Sana Göre Haber

Uzman Uyarısı: Geç Teşhis Edilen Hipofiz Hastalıkları ve Belirtileri

Fırat Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı bünyesindeki Endokrinoloji Bilim Dalı’nda görevli Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kader Uğur, toplumda bilinirliği oldukça az olan hipofiz bezi rahatsızlıklarıyla ilgili dikkat çekici bilgiler aktardı. Doç. Dr. Uğur, beynin bir uzantısı olarak görev yapan hipofiz bezinin, hormon salgılayan yaşamsal bir endokrin organ olduğunun altını çizdi. Bu bezin fonksiyonlarındaki bozulmalar sonucu hormonların gereğinden fazla ya da az salgılanmasının, çok sayıda farklı belirti ve rahatsızlığa zemin hazırlayabildiğini belirtti.

Hipofiz bezinde gelişen tümörlerin büyük bir kısmının benign karakterde olduğunu ifade eden Doç. Dr. Uğur, bu tümörler arasında en yaygın görülenin prolaktinoma olduğunu söyledi. Prolaktinoma, halk arasında süt hormonu olarak da bilinen prolaktinin vücutta aşırı üretilmesine yol açmaktadır. Bu durumun bir sonucu olarak kadınlarda adet döngüsünde bozulmalar, memeden süt gelmesi, cinsel dürtüde azalma ve çeşitli fonksiyonel bozukluklar gibi problemler ortaya çıkabilmektedir.

Sinsi bir şekilde ilerleyen ve teşhisi geciken bir diğer nadir hipofiz tümörü olan akromegalide ise farklı belirtiler gözlemlenir. Baş ağrısı, yüz hatlarında belirgin bir kabalaşma, el ve ayaklarda büyüme (ayakkabı numarasının artması, yüzüğün parmağa küçük gelmesi) ve aşırı terleme bu hastalığın öne çıkan semptomlarıdır. Semptomların zamanla yavaş yavaş ortaya çıkması nedeniyle, hastalığın teşhisi çoğunlukla ileri bir evrede konulabilmektedir.

Daha ender rastlanan Cushing hastalığında ise özellikle karın bölgesinde beliren mor veya kırmızı renkli çatlaklara, sebebi açıklanamayan kilo alımına, tip 2 diyabet ve yüksek tansiyon gibi bulgulara dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Uğur, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu hastalıklar nadir görülmesine karşın, zamanında konulan tanı ve uygulanan tedavi ile hem hastaların yaşam kalitesi önemli ölçüde artırılabilir hem de ciddi sağlık sorunlarının önüne geçilebilir. Bu sebeple, hipofiz bezi hastalıkları hakkında toplumsal farkındalığı yükseltmek kritik bir önem taşımaktadır.”

Exit mobile version