Yaşamdaki en ufak tefek sorunları bile dev bir probleme dönüştüren erkekler bulunur. Bazen trafik sıkışıklığından, bazen de sıradan konulardan sürekli yakınırlar. Astroloji, bu memnuniyetsiz tavrın yalnızca kişilik özelliklerinden kaynaklanmadığını, burçlarla da doğrudan bağlantılı olabileceğini öne sürüyor. İşte sürekli dert yanmalarıyla bilinen ve çevrelerindeki insanları bunaltabilen dört erkek burcu…
YENGEÇ BURCU
Hassas ve duygusal yapıları sebebiyle Yengeç erkekleri, en küçük bir hadiseyi dahi kişisel algılama eğilimindedir. Kişisel gücenmelerden ailevi konulara dek pek çok başlıkta uzun süren yakınmalarını duyabilirsiniz. Özellikle yakın çevrelerinden arzu ettikleri alakayı göremedikleri zaman, sessizliğe bürünmektense sorunlarını dile getirmeyi tercih ederler. Bu durum, kimi zaman açık sitemlerle kimi zaman ise imalı şikayetlerle ortaya çıkar. Bir Yengeç erkeğinin dilinden düşürmediği cümle ise genellikle “Beni kimse anlamıyor” olur.
BAŞAK BURCU
Ayrıntılara fazlasıyla önem veren Başak erkekleri için mükemmellik bir zorunluluktur. Bu nedenle çevrelerinde gördükleri her hatayı veya eksiği ifade etmekten çekinmezler. Temizlik, organizasyon ve dakiklik gibi alanlardaki sonu gelmez şikayetleri, sürekli olarak daha iyisinin nasıl olacağına dair eleştirel önerilerle birleşir. Ne var ki, bu tutumları genellikle etraflarındaki insanları yorgun düşürür. Zira onlar için her şey “kusursuz” olmalıdır, aksi takdirde şikayet etmeleri engellenemez bir hal alır.
BALIK BURCU
Zengin bir iç dünyaya sahip olan Balık erkekleri, realitenin getirdiği güçlüklerle karşılaştıklarında çabucak umutsuzluğa kapılabilirler. Duygularını içlerinde tutmak yerine dışa vurdukları için sıkça yakınan bir imaj çizerler. Pesimist bir yapıya sahip olmaları, olayların daima negatif taraflarını görmelerine neden olur. Yüksek duygusal hassasiyetleri yüzünden, “her şey üst üste geliyor” moduna hızla girebilirler. Bu yüzden, anlaşılma ve dinlenilme ihtiyacı en yüksek burçlar arasında yer alırlar.
BOĞA BURCU
Konforuna aşırı bağlı olan Boğa erkekleri, alıştıkları düzenin dışına çıktıkları anda homurdanmaya meyillidir. Gürültülü ortamlar, kalabalık, düzensiz uyku veya beğenmedikleri bir yemek gibi unsurlar onların huzurunu kolayca kaçırabilir. Beklentileri yerine gelmediği zaman, sürekli yakınmalarıyla çevreleri için can sıkıcı olabilirler. Ancak bu şikayetlerin temelinde yatan asıl neden, rutinlerinin bozulmasıdır. İnatçı doğaları ve değişime kapalı olmaları, yeni durumlara uyum sağlamalarını zorlaştırır.