Hazır giyim endüstrisinin tanınmış markalarından Bisse’nin Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kefeli, asgari ücretin bölgesel olarak belirlenmesi gerektiği yönünde güçlü bir görüş bildirdi. CNBC-e kanalında bir programa konuk olan Kefeli, İstanbul’daki mevcut asgari ücretin son derece yetersiz olduğunu vurgularken, bu tür bir uygulamanın dünya genelinde örnekleri bulunduğunu dile getirdi. Kefeli, hazır giyim sektörünün geleceğine dair yaptığı analizlerde ise yurt dışına kayan üretimin tekrar Türkiye’ye döneceği yönündeki öngörüsünü paylaştı.
Kefeli’nin konuya ilişkin detaylı görüşleri şu şekildeydi:
“Küresel piyasalarda bir küçülme yaşanıyor ve hazır giyim sektörü, belki de tarihinin en zorlu döneminden geçiyor. Fakat bu durum bize önemli bir ders veriyor: Artık fason üretim devrini geride bırakıyoruz; bu süreç neredeyse tamamlandı. Bundan sonra markalaşmaktan başka bir seçeneğimiz kalmadı. Kaliteyi zaten öğrendik ve bu alanda şu an çok iyi bir konumdayız; hatta İtalya’dan daha ilerideyiz. Dinamik yapımız ve ekiplerimiz mükemmel. Tasarımcılarımız da artık pişti. Türkiye’de kaliteli tasarımcılarımız sayesinde taklit ürün bulmak neredeyse imkansız hale geldi.
Hazır giyimin geleceğinde ne var?
Yaklaşık 20 yıl evvel İtalya’nın Como şehrinde bir kumaş tüccarı bana, ‘Siz çok talihlisiniz, çünkü hala insanların gardıroplarını, raflarını doldurma aşamasındasınız’ demişti. O dönemde ne demek istediğini tam olarak kavrayamamıştım. Ancak günümüzde herkesin dolapları ve rafları ağzına kadar dolu. Tüketicinin alım yapması için yenilikçi bir şeyler sunmalıyız. Artık alışverişler ihtiyaçtan kaynaklanmıyor. Kendi alışkanlıklarınızı düşünün; bir şeyi gerçekten ihtiyacınız olduğu için mi alıyorsunuz, yoksa tamamen ‘bu çok güzelmiş’ diyerek mi?”
“Mısır’a giden üretim dönecek”
“Yılın ilk yarısında üretimde ciddi zorluklar yaşandı ve birçok üretici operasyonlarını Mısır’a taşıdı. Ancak ben hepsinin geri döneceğine inanıyorum, bunu daha önce de tecrübe ettik. Mısır’da iş yapmak sanıldığı kadar kolay bir süreç değil. Üretim yeniden buraya döndüğünde, hükümetimizin yapması gereken bazı küçük düzenlemeler bulunuyor. Bunların en başında ise kesinlikle bölgesel asgari ücret sistemine geçiş yer alıyor.”
“İstanbul’da 5 bin liraya ancak balkon mu tutulur?”
“Durumu bir örnekle açıklayayım: Ben Artvinliyim. Bugün Artvin’de 5 bin liraya muhtemelen bir villa kiralayabilirsiniz. Peki aynı paraya İstanbul’da bir balkon tutmak mümkün mü? Sadece kira değil, tükettiğiniz sebze ve et gibi temel ürünlerin kilogram fiyatları arasında bile yüzde 400-500’e varan farklar mevcut.
Bu model dünyanın her yerinde geçerli. Örneğin Londra merkezde saatlik ücret 16 pound iken, 100 km dışarı çıktığınızda bu rakam 8 pounda, 200 km uzaklaştığınızda ise 6 pounda kadar geriliyor. Almanya, Fransa ve ABD’de de durum farksız. Bizim de bu sisteme geçmemiz şart.”
“İstanbul için 22 bin lira asgari ücret çok düşük”
“Sendikaların eşitlik prensibini öne sürerek bu fikre bir miktar mesafeli durduğunu duyuyorum; fakat küresel uygulamalar bu yönde. Hali hazırda 6 bölgeden oluşan teşvik sistemimiz mevcut değil mi? İşte bu yapıyı asgari ücrete de entegre edebiliriz. Bunun işlememesi için hiçbir sebep yok. İstanbul için 22 bin liralık asgari ücret çok yetersiz, bu rakam İstanbul’da 50 bin lira olmalı. Önemli olan, ücretlerin zamanla gerçek yaşam maliyetlerine endekslenmesidir.” (Ekonomim)
Halktan asgari ücrete ara zam talebi yükseliyor!
Yoksulluk sınırı asgari ücretin 4 katına ulaştı!
Asgari ücret alım gücünde erime yaşandı
İşverenlerin asgari ücrete ara zam konusundaki görüşleri ne?