektedir. Bütün bu eserlerde öne çıkan ortak özellik ise keder veya neşe gibi duyguların, mizahın ve sert bir toplumsal eleştiriyi barındıran düşüncelerin, sıradan bir sohbet rahatlığıyla şiirsel bir ifadeye kavuşmasıdır.
OSMAN ŞAHİN – KEMANCI KEMAL
Türk edebiyatının anıtsal yazarlarından Osman Şahin, okurla ilk defa buluşan bu öykülerinde imkânsız bir aşk hikayesini, zorlukları aşmanın ve hayata bağlı kalmanın getirdiği mutluluğu, insanlık tarihine mal olmuş bir vahşeti ve soykırımı ele alıyor. Eserlerinde toplumsal ön yargıları ve sorgusuz itaati eleştiren yazar, edebiyatın evrensel gücünü kullanarak insanları sevgiye ve paylaşıma davet etmektedir.
IŞIK KANSU – TÜRK YAZININDAN SEÇME ÖYKÜLER
Türk edebiyatının klasikleşmiş ve güncelliğini yitirmeyen pek çok eseri, genellikle Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında ortaya çıkmış ve dilimizin bayrağı olan Türkçemiz, uzun bir aradan sonra hak ettiği yere ulaşmıştır. Işık Kansu tarafından genç okurlar için hazırlanan bu derlemede, Ahmet Haşim’den Halit Ziya’ya, Evliya Çelebi’den Ömer Seyfettin’e kadar birçok usta yazarın eski ancak eskimeyen öykülerini keyifle okuyacaksınız.
NECATİ CUMALI – SUSUZ YAZ
Bu kitapta bulunan öyküler, Cumalı’nın avukatlık yaptığı dönemlerdeki keskin gözlemlerinden beslenir ve toplumun bilhassa kırsal bölgelerinde, “Habil ile Kabil” kıssasından bu yana süregelen şiddet yasalarının acımasız yüzünü gözler önüne serer. Cumalı, esere ismini veren “Susuz Yaz” öyküsüyle edebiyat dünyasında suyun paylaşımının taşıdığı hayati öneme ilk defa dikkat çekmiştir.
ERDOĞAN ÖZER – MELEZ ZAMAN
Özer, Anadolu’nun otantik sesini modern bir anlayışla harmanlamaktadır. Sevinçleriyle, hüzünleriyle ve tutkularıyla tamamen bize ait dizeler sunar. Eserlerinde halk şiirinden ilham alan cesur söyleyiş, divan geleneğinin zarif duyarlılığıyla birleşir. Günümüz meselelerinin slogan tuzağına düşmeden işlenişi dikkat çeker. Özer’in sanatı, imparatorluktan Cumhuriyet’e geçişin çalkantılı dönemini, İkinci Dünya Savaşı’nı ve yeni neslin pek bilmediği vesikalı günleri güncel sorunlarla bağdaştırarak şiirleştirmesiyle, nesnel zıtlıklara dayalı bir estetiğin başarılı bir örneği olarak yeni bir merhaleyi temsil eder.
MEHMET S. AMAN – MEZARLIKTA PİKNİK
Cumhuriyet’in değerleriyle yetişmiş emekçilerden biri olan Mehmet S. Aman, ilk eseri olan bu kitapta Toros Dağları’nın eteklerinden süzülüp gelen sıcacık öyküleri ve enerjik anlatımıyla okurlarıyla buluşuyor.
ATAOL BEHRAMOĞLU SEÇKİSİ – TÜRK EDEBİYATI KLASİKLERİ 1 – SABAHATTİN ALİ
Sabahattin Ali’nin öykülerini yıllar sonra tekrar okuduğumda, zihnimde “acıtan gerçekçilik” ifadesi belirdi. Tüm öykülerinde olmasa da, özellikle köy, köylü, yoksulluk ve kadın meselelerini ele aldığı eserlerinde bu acıtan gerçekçilik belirgindir. Bu öyküler, okuyucuyu “keşke böyle olmasaydı” diye düşündürürken, kaçınılmaz bir şekilde onları adım adım acı bir sona doğru götürür. Sabahattin Ali, büyük yeteneğinin evrensel bir seviyeye eriştiği olgunluk döneminde, 41 yaşındayken, şüphesiz dönemin siyasi polisinin kurduğu alçak bir tuzak sonucu katledilmiştir.
CEYHUN ATUF KANSU – BERABER MEVSİMLER
“Beraber Mevsimler”, Ceyhun Atuf Kansu’nun eşi Muzaffer Kansu için kaleme aldığı ve tam 67 yıl sonra ilk kez yayımlanan aşk ve sevgi dolu şiirlerinden meydana gelmektedir.
ORHAN VELİ – BAHARIN ETTİKLERİ
Orhan Veli’nin öykülerinde ortak bir nitelik göze çarpar ve bu, onun sanatının mühim bir yönünü teşkil eder. Pek çok öykücü eserlerini tek bir fikir, duygu veya olay etrafında şekillendirirken, Orhan Veli bu yola başvurmaz; hiçbir hikâyesi tek bir temanın ısrarlı işlenişiyle kurulmamıştır. Orhan Veli’nin öykücülüğünün zengin ve verimli yönü, çeşitli unsurları bir araya getiren bu sentezde yatmaktadır. Hikâyeleri bir bütün olarak ele alındığında, gerçeğin temel unsurlarını görürüz: toplumun çelişkili yapısı (fakirlik, zenginlik, işsizlik), doğa sevgisi, yaşama sevinci ve ölüm sorunsalı. Ancak bu konular, ısrarla vurgulanan meseleler olarak değil, hayatın doğal akışı içinde son derece sakin ve ahenkli bir biçimde sunulmuştur.