Türkiye’nin Yeni Delhi-İslamabad anlaşmazlığında Pakistan’a verdiği destek, Hindistan ile olan münasebetleri yeni bir safhaya taşıdı. Gerginleşen Hint-Türk ilişkileri, “Türkiye’nin BRICS üyeliği beklentileri sona mı eriyor?” sorusunu akıllara getirdi. Konu hakkında Türkiye’nin eski Hindistan ve Pakistan büyükelçileri, Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulundu. Emekli büyükelçi Hasan Göğüş, “Tarihimizde ilk kez büyükelçilik önünde Türkiye aleyhinde protestolar düzenlendi” şeklinde konuşurken, emekli büyükelçi Bozkurt Aran ise Hindistan’dan yükselen tepkileri yersiz bulduğunu belirtti.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in dün Pakistan’a gerçekleştirdiği ziyaret, Türkiye’nin uzun senelerdir stratejik işbirliği yürüttüğü Pakistan ile ilişkilerinde yeni bir sayfa açtı. İki bakan, Pakistan Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Muhammed İshak Dar ile bir araya geldi. Eğitim, enerji ve savunma alanlarındaki işbirliklerinin masaya yatırıldığı görüşmenin ardından Fidan ve Dar, ortak bir basın toplantısı düzenledi. Fidan, Pakistan’a KKTC’ye sağladığı destekten ötürü teşekkürlerini ileterek, “Gelecek süreçte Pakistan ile KKTC arasındaki münasebetlerin daha da ilerleyeceğine kalpten inanıyorum” dedi. Muhammed İshak Dar ise, “Pakistan, Türkiye’yi güvenilir bir müttefik olarak görmektedir. Bu durumu en son Hindistan-Pakistan ihtilafında da tecrübe ettik” ifadelerini kullandı.
HİNDİSTAN’DAN BRICS VETOSU
Türkiye’nin Pakistan’a olan desteği, Hindistan’ın sert tepkisine yol açtı ve yeni gelişmeleri tetiklemeye devam ediyor. Hintli Albay Sofiya Qureshi’nin, Pakistan’ın Sindoor Operasyonu esnasında Türk yapımı Asisguard Songar İHA’larının kullanıldığını açıklamasıyla ülkede Türk karşıtlığı tırmanışa geçti. Mayıs ayından bu yana Hindistan genelinde Türk tüketim ürünleri ve firmalarına yönelik boykotlar uygulanıyor. Bu boykotların neticesinde, “ulusal güvenlik” gerekçesi öne sürülerek havacılık yer hizmeti lisansı iptal edilen Türk şirketi Çelebi’nin yaptığı itiraz da Hint mahkemeleri tarafından geri çevrildi.
Yeni Delhi ile Ankara arasındaki yükselen tansiyon, Türkiye’nin BRICS üyeliği hedefini yeniden gündeme taşıdı. Middle East Eye’ın bir haberine göre, uzmanlar Türkiye’nin BRICS üyeliği karşısındaki en büyük engelin Hindistan olduğunu ifade ediyor. Geçmişte Yeni Delhi’de de görev yapmış emekli büyükelçi Hasan Göğüş, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, “Vaktiyle biz de Nükleer Tedarikçiler Grubu’na Hindistan’ın girmesini uzun süre engellemiştik. Bu durum, bunun bir nevi rövanşı ve bozulan ilişkilerin bir neticesi olarak değerlendirilebilir” yorumunu yaptı.
‘İLİŞKİLER PAKİSTAN’IN GÖLGESİNDE’
Hindistan’ın göz ardı edilmemesi gereken bir güç olduğunun altını çizen Göğüş, “Türkiye ve Hindistan arasındaki münasebetler her zaman Pakistan’ın gölgesinde kalmıştır. Geçmişte, Hindistan’ı gücendirmeden Pakistan ile iyi ilişkilerimiz devam ettirilmişti. Hindistan’ı karşımıza almama konusunda bir özen gösterilirdi fakat son dönemde Türkiye-Hindistan ilişkileri en alt seviyeye inmiş durumda. Bu, Türkiye açısından endişe verici bir durumdur. Hindistan’ın Asya’da kayda değer bir nüfuzu var” değerlendirmesini yaptı. Türkiye-Azerbaycan-Pakistan üçlü bir eksen algısının oluşmaya başladığını belirten Göğüş, “Hindistan, Türkiye’nin çekilmesiyle ortaya çıkan bu boşluğu Yunanistan ve Ermenistan ile doldurdu. Hindistan başbakanının Güney Kıbrıs ziyareti de bu çerçevede okunabilir. Bu, sağlıklı bir gidişat değil” dedi. İlişkilerin son yıllarda soğukluktan düşmanlığa evrildiğini vurgulayan Göğüş, “Tarihte ilk defa Türk büyükelçiliği önünde aleyhimize gösteriler yapıldı. Oysaki Hindistan’daki Türk imajı son derece olumluydu. Örneğin, onların başbakanlık binası önündeki caddenin ismi Kemal Atatürk idi. İlişkiler kesinlikle onarılmalı. Keşmir meselesinde Türkiye’nin daha ılımlı bir dil kullanması gerekiyor” diye ekledi.
‘YÜKSELEN HİNT MİLLİYETÇİLİĞİ’
Daha önce İslamabad’da görev yapmış olan emekli büyükelçi Bozkurt Aran ise Pakistan-Türkiye ilişkilerini Cumhuriyet için yorumladı.
Aran, “Türkiye için Pakistan kardeş bir ülkedir ve BM’de Pakistan’ın Keşmir konusundaki talepleri desteklenmektedir. Ancak meselenin bir de Afganistan boyutu bulunmaktadır. Afganistan’ı hesaba kattığımızda, Pakistan ile ilişkilerimizi yoğunlaştırmak bizim için önem arz ediyor” dedi. Hint-Türk geriliminin nedenlerine de değinen Aran, “Pakistan ile olan yoğun ilişkilerimiz, üçüncü bir ülkeye karşı düşmanlık temelinde şekillenmiyor. Türkiye-Hindistan arasındaki karşılıklı suçlamalar büyük ölçüde Hint tarafından gelmektedir. Bunun nedeni ise Hindistan’da yükselişe geçen Hint milliyetçiliği akımıdır” tespitinde bulundu.
Türkiye’nin G20 üyesi Hindistan ile ilişkilerini ilerletme arzusunda olduğunu ifade eden Aran, “Hint tarafı bu durumu bir rekabet olarak algılıyor. Durumun bu şekilde algılanmasının sebebi ise bana göre Türkiye’de savunma sanayisinin hızla gelişmesi ve bu durumun Hindistan’da bir tedirginlik yaratmasıdır” sözleriyle analizini tamamladı.