ANKARA (AA) – Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, mahkeme duruşmalarının TRT üzerinden yayınlanması ihtimaline değinerek, “Ceza Mahkemesi Kanunumuzun 183. maddesinde bir düzenleme yapılması Meclisimizin iradesine bağlı bir konudur. Konu, Meclis Adalet Komisyonu’nda görüşülür ve ardından Genel Kurul’a sevk edilir. Elbette Meclis, kendi gündemine hakimdir ve herhangi bir kanunu belirli bir zaman diliminde çıkarabilir.” şeklinde konuştu.nnBakan Tunç, TV100 kanalının canlı yayınına katılarak gündemdeki konulara dair açıklamalarda bulundu ve soruları cevapladı.nnYolsuzluk soruşturması çerçevesinde tutuklanarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden alınan Ekrem İmamoğlu hakkındaki soruşturmayla ilgili bir soruya yanıt veren Tunç, adli süreçlerin siyasi bir dava olarak lanse edilmesinin doğru olmadığını ifade etti.nnAdli soruşturmaların sağlıklı bir biçimde ilerlemesi gerektiğinin altını çizen Tunç, “Bu aşamada yargıya müdahale etme amacı güden, yargı mensuplarını hedef alan tehditkar ve hakaret içeren ifadelerin ülkemize hiçbir yararı dokunmaz. Süreçlerin sakin bir şekilde beklenmesi gerekir. Özellikle belirtmek isterim ki, savunma yapılacak yerler meydanlar değildir; savunma makamı yargı organlarıdır. Hangi suçlamayla karşı karşıya iseniz, hangi kanıtlar sunuluyorsa, masum olduğunuz takdirde bu kanıtları çürütme şansınız zaten mevcuttur. Bu nedenle, kimin haklı kimin haksız olduğu yargılama neticesinde ortaya çıkacaktır.” yorumunu yaptı.nnTunç, iddianamenin hazırlanmasıyla birlikte kimin hangi suçla itham edildiğinin, bu suça dair hangi delillerin bulunduğunun ve bu delillere karşı sanıkların savunmalarının tüm kamuoyu tarafından öğrenileceğini belirtti. Bu tutanakların yayımlanacağını aktaran Tunç, “Duruşmalar şeffaf, aleni ve açık bir şekilde yürütülecek. Gizli saklı bir yargılama olmayacak. Bu duruşmalar, milletin gözü önünde gerçekleşecektir. Dolayısıyla, toplanan delillerin içeriğini bilmeden, ileride mahcubiyet duyulacak bir duruma düşülmemesi gerekir.” dedi.nnBir suç işlendiğinde yargının gereğini yapacağını vurgulayan Bakan Tunç, şunları söyledi: “Soruşturma evresinde, bilhassa delillerin henüz toplandığı aşamada, tanıkların ifadeleri, itirafçıların beyanları var ki onlarca itirafçı bulunuyor. Bunlar, birlikte çalıştıkları insanlar. Kendi parti üyeleri… Süreç ne ile başladı? İstanbul İl Başkanlığı binasının satın alınması sırasında toplanan paralarla, valizlerden çıkan para kuleleriyle başladı. Oradan başlayıp, bu paraların kaynağının ne olduğu sorusuyla zincirleme bir şekilde devam eden süreçler var. Savcılığa gidip ifade verenler var. Elbette ki yargı tüm bunların üzerini örterse, ortada yargı diye bir mekanizma kalmaz.”nnEkrem İmamoğlu iddianamesine ilişkin bir soruya ise Tunç, soruşturma ve kovuşturmaların hedef süreler dahilinde bitirilmesine yönelik uygulamaları olduğunu hatırlatarak, yargının bu konuda gereken hassasiyeti göstereceğini dile getirdi.nnDavaların TRT’de canlı yayınlanması talebine ilişkin Tunç, şu açıklamayı yaptı: “Ceza Mahkemesi Kanunumuza istinaden yürütülen bir soruşturma süreci mevcut. Kanunumuzun 182. Maddesi, duruşmaların aleni olduğunu, halka açık yapıldığını ve tutanak tutulduğunu belirtir. Bu tutanaklar kamuoyu tarafından incelenebilir. Ancak, takip eden 183. madde, ‘Duruşmalarda fotoğraf çekilemez, video kaydı yapılamaz’ şeklinde bir hüküm barındırır. Bu davalar özelinde meclisimizde bir kanun teklifi sunulur ve 183. madde değiştirilirse, yayın mümkün hale gelebilir. 183. maddenin gerekçesi, kanun hazırlanırken canlı yayınların yaratabileceği endişelerdi. Çünkü yapılacak bir düzenleme sadece bu davayı değil, tüm davaları kapsayacaktır.”nnTunç, “Bu konuda yasal bir düzenleme icap ederse, 183. maddede yapılacak bir değişiklik tamamen Meclisimizin takdirindedir. Teklif, Meclis Adalet Komisyonu’nda ele alınır, sonrasında Genel Kurul’a gönderilir. Şüphesiz ki Meclis, kendi gündemini belirler ve her yasayı belli bir sürede geçirebilir.” değerlendirmesini ekledi.nnKanser tedavisi için ameliyat olduktan sonra tekrar cezaevine konulan Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık’ın durumuna dair soruya Tunç, Çalık’ın tedavi sürecinde olduğunu, hastane raporunun Cumhuriyet Başsavcılığına iletildiğini ve konuya ilişkin nihai kararı Adli Tıp Kurumunun vereceğini bildirdi.nnOperasyonların sadece CHP’li belediyelere yönelik yapıldığı iddiası üzerine Tunç, şu ifadeleri kullandı: “Soruşturmaların yalnızca CHP’li belediyelere yapıldığı, diğerlerine dokunulmadığı algısı hatalıdır. Bu durum aslında medya organlarında da yer aldı. Son 10 yıl geriye dönük incelendiğinde, İçişleri Bakanlığının hakkında soruşturma izni verdiği belediyeler arasında AK Partili belediyelerin sayısının daha fazla olduğu görülür. İkinci sırada CHP yer almaktadır. Bugüne dek AK Partili belediyelere 30 dava açılmıştır. Bu 30 davanın 13’ü mahkumiyetle, 10’u beraatle sonuçlanmış olup, 7 dava ise devam etmektedir.”nn”Cumhuriyet Halk Partili belediyelere yönelik bir soruşturma başlatıldığında, partisi hemen sahip çıkıyor. Genel başkan sokağa çağrı yapıyor, miting düzenliyor ve ‘başkanımız masumdur’ diyor. Henüz soruşturma aşamasındayken, dosyanın içeriğini bilmeden bu yapılıyor. Oysa AK Partili belediyelerle ilgili açılan 30 dava var. Partimiz sahip çıkmak yerine, mahkum olan 13 kişiyi partiden ihraç etti ve bu kişiler hapse girdi.”nnKartalkaya Kayak Merkezi’nde bulunan Grand Kartal Otel’de 78 kişinin yaşamını yitirdiği ve 133 kişinin yaralandığı yangınla ilgili soruya Bakan Tunç, duruşmaların sürdüğünü belirterek, “Bolu Belediye İtfaiyesinin raporu tartışma konusu oldu. Oteldeki ihmallerin göz ardı edilmesi ve o raporun geri çekilmesi gibi bir dizi tartışma yaşandı. Sanki belediyenin bir sorumluluğu yokmuş gibi bir algı yaratılmaya çalışıldı. Biz de bu noktada, kim sorumluysa, unvanı ya da kurumu ne olursa olsun, yargının bunu sonuna kadar araştıracağını söyledik. Türkiye’nin en yetkin bilirkişilik kurulunun hazırladığı rapor çerçevesinde dava açıldı ve yargılama süreci kesintisiz bir şekilde devam etmektedir.” dedi.
Bakan Yılmaz Tunç’tan İmamoğlu Soruşturması ve Duruşmaların Canlı Yayını Hakkında Değerlendirmeler
