İçinde bulunduğumuz çağda, hem sosyal ortamın yönlendirmesi hem de teknolojik cihazlara olan kolay ulaşım, çocukların ekranla olan etkileşimini kayda değer ölçüde yükseltiyor. Bu gidişatın çocuklar için çeşitli olumsuz sonuçlar doğurabileceğine işaret eden Uzm. Klinik Psikolog Tuğçe Çolakoğlu, ekran kullanımının süresi ve niteliğinin çocuğun yaşı ile gelişim seviyesine göre belirlenmesi gerektiğini vurguluyor.
DİJİTAL BAĞIMLILIK SOSYAL VE DUYGUSAL SORUNLARA ZEMİN HAZIRLIYOR
Çolakoğlu’na göre, özellikle denetimsiz ve uzun süreli ekran kullanımı çocuklarda dijital bağımlılık riskini ortaya çıkarıyor. “Bu durum çocukların sosyal ilişkilerden uzaklaşmasına, dikkat ve odaklanma sorunlarına, duygu düzenleme güçlüklerine (yüksek öfke ve gerginlik gibi) ve uyku-beslenme problemlerine yol açabilir” sözleriyle konunun ciddiyetini özetledi.
2 YAŞINDAN ÖNCE EKRAN KULLANIMINA KESİNLİKLE İZİN VERİLMEMELİ
Uzm. Klinik Psikolog Tuğçe Çolakoğlu, teknolojinin tamamen yasaklanması gibi bir yaklaşımın günümüz şartlarında gerçekçi ve işlevsel bir çözüm sunmadığını, bunun yerine denetimli kullanımın esas alınması gerektiğini ifade etti. Çolakoğlu, bilhassa 2 yaşından evvel çocukların ekranla tanıştırılmaması gerektiğinin altını çizerek, “Bu yaş aralığı, çocukların oyun ve iletişimle gelişimlerinin desteklenmesi gereken kritik bir dönem” dedi. Uzman psikolog, 2-6 yaş grubundaki çocuklar için ise ekran süresinin günlük toplam 1 saati aşmaması gerektiğini belirtti.
EKRAN KULLANIMI EBEVEYN DENETİMİNDE VE ORTAK ALANLARDA OLMALI
Çocukların şahsi tablet veya telefon sahibi olması yerine, ekran zamanının aileye ait ortak cihazlar üzerinden sağlanması gerektiğini belirten Çolakoğlu, ebeveyn gözetiminin kritik rolüne işaret etti. “Cihazların oturma odası gibi ortak alanlarda kullanılması, ekran bağımlılığı riskini azaltabilir. Ayrıca yemek esnasında ekran kullanılmaması da önemlidir” şeklinde konuştu.
AİLE MEDYA PLANLAMASI TAVSİYESİ
6 yaşını geçmiş çocuklar için ise Çolakoğlu, sadece ekran süresine bir limit koymanın ötesinde, bir “aile medya planlaması” oluşturulmasını tavsiye ediyor. Bu planın önemini ve içeriğini şöyle belirtti: “Çocuğun günlük uyku, okul, ödev, kişisel bakım ve aile zamanı gibi ihtiyaçları göz önünde bulundurularak ekran süresi planlanmalı. Bu yöntem, çocuğun kendi zaman yönetimini öğrenmesi açısından da destekleyicidir.”
ORTAK KARARLAR ALINMALI, ‘YASAK’ İFADESİNDEN UZAK DURULMALI
Teknoloji kullanımı konusunda çocuklarla birlikte karar vermenin ehemmiyetine dikkat çeken Çolakoğlu, anne babaların istikrarlı ve iş birliğine dayalı bir tutum sergilemesi gerektiğini ifade etti. Çocuğu teknolojiden tümüyle soyutlamak yerine, içeriklerle ilgili yaş kısıtlamalarının nedenlerinin açık bir dille izah edilmesinin çok daha verimli bir yol olduğunu dile getiren Çolakoğlu, şunları ekledi: “Çocuklarla iletişimde ‘yasak’ kelimesinden kaçının. Onlara yaşlarına uygun açıklamalar yaparak, neden bazı içeriklerin uygun olmadığını anlatmak gerekir. Şiddet içeren oyun ya da videolar konusunda ise net bir duruş sergilemek ve örnek olmak önemlidir.”
Dijital Çağda Çocuk Yetiştirmek: Bağımlılığı Önlemeye Yönelik Uzman Önerileri
