Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Londra’da gerçekleştirdiği görüşmenin ardından düzenlenen ortak bir basın toplantısında konuşan İngiltere Başbakanı Keir Starmer, iki ülkenin kritik zamanlarda liderlik sorumluluğu taşıdığını ifade etti. Starmer, İngiltere ve Fransa arasındaki işbirliğinin, her iki ülke halkının beklentileri doğrultusunda önemli ölçüde güçlendirildiğini belirtti.
Düzensiz göç konusunun her iki ülke için de ciddi bir kriz teşkil ettiğini vurgulayan Starmer, durumu “bir hukuk, güvenlik, insanlık ve eşitlik krizi” olarak tanımladı. “Suç çeteleri tarafından yönetilen milyarlarca sterlinlik bir girişimle mücadele ediyoruz. Bu çeteler, binlerce insanı Manş Denizi’nde ölümcül yolculuklara itiyor. Bu yasa dışı ticareti sona erdirmek için birlikte hareket etmeye kararlıyız,” şeklinde konuştu.
Bu mücadele kapsamında çığır açacak yeni bir anlaşmayı duyuran Starmer, “İlk defa, İngiltere’ye yasa dışı yollarla ulaşan düzensiz göçmenler Fransa’ya geri gönderilecek. Geri gönderilen her birey karşılığında, yasal ve güvenli kanallar üzerinden, kontrolleri yapılmış başka bir sığınmacı İngiltere’ye kabul edilecek. Bu hak yalnızca güvenlik taramasından geçen ve ülkeye yasa dışı giriş yapmaya teşebbüs etmemiş kişilere tanınacaktır,” dedi.
Starmer, bu politikanın, diğer göçmenleri tehlikeli Manş Denizi yolculuğuna çıkmaktan caydıracağını ifade etti. Önümüzdeki haftalarda hayata geçirilmesi planlanan bu uygulamayla ilgili olası eleştirilere de yanıt veren Başbakan, “Bazıları neden hala sığınmacı kabul ettiğimizi sorgulayabilir. Cevabımız net: Gerçekten muhtaç olanlara sığınma hakkı tanımak bizim sorumluluğumuzdur. Müttefiklerimizle işbirliği yapmadan, tek başımıza hareket ederek denizi geçen tekneleri durduramayız,” ifadelerini kullandı.
İki ülke arasındaki stratejik ortaklığın diğer boyutlarına da değinen Starmer, uydu teknolojileri ve yapay zeka alanlarındaki fırsatların ortaklaşa değerlendirilmesi için adımlar atıldığını ve enerji güvenliği konusunun da ele alındığını söyledi. Ukrayna meselesine özel bir önem atfeden Starmer, “İngiliz halkının güvenliği Ukrayna’dan başlar. ABD’den temsilcilerin de katıldığı Gönüllüler Koalisyonu toplantısına başkanlık ettik ve merkezi Paris’te olacak Çok Uluslu Ukrayna Gücü’nün planlarını ilan ediyoruz,” dedi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in barışa yanaşmadığını, bu nedenle barış görüşmeleri için doğru zaman geldiğinde destekleyecek olsalar da şu an için Ukrayna’ya verilen desteği artırmanın bir zorunluluk olduğunu vurguladı. Starmer, İngiltere ve Fransa’nın Avrupa’daki iki nükleer güç olarak kıtanın güvenliği ve barışının sağlanmasında kilit bir rol oynadığını kaydetti ve Avrupa’nın savunması için gerektiğinde 50.000 kişilik bir gücün hazır olacağını belirtti.
Savunma Bakanı John Healey tarafından açıklanan nükleer alandaki ortak çalışmalara da atıfta bulunan Starmer, “Bugünden itibaren, hasımlarımız Avrupa’yı tehdit etmeleri durumunda bu iki büyük milletten birleşik ve güçlü bir karşılık alacaklarını bilmelidirler,” diyerek net bir mesaj yolladı.
Gazetecilerden gelen sorular üzerine Gazze’deki duruma ilişkin değerlendirmelerde bulunan Starmer, “Gazze’deki vaziyet kesinlikle kabul edilemez. Acil bir ateşkese, şu anda gerçekleşmeyen insani yardımların hızla bölgeye girişine ve esirlerin serbest bırakılmasına ihtiyacımız var. Bunu mutlaka sağlamalıyız,” diye konuştu.
İşçi Partisi’nin ve kendi hükümetinin, barış sürecine katkıda bulunacak bir sürecin parçası olarak Filistin devletinin tanınmasını uzun zamandır desteklediğinin altını çizen Starmer, “Bu konudaki pozisyonumuzda bir değişiklik yok. İki devletli bir çözüm olmaksızın Orta Doğu’da kalıcı bir barış ihtimali görmüyorum,” ifadelerini kullandı. Starmer, mevcut aşamada önceliklerinin diplomasiye ve yardımların girişine olanak tanıyacak bir ateşkesin sağlanmasına odaklandığını da sözlerine ekledi.