Marco Rubio: Gazze Ateşkesi İçin Umutlu Mesaj, Rusya’ya Yeni Kısıtlamalar Gündemde

“BU, KARŞI KARŞIYA OLDUĞUMUZ BİR REALİTE”
Marco Rubio, Rusya’ya yönelik olası ilave yaptırımlara ilişkin, “Başkan, bunun kendisi için mevcut yetkiler dahilinde bir seçenek olduğunu belirtti; ancak bu, temel olarak Senato ve Temsilciler Meclisi’nin ilgili yetkiyi tanıyan bir yasayı onaylamasına bağlı. Bu yasanın ne şekilde olacağı konusunda Kongre ile iletişim halindeyiz. Başkan’ın, bu yaptırımların nasıl ve ne zaman devreye sokulacağı konusunda manevra alanına sahip olması gerektiği aşikardır, zira bu durum kendisine her türlü müzakere sürecinde en üst düzeyde baskı uygulama imkanı tanır. Dolayısıyla Başkan, bunu ciddi bir olasılık olarak gördüğünü net bir şekilde ifade etmiştir. Bu durumu haftalar öncesinden Ruslara ilettik. Böyle bir senaryonun yaşanabileceği bir zamanın geleceğini kendilerine bildirdik ve bunu belirtmeye devam edeceğiz, çünkü bu, karşı karşıya olduğumuz bir realitedir” şeklinde konuştu.
“UKRAYNA’YA YÖNELİK YARDIMLAR SÜRÜYOR”
Donald Trump’ın, Pentagon’un Ukrayna’ya silah sevkiyatını geçici olarak durdurma kararından haberdar olmadığını ifade eden Rubio, şunları söyledi: “Maalesef bu karar hatalı yorumlandı. Bu, yalnızca belirli türdeki birkaç mühimmat için bir gözden geçirme yapılana dek verilen geçici bir duraklama kararıydı. Özellikle hem İsrail’in hem de kendi üslerimizin savunmasında yaşanan uzun soluklu çatışmaların ardından böyle bir adımın mantıklı olduğunu düşünüyoruz. Yani, belirli mühimmat çeşitlerinin envanterde yeterli miktarda olup olmadığını güvence altına almak amacıyla oldukça sınırlı bir değerlendirme yapıldı. Bu tür değerlendirmelerde kısa süreli duraksamaların yaşanması olağandır, çünkü gözden geçirme sonucunda bir eksiklik tespit edilirse, sevk edilmiş olan malzemeyi geri getiremezsiniz. Ancak genel hatlarıyla, Ukrayna’ya yardım, Kongre tarafından tahsis edilen program çerçevesinde devam etmektedir.” Hangi silahların sevkiyatının durdurulduğu sorusuna ise ABD’li bakan, “Durdurulanlar ağırlıklı olarak savunma niteliğindeydi. Ancak bu, Orta Doğu’daki son çatışmalarda tüketilen mühimmatlar için, bir eksiklikten ziyade ihtiyatlı bir tedbir olarak gerçekleştirilen bir denetimdi. Stoklarımızda, dünya çapındaki tüm taahhütlerimizi karşılayacak kadar bu mühimmattan olup olmadığını kontrol etmek önemliydi. Bu, hem Orta Doğu’daki üslerimizin korunması hem de Hint-Pasifik bölgesindeki ortaklarımıza ve ortaya çıkabilecek diğer potansiyel durumlara yönelik yükümlülüklerimiz açısından bir gerekliliktir. Fakat nihayetinde, ABD’nin Ukrayna’ya sağladığı askeri yardımın neredeyse tamamının hiçbir zaman durdurulmadığını söyleyebilirim” yanıtını verdi.
“HİÇBİR ÜLKE ELİNDEKİLERİ VERMEYE YANAŞMIYOR”
Rubio, Avrupa ülkelerinin savunma kapasiteleri hakkında ise, “Ukraynalıların gereksinim duyduğu şeylerden biri de daha fazla Patriot bataryasıdır. Avrupa’da çok sayıda ülke Patriot bataryalarına sahip olmasına rağmen, hiçbiri bunları devretmeye yanaşmıyor. Bu durumun değişeceğini umuyorum. Eğer Ukrayna, Avrupa’daki pek çok ülkenin iddia ettiği gibi gerçekten bir öncelik ise, şu an kullanma ihtiyacı duymadıkları bataryaları paylaşmaya istekli olmaları beklenir. NATO’daki bazı müttefiklerimizi, bu Patriot bataryalarını Ukrayna’ya temin etmeleri konusunda ikna edebileceğimizi umuyorum, çünkü bu sistemlere sahip olan çok ülke var ama kimse elindekileri teslim etmek istemiyor. Belki bu yaklaşım değişir. Bu çok mühim” dedi.
“BAŞKAN SAVAŞLARDAN HOŞLANMAZ”
Donald Trump’ın Ukrayna’daki savaşın sona ermesini arzuladığının altını çizen Marco Rubio, “İnsan zayiatı, Başkan için son derece önemli ve hassasiyet gösterdiği bir konudur. Size bir örnek vermek gerekirse, yalnızca bu yılın Ocak ayından bu yana Rus tarafında 100 bin asker kaybı yaşandı. Ukrayna tarafındaki rakamlar daha düşük olsa da yine de oldukça ciddi boyutlarda. Başkan savaşlardan hoşlanmaz. Savaşların hem mali hem de insani bir kayıp olduğunu düşünür ve son bulmasını ister. Geçmişte de gördüğünüz gibi, bu savaşı bitirmek için gücü dahilinde olan her şeyi yapacaktır. Umarız bugün ve takip eden günlerde, Rusya’nın bu konudaki tutumu ve öncelikleri hakkında daha berrak bir tabloya ulaşır ve bir miktar ilerleme kaydedebiliriz” ifadelerini kullandı. Çin’in Rusya’ya destek verdiğine dair bir açıklamada bulunan Marco Rubio, “Bence Çinliler, Rusya’nın çabalarını açıkça destekliyor ve genel olarak fark edilmeden mümkün olan en fazla yardımı yapma niyetindeydiler. Ancak Avrupa’daki ve dünyanın diğer bölgelerindeki insanlar bu durumu fark etti. Nihayetinde, eğer mümkün ve uygulanabilir olursa, bu barış Ukrayna ile Rusya arasında sağlanacaktır ve biz de bu savaşı sona erdirmek için elimizden gelen her şeyi yapmaya hazırız” diye ekledi.
“REHİNELERİ BIRAKIP SİLAHSIZLANIRLARSA BU İHTİLAF BİTER”
Gazze Şeridi’ndeki ateşkes müzakereleri hakkında da değerlendirmelerde bulunan ABD Dışişleri Bakanı Rubio, bu konuda iyimser olduğunu belirterek şunları söyledi: “Görünüşe göre genel koşullar üzerinde bir mutabakat sağlanmış durumda, fakat şimdi bu koşulların nasıl hayata geçirileceği konusunda müzakereler yapılması gerekiyor. Dün gece Steve Witkoff ile görüştüm ve kendisi, Katar ve Mısırlıların aracılığıyla yakın temaslı görüşmelerin çok yakında başlayacağı konusunda iyimser. Ancak geçmişte bu tür yakın temaslı görüşmeler aşamasında müzakerelerin sonuçsuz kaldığına da şahit olduk. Bence şu an daha yakınız ve sanırım uzun süredir hiç olmadığımız kadar yakın bir noktadayız, bu yüzden umutluyuz. Bununla birlikte, önümüzde hala bazı zorluklar olduğunun da farkındayız ve bu zorlukların merkezinde Hamas’ın silahsızlanma konusundaki gönülsüzlüğü yer alıyor. Oysa bu adım, çatışmayı anında bitirirdi. Eğer rehineleri serbest bırakır ve silahsızlanırlarsa, bu ihtilaf son bulur.”
“BİR ATEŞKESİN SAĞLANMASINI İSTİYORUZ”
Rubio, Hamas’ın İsrail’in bölgeden tamamen çekilmesini talep ettiğini belirterek, “Bence bu durumu bitirmenin en basit çözümü, tüm rehinelerin salıverilmesi ve Hamas’ın silahsızlanmasıdır. Bunlar gerçekleşmediği takdirde, İsrailliler ile Hamas, Katar ve Mısır’ın vasıtasıyla 60 günlük bir ateşkes ve uluslararası kuruluşlar aracılığıyla insani yardımın yeniden başlatılması gibi bazı konularda bir mutabakata vardılar. Ancak şimdi bunun nasıl uygulanacağına dair müzakerelerin yapılması gerekiyor. Geçmişte bu noktada pürüzler yaşanmıştı. Umarız bu defa bu sorunlar aşılabilir. Elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Bir ateşkesin sağlanmasını arzu ediyoruz. Başkan, net bir şekilde ateşkes istediğini ifade etti ve biz bu konuya çok fazla zaman ve enerji harcadık. Steve Witkoff’un bu mesele üzerinde her gün saatlerce çalıştığını biliyorum. Dolayısıyla bu işe ciddi anlamda çaba sarf ettik. Gerçekleştiğini görmeyi çok isteriz” diye konuştu.