New York’ta bir grup basın mensubuyla bir araya gelen Barrack, yöneltilen soruları cevapladı; bu gruba Anadolu Ajansı (AA) da dahildi. Barrack, ABD Kongresi’nin Suriye’de faaliyet gösteren “SDG”ye yönelik bir yakınlık beslediğini belirterek, Washington’un bu yapıyı Suriye yönetimine entegre etme niyetinde olduğunu ifade etti.
Büyükelçi Barrack, konuya ilişkin şunları kaydetti: “Bu durum, Suriye’de bağımsız bir Kürdistan’ın tesis edileceği yönünde bir sinyal olarak algılanmamalıdır. Ne ayrı bir SDG devleti ne de ayrı bir Alevi veya Yahudi devleti kurulması söz konusudur. Suriye bir bütün olarak varlığını sürdürüyor ve bu çerçevede bir yapılanma şekilleniyor. Suriye’nin kendine ait bir anayasası ve meclisi olacaktır.”
Barrack, CNN Türk ve Hürriyet’in ABD Temsilcisi olan Yunus Paksoy tarafından yöneltilen “SDG’nin silahsızlandırılması” hakkındaki bir soruya yanıt verirken şu çarpıcı ifadeleri kullandı: “SDG eşittir YPG’dir. YPG ise PKK’nın bir uzantısıdır. PKK’nın günümüzde silah bırakma sürecine girmesi, Türkiye için son derece önemli bir adımdır.”
Amerika Birleşik Devletleri’nin YPG ile DEAŞ’a karşı savaşmak amacıyla bir ortaklık geliştirdiğini vurgulayan Barrack, “Bu yüzden hisler oldukça derin, zira onlar bizim müttefikimizdi. Fakat temel mesele şudur: Bizim onlara karşı sorumluluğumuz nedir? Onlara bir devlet çatısı altında kendi otonom idarelerini oluşturma hakkını tanıma gibi bir borcumuz yok,” şeklinde konuştu.
**”Türk SİHA’ları Küresel Lider Konumunda”**
Görüşme sırasında gelen diğer sorular üzerine Barrack, Türkiye’nin hem Ukrayna-Rusya krizinde hem de Orta Doğu’daki dinamiklerde hayati bir rol üstlendiğini vurguladı. Ayrıca, Türkiye’nin bahsi geçen tüm taraflarla ve aynı zamanda ABD ile mükemmel düzeyde ilişkilere sahip olduğunu belirtti.
Büyükelçi, bu süreçte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, MİT Başkanı İbrahim Kalın ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan gibi üst düzey devlet yetkililerinin oynadığı rolün son derece kritik olduğunu özellikle vurguladı.
Washington’un Türkiye’ye uyguladığı CAATSA yaptırımlarına da değinen Barrack, şu değerlendirmelerde bulundu: “Türkiye, son derece zeki bir toplum yapısına sahip olması sayesinde kendi insansız hava araçlarını (İHA) ve savaş uçaklarını imal etme yoluna gitti. Türk İHA’ları, büyük olasılıkla gezegendeki en üstün insansız hava araçlarıdır. TB2 modelleri, Ukrayna’daki savaşta aktif olarak rol alıyor.”