FİNANSİNGUNDEMİ.COM
Amerika Birleşik Devletleri’nde kullanılan bazı madeni paraların kenarlarının neden yivli, yani tırtıklı olduğunu hiç düşündünüz mü? Günümüzde tedavülde olan on sentlik ve çeyreklik gibi paraların kenarlarında bulunan bu küçük girinti ve çıkıntıların temelinde, oldukça zengin ve şaşırtıcı bir tarihsel gerekçe bulunmaktadır.
Bu tırtıklı kenarların ilk kullanım amacı estetik kaygılardan ziyade hırsızlığı engellemeye yönelik bir güvenlik tedbiriydi. Eskiden madeni paralar altın ve gümüş gibi değerli metallerden imal edilmekteydi. Bu durum, “clipping” olarak bilinen yasa dışı bir faaliyeti popüler hale getirmişti. “Clippers” olarak anılan dolandırıcılar, paraların kenarlarından fark edilmeyecek kadar küçük parçalar kazıyarak birikim yapıyor, bu paralar ise değerleri azalmış olmasına rağmen piyasada kullanılmaya devam ediyordu.
PARANIN EKSİK OLUP OLMADIĞINI ANLAMANIN PRATİK YOLU
Söz konusu problem o denli vahim bir hale gelmişti ki, 17. yüzyıl İngiltere’sinde dolaşımdaki gümüş sikkelerin metal değerinin yaklaşık yarısının bu yolla yok olduğu tahmin ediliyordu. Bu durum mali sistemleri tehdit edince, Avrupa’da saf metal yerine daha ucuz alaşımlarla para basımına geçildi. Buna ek olarak yetkililer, “clipping” girişimlerini boşa çıkarmak için tırtıklı kenar uygulamasını bir çözüm olarak benimsedi. Bu yivler, bir paranın kenarının törpülenip törpülenmediğini dokunarak veya sadece bakarak anlamanın kolay bir yöntemi haline geldi. Amerika Birleşik Devletleri kurulduktan sonra, kendi darphanesi de bu geleneği devam ettirerek kıymetli metallerden yapılan yüksek değerli paralarında yivli kenarları kullandı. Fakat zaman içinde, bilhassa 1965 tarihli Madeni Para Yasası’nın yürürlüğe girmesiyle, altın ve gümüşün yerini bakır ve çinko gibi daha ekonomik metaller aldı. Bu değişiklik sonucunda paraların kenarlarını kazımak mali açıdan anlamsızlaştı. Bu durum, yivlerin günümüzde neden varlığını sürdürdüğü sorusunu akıllara getiriyor.
GÖRME ENGELLİLER
Günümüzde bu yivli kenarların varlığını sürdürmesinin en önemli sebebi, estetik veya gelenekten çok, pratik bir işlevdir: görme engelli bireylerin farklı değerdeki madeni paraları dokunarak kolayca ayırt etmelerine olanak tanımak. Bu dokunsal özellik, örneğin peniler ile on sentliklerin veya beş sentler ile çeyrekliklerin birbirine karıştırılmasını önler. Teknik üretim sürecine bakıldığında, madeni paralar önce “blanks” adı verilen pürüzsüz metal disklerden kesilir. Baskı esnasında “yaka” olarak isimlendirilen bir kalıp, bu kenar yivlerini oluşturur. 1965’teki yasanın ardından yeni sistemlere geçilebilecek olmasına rağmen, ABD Darphanesi mevcut üretim ekipmanlarını kullanmaya devam ederek bu kenar tasarımını korumuştur.
Sonuç olarak, madeni paraların kenarlarındaki yivler, hem geçmişteki hırsızlıkla mücadelenin bir mirası hem de modern dünyadaki erişilebilirlik ihtiyacının bir gereğidir. Başlangıçtaki ekonomik gerekçesini yitirmiş olsalar da bu küçük çıkıntılar, Amerika’nın para tarihi ve kültürel mirasının somut birer sembolü olarak varlıklarını devam ettirmektedir.
Bozuk Paraların Kenarlarındaki Tırtıkların Arkasındaki Şaşırtıcı Neden
