Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in geçtiğimiz aylarda 12 senelik zorunlu eğitim sistemine dair tartışmaların yürütüldüğünü ifade etmesiyle lisenin 4 yıl yerine 3 yıla indirilmesi fikri gündeme gelmişti. Son zamanlarda, 4+4+4 sisteminde bir değişiklik yapılması olasılığıyla birlikte zorunlu eğitimin süresi tekrar masaya yatırılıyor.
Bu muhtemel değişikliğin gerekçeleri arasında ‘öğrencilerin artan devamsızlık oranları ve lise eğitim kalitesindeki düşüş’ olduğu ileri sürülüyor. Değerlendirmeye alınan opsiyonlar arasında 3 yıl zorunlu eğitime 1 yıl hazırlık ekleyen 3+1 sistemi ile 2 yılı zorunlu, 2 yılı isteğe bağlı olan 2+2 sisteminin yer aldığı belirtiliyor. Bununla birlikte, ‘Yaş Modeli’ çerçevesinde 16 yaşını bitiren öğrencilerin diploma almasının amaçlandığı ifade ediliyor. Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, yeniden alevlenen bu tartışma üzerine Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulundu.
‘GENÇLERİN YARININA İHANET’
Eğitim sistemindeki bu değişimlerin öğrencilere daha nitelikli bir eğitim sunma amacı taşımadığını ve bu planların sadece sermayenin çıkarlarına hizmet ettiğini savunan Özbay, “Çocukları ucuz iş gücü yapmanın yolunu arayan sermaye, düğmeye bastı. Rejim, ‘emredersiniz’ diyerek yandaş sendikayı sahaya sürdü. Arzu ettikleri şey, yoksulun çocuğunun ya sermayeye köle ve ucuz iş gücü olması ya da tarikatlara mürit olmasıdır. Zorunlu eğitim kesintili 12 yıl olmasına rağmen ülkemizdeki ortalama eğitim süresi 9 yıldır. Bu tezatlık dahi sistemin gençlere verdiği önemi açıkça gösteriyor. Bir ülkenin gençlerine atfettiği değer, onların eğitimine, refahına, mutluluğuna verdiği önemle ve geleceklerini güvence altına almak adına geliştirdiği politikalarla ölçülür. Gençlerin geleceğini sermayenin taleplerine göre şekillendirmek, onların yarınına ihanet etmektir” şeklinde konuştu.
‘ÜÇ GENÇTEN BİRİ NE EĞİTİMDE NE İSTİHDAMDA’
Eğitim-Bir-Sen’in zorunlu eğitim süresine ilişkin yayımladığı araştırma sonuçlarına da tepki gösteren Özbay, şunları söyledi: “Eğitim gibi derinliği olan konularda kararlar, ‘sokakta bin kişiye sorduk, bunu raporlaştırdık’ denilerek verilemez. Eğitimin nihai hedeflerinden biri istihdam olsa da yegâne hedefi bu değildir. Kaldı ki mesele istihdam olsa bile, bu ülkede 17-29 yaş arası her üç gençten biri ne eğitimde ne de istihdamda yer alıyor. Bu duruma yönelik tek bir satır politika üretilmezken, bir eğitim sendikasının zorunlu eğitimin süresinin kısaltılmasını desteklemesi kabul edilemez. Bu bir eğitim planı değil, bir sömürü planıdır. Yeni model: Okuldan çok işe, dersten çok sömürüye.”
‘SÜRENİN KISALTILMASI İŞSİZLİĞİ Mİ AZALTACAK?’
Konuyla ilgili Cumhuriyet’e görüş bildiren bir diğer eğitimci Özgür Bozdoğan ise Eğitim-Bir-Sen tarafından yapılan çalışmanın bir araştırmadan çok anket olduğunu belirterek, “Örneklemin neye göre seçildiği belli değil” dedi. Eğitimde karşılaşılan asıl sorunun süre değil, nitelikle ilgili olduğunu vurgulayan Bozdoğan, “4 senelik liseyi 2 yıla indirerek öğrencileri sermaye için elverişli kılmanın ötesine geçemezsiniz. Sürenin kısaltılması işsizliği mi azaltacak? Sermayenin taleplerinin MEB tarafından dikkate alındığını gözlemliyoruz. Bu tartışma, kamuoyunu hazırlamak amacıyla yapıldı. Bu uygulamaya karşı bilimsel bir tartışma başlatılmalıdır” ifadelerini kullandı.
‘BİLİMSEL EĞİTİM GÜVENCE ALTINA ALINMALI’
CHP Emek Büroları da zorunlu eğitimin kısaltılması meselesine ilişkin bir açıklama yayımladı. Açıklamada, “Çocuklarımızın geleceği için yapılması gerekenler açıktır: Zorunlu eğitimin kısaltılmasına yönelik çalışmalara hemen son verilmeli, sürekli çocuk işçi ölümleriyle gündeme gelen MESEM uygulaması sonlandırılmalı, laik, bilimsel ve parasız eğitim güvence altına alınmalı, eğitimde cemaat ve vakıflarla yapılmış tüm protokoller iptal edilmelidir” denildi.
‘TALEP OLURSA DEĞERLENDİRİRİZ’
AKP’nin TBMM’deki grup toplantısı öncesinde zorunlu eğitim süresi hakkındaki tartışmalara değinen Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ise, “Bu konuda kamuoyunda bir talep oluşursa, biz de ilgili birimlerimizle bir araya gelip değerlendiririz. Nihai karar yasama organının yetkisindedir. Eğer o yönde bir düzenleme olursa, gerçekleşir” şeklinde konuştu.