CHP Lideri Özel’den Adalet Mağdurlarına Söz: ‘Sorumluların Hesap Vereceği Süreçleri İnşa Ediyoruz’

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin genel merkezinde adalet arayışındaki ailelerle bir toplantı gerçekleştirdi.
Özel, etkinlikte yaptığı konuşmada, “Bugün, ülkemizin en derin acılarını taşıyan insanların bir bölümüyle birlikteyiz. Buraya gelip yaşananları yeniden hatırlamak ve konuşmak hiç de kolay değil. Buradaki varlığınızın basit bir davete katılımdan öte olduğunu, hem kendiniz hem de benzer trajedileri yaşayanlar ya da gelecekte kimsenin bu acıları çekmemesini isteyenler adına üstlenilmiş bir görev olduğunun farkındayız. Bu ülkede maalesef bazı acılar, bilinçli ve planlı bir şekilde yalnızlığa terk ediliyor. Bir insanın evladını, kardeşini, eşini veya sevdiğini toprağa vermesinin getirdiği acının bir tarifi yok. Sonrasında ise bu konuda bir adaletsizlik ya da şüphe varsa bunun ortadan kaldırılmasını istiyorlar. Suçluların ve sorumluların hak ettikleri cezayı almasını talep ediyorlar. Adaletin en hızlı ve en tesirli biçimde tecelli etmesini arzu ediyorlar. Elbette bugün aramızda, ölümler veya yaralanmalar yerine hak ihlalleri nedeniyle sesini duyurma çabasında olanlar da bulunuyor” dedi.

“SUİKAST SONUCU KAYBEDİLEN GAZETECİLERİMİZİN VE AYDINLARIMIZIN YAKINLARI DA ARAMIZDA”

Özel, toplantıya katılanları şöyle sıraladı:

“Başta 6 Şubat depreminin farklı şehirlerdeki mağdur aileleri olmak üzere, adalet arayışları ağır aksak ilerleyen ya da bazı kişilerin korunduğu, adaletin engellendiği süreçlerde bizden takipçi olmamızı isteyen çok sayıda insanla birlikteyiz. 150’yi aşan misafirimiz var. Güvenpark şehitlerimizin aileleri de 15 Temmuz gazilerimiz de burada. Madımak’ta katledilen canlarımızın aileleri, Cumhuriyet tarihinin en büyük sivil katliamları olan 10 Ekim ve Suruç saldırılarında yitirdiklerimizin aileleri ve yakınları burada. Manisa’dan Soma’dan madenci eşleri, Yırca’dan zeytinliklerinin katledilmesine karşı canlarını ortaya koyan anneler, Ermenek ve İliç aileleri de burada. Kartalkaya’da ve depremde kaybettiğimiz canların yakınları, suikastlere uğrayan gazetecilerimizin ve aydınlarımızın yakınları da aramızda. Cumhuriyet Halk Partisi’nin suikast sonucu hayatını kaybetmiş il başkanlarının ve yöneticilerinin geride bıraktığı evlatları ve eşleri de bizimle beraber. İhmaller neticesinde yaşanan tüm kazalarda sevdiklerini yitirenlerin yakınları, engelli yurttaşlarımız, çevre mücadelesi verirken öldürülen yurttaşlarımızın aileleri ve Gezi’de kaybettiğimiz arkadaşlarımızın ailelerine kadar toplumun çok farklı kesimlerinden mağdurlar ve acılı ailelerle omuz omuzayız.

“SESİNİ DUYURAMAYANLARIN SESİ OLMAK İÇİN BURADAYIZ”

Bugün, Gezi direnişi esnasında bizden alınan ve her zaman 19 yaşında hatırlanacak olan kardeşimiz Ali İsmail Korkmaz’ın vefatının yıl dönümü. Bu yıl dönümünü, bu anlamlı buluşma ve kucaklaşma için bir vesile kılmak istedik. Ali İsmail’in annesi Emel annemiz de bugün yanımızda. Hepimiz büyük bir dayanışma ruhuyla bir aradayız. Milletvekilimiz Türkan Hanım’ın eşi Tahir Elçi’yi anıyoruz. Hrant Dink’in oğlu, Necip Hablemitoğlu’nun eşi Şengül Hanım, Sinan Ateş’in kıymetli ailesi, Tatar ailesi burada. Onlar aynı zamanda kumpas davalarındaki bütün mağdurları temsil ederek aramızdalar. Berkin Elvan’ın sevgili annesi ve Ethem Sarısülük’ün ailesi de burada. Henüz ismini sayamadığım çok sayıda mağdur var. Ayrıca, mezun oldukları fakültelere rağmen atanamayan öğretmenler, mülakatlarda hakları gasp edilenler, ev işçisi olarak çalışıp sesini duyurmaya çalışanlar gibi toplumun farklı kesimlerinin hem mağduriyetlerini dinlemek hem de sesini duyuramayanların sesi olmak üzere buradayız.

“BU MÜCADELEYİ OMUZ OMUZA SÜRDÜRMEKTEN BAŞKA YOL YOK”

Her biriniz, bu ülkede göz ardı edilen, hesabı sorulmayan, hatta hesap sormaya kalktığında korkutulan ve sindirilmeye çalışılan ailelersiniz; bu konuda pek çok tuhaf hikaye dinliyoruz. Her biriniz farklı bir utancın tanığısınız. Daha da önemlisi, her biriniz bu ülkenin değişmesi için inatla direnen, sabreden ve bedel ödeyen insanlarsınız. Zira bu ülkede eğer iyi bir ekonomik durumunuz, yüksek bir sosyal statünüz varsa, halk tabiriyle arkanız sağlamsa, adaleti de hakkı da arayabiliyor, her şeyin en iyisine ulaşabiliyorsunuz. Fakat geride bırakıldıysanız ve eksiklikleriniz varsa, bu durumda dayanışmaktan, bir araya gelmekten ve bu mücadeleyi birlikte sürdürmekten başka bir çare kalmıyor.

“MUTLAKA YARGI ÖNÜNE ÇIKARILACAKLARI SÜREÇLERİ TAKİP EDİYORUZ”

Çoğunuzun davası, tıpkı Soma davası gibiydi. O dava ilk gün 5 kilometrelik bir kuyrukla, 10 bin kişiyle, salona her aileden bir kişi alınarak ve ‘Unutursak kalbimiz kurusun’ sloganlarıyla başlamıştı. Sorumluların 301’er kez müebbet hapisle yargılanması bekleniyordu. Ancak en sonunda çeşitli alaverelerle, öldürdükleri kişi başına sadece 5 gün hapis yattıktan sonra serbest bırakıldılar. Üstelik, Yargıtay’ın bozma kararını uygulamak yerine Yargıtay’daki heyeti değiştirip kararı onaylattılar. Bizim hesabımız artık ancak iktidarın değişmesine ve o davanın yeniden görülmesine kalmıştır. Fakat Soma’nın anneleri, evladının kanı yerde kalmış sayısız mağdur aile gibi burada. Devlet onlara sahip çıkmadı, hatta katillere ve azmettirenlere sahip çıktı. Bu nedenle buradaki birliktelik, bir yasta ortaklaşmaktan çok, onurlu bir mücadelenin kararlı adımlarla birlikte sürdürülmesidir. Bu bağlamda, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, bu hükümet değiştiğinde, etkin bir adalete kavuşmak amacıyla etkin bir yargılama sistemi ve kimseden emir almayacak tarafsız bir yargı için bir yandan çalışmalar yürütüyoruz. Diğer yandan, Soma’da ve pek çok toplumsal davada verdiğimiz sözü tutarak, bu dosyaların yeniden açılacağı ve yargılanmasına izin verilmeyen kamu görevlilerinin mutlaka yargı karşısına çıkarılarak hesap verecekleri süreçleri şimdiden var gücümüzle takip ediyor, örüyoruz. Bu konuda son derece kararlıyız.”