Bakanlık tarafından yapılan bir sosyal medya açıklamasında, son günlerde şap hastalığıyla ilgili olarak bazı basın organları ve sosyal platformlarda eksik, çarpıtılmış ve kamuoyunu yanlış yönlendiren içeriklerin yayıldığına dikkat çekildi. Yeni şap serotipi SAT1’in yayılmasını engellemek amacıyla ivedi bir önlem olarak bütün hayvan satış yerlerinin kapatıldığı ve yeni tipe karşı aşı üretimine geçildiği belirtilen açıklamada, hastalıkla mücadelenin Şap Enstitüsü Müdürlüğü koordinasyonunda sürdürüldüğü hatırlatıldı.
Açıklamada, Şap Enstitüsü Müdürlüğü’nün hastalığı teşhis etme ve buna yönelik etkin ve güncel aşıları üretme görevini yürüttüğü ifade edildi. Bu kapsamda, yeni serotip SAT1’e karşı üretilmiş olan yaklaşık 6 milyon doz şap aşısının sahaya sevk edildiği bilgisi paylaşıldı. Mevcut aşı üretim kapasitesinin yeterli olduğu ve ihtiyaç duyulan bütün bölgelere sevkiyatın hızla yapıldığı vurgulandı. Şap Enstitüsü’nde aşı üretiminin 7 gün 24 saat esasına göre aralıksız devam ettiği ve 20 Temmuz’a kadar 2,6 milyon doz aşının daha üretilerek saha ekiplerine gönderileceği kaydedildi.
Türkiye genelinde 81 il ve 922 ilçede görev yapan yaklaşık 10 bin veteriner hekimin, saha taramaları ile aşılama faaliyetlerini büyük bir özveriyle yürüttüğüne işaret edildi. Aşılama çalışmalarının tamamlandığı bölgelerde, kapalı tutulan hayvan satış yerlerinin kademeli olarak yeniden faaliyete geçeceği duyuruldu.
Türkiye’nin şap hastalığına karşı teknik altyapı, uzman kadro ve üretim gücü bakımından yeterli olduğu belirtilirken, aşılama programının verimli bir şekilde sürdüğü ve hayvan sağlığı hizmetlerinde herhangi bir kesinti yaşanmadığı vurgulandı.
Açıklamada, tüketicilerin et temininde mevcut durumda herhangi bir sorun söz konusu olmadığına da değinildi. “Tüm hayvan satış yerlerinin ilk kez bu ölçekte kapatıldığı” yönündeki yorumların gerçeği yansıtmadığı, en son 2023 yılında yine aynı hastalık sebebiyle ülke genelindeki tüm hayvan hareketlerinin geçici olarak durdurulduğu ve hayvan pazarlarının topluca kapatıldığı anımsatıldı. Ayrıca, ülke hayvan varlığının belli bir oranının etkilendiği varsayımına dayanan spekülatif hesaplamalarla ortaya atılan ve ülke ekonomisine getireceği zararı gösterdiği iddia edilen rakamsal verilerin de doğru olmadığı belirtildi.
Son olarak, kamuoyunun, sosyal medyada paylaşılan ve bilimsel dayanaktan yoksun olan, ayrıca panik havası yaratmayı amaçlayan içeriklere karşı dikkatli olması ve bu tür bilgilere itibar etmemesi gerektiğinin altı çizildi.