Sana Göre Haber

Genç Nesiller İçin Ev Sahibi Olmak Neden İmkansız Hale Geldi?

FINANSINGUNDEMI.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Emlak piyasası, dünya genelinde gençler için ciddi bir engele dönüştü. Mortgage faiz oranlarının ortalamanın üzerinde kalmaya devam etmesi, ilk evini satın almayı arzulayan Y ve Z kuşağı mensupları için bu hedefi neredeyse bir hayal haline getiriyor.

Fortune’un yayımladığı habere göre, Amerika Birleşik Devletleri’nde yüzde 7 seviyelerinde seyreden mortgage faizleri ve 422 bin doları aşan ortalama konut fiyatları, bir ev alabilmek için yıllık dolar bazında altı haneli bir geliri zorunlu kılıyor. Bu maliyetler, özellikle ilk defa mülk sahibi olmayı hedefleyenlerin erişimini büyük ölçüde kısıtlıyor.

Söz konusu bu durum, ilk kez ev alanların sayısında da tarihi bir azalmayı beraberinde getirdi. Amerikan Ulusal Emlakçılar Birliği (NAR) tarafından paylaşılan verilere göre, 2004 yılında yaklaşık 3,2 milyon olan ilk ev alıcılarının sayısı, 2024 yılına gelindiğinde sadece 1,14 milyona kadar düştü.

Pek çok emlakçı ve sektör analisti, bu eğilimin kısa vadede değişeceğini öngörmüyor. Faiz oranlarında bir düşüş, konut arzında bir artış ya da maaşlarda kayda değer bir yükseliş olmadığı müddetçe, ilk kez ev sahibi olmak isteyenler için mevcut koşulların zorlayıcı olmaya devam etmesi bekleniyor.

Corcoran Group’ta emlak brokerı olarak çalışan Alexandra Gupta, konu hakkındaki değerlendirmesinde “konut merdiveninin yeniden şekillendiğini” ifade etti. Gupta, “Ev sahibi olmak artık ulaşılması son derece zor bir hedef haline geldiği için bazı ilk alıcılar, uzun süreli kiracılık ya da ortak yaşam alanları gibi alternatifleri değerlendirmeye başladı,” dedi. Gupta ayrıca, gençlerin aile desteğine başvurma eğiliminin de arttığını sözlerine ekledi.

New York, Brooklyn’de emlakçılık faaliyetlerini yürüten Gupta, kendi bölgesindeki ilk ev alıcılarının genellikle 30’lu yaşlarının başında veya ortasında olduğunu ve çoğunlukla altı haneli gelire sahip, çift maaşlı hanelerden oluştuğunu belirtti. Gupta, “Fakat bu şartlarda bile ödenebilirlik açığı muazzam. Bu kişilerin çoğu yıllardır kira ödüyor, birikim yapıyor veya ailesinden yardım alıyor. Teknoloji, hukuk ya da finans gibi alanlarda çalışan ve aile kurmadan önce finansal istikrar arayan bu bireyler için belirleyici olan yaş değil, sermayeye erişim imkanıdır,” diye ekledi.

ABD’nin batı yakasında da benzer problemlerle karşılaşılıyor. Los Angeles merkezli Pardee Properties’in Kurucusu ve CEO’su Tami Pardee, insanların biriktirdiği parayla konut fiyatları arasında ciddi bir uçurum olduğunu vurguladı.

Pardee, kendi faaliyet bölgesinde ortalama bir konutun değerinin yaklaşık 940 bin dolar olduğunu ve yüzde 20 peşinat, yüzde 7 civarında mortgage faizi, site aidatları ve sigorta masrafları da hesaba katıldığında aylık konut giderlerinin 6.600 doları geçtiğini belirtti. Bu meblağ, aynı bölgedeki ortalama kira bedelinin 2.200 dolar üzerinde yer alıyor.

Bölgesindeki ilk ev alacak kişilerin genellikle 20’li yaşların sonları ile 30’lu yaşların ortalarında olduğunu ifade eden Pardee, bu alıcıların da çoğunlukla altı haneli geliri olan çiftlerden meydana geldiğini ve birçoğunun ailelerinden finansal destek aldığını söyledi. Pardee, “Bugünlerde ev satın almak hakikaten bir aile dayanışmasını gerektiriyor. Genç alıcılar için bu durum ulaşılması çok güç bir hedef gibi algılanıyor ve bu da moral bozucu olabiliyor,” dedi.

**Peki, İlk Ev Hayalini Gerçekleştirmek İçin Ne Yapılabilir?**

Pardee’nin de dikkat çektiği gibi, günümüzün konut piyasası koşullarında ev sahibi olmak neredeyse ulaşılmaz görünebilir. Ancak emlakçılar ve uzmanlara göre, bu hayale varmanın sırrı etkili bir planlamadan geçiyor.

Echo Fine Properties’in CEO’su ve Emlakçısı Jeff Lichtenstein, kendi oğlu da dâhil olmak üzere gençlerin dışarıda yemek ve tatil gibi harcamalarını kısarak tasarruf etmeye yöneldiğini aktardı. Oğlunun hâlâ ailesiyle yaşadığını ve 2027 yılında ev sahibi olma amacıyla ciddi bir birikim yaptığını ifade etti.

Lichtenstein, piyasadaki zorluklar karşısında insanların konut çözümleri konusunda daha yaratıcı davrandığını belirtti. Aile büyüklerinin evlerini satmak yerine aile üyeleriyle takas etmesi gibi yöntemlere başvurulduğunu gözlemlediğini de sözlerine ekledi. Emlak uzmanları, “baby boomer” kuşağının kitlesel olarak yaşlılık dönemine girmesiyle, bazı evlerin satılmak yerine miras yoluyla devredileceğini tahmin ediyor.

Mortgage faizlerinin düşmesi ve piyasaya daha fazla giriş seviyesi ev sunulması durumu kesinlikle iyileştirebilirdi. Fakat Gupta, bunun yakın gelecekte pek olası görünmediğini söylüyor. Emlak uzmanına göre, ilk evini almayı düşünenlerin hazırlıklara erkenden başlaması, yerel bir emlakçıyla çalışması ve ilk kez alıcılara yönelik hibeleri vakit kaybetmeden araştırması gerekiyor.

Gupta, “Süreç zaman alabilir ama moral bozmamak gerek. Sabır, planlama ve doğru rehberlik, günümüzün emlak piyasasında çok değerli varlıklardır,” diyerek sözlerini tamamladı.

Exit mobile version