Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı ve Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi olarak görev yapan Yiğit Bulut, 53 yaşında yaşamını yitirdi.
Bir süredir pankreas kanseri tedavisi altında olan Yiğit Bulut’un Maslak Acıbadem Hastanesi’nde takip edildiği biliniyordu. Geçen hafta sağlık durumunun ciddileşmesi üzerine Bulut’a ziyaretçi yasağı uygulandığı bildirilmişti.
ACI HABERİ SÜLEYMAN SOYLU PAYLAŞTI
Bulut’un vefat haberini kamuoyuna ilk duyuran kişi, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu oldu.
ERDOĞAN’DAN BAŞSAĞLIĞI MESAJI
Bu gelişmenin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bulut için bir başsağlığı mesajı yayımladı.
Erdoğan, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, “Cumhurbaşkanı Başdanışmanlarımızdan, Ekonomi Politikaları Kurulu üyemiz, değerli mesai arkadaşım Yiğit Bulut’un vefat ettiğini derin bir teessürle öğrendim” ifadelerini kullandı.
Mesajının devamında ise Erdoğan, “Yiğit Bey’e Allah’tan rahmet; ailesine, yakınlarına ve tüm çalışma arkadaşlarına başsağlığı diliyorum. Mekânı cennet olsun” sözleriyle taziyelerini iletti.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanlarımızdan, Ekonomi Politikaları Kurulu üyemiz, değerli mesai arkadaşım Yiğit Bulut’un vefat ettiğini derin bir teessürle öğrendim. Yiğit Bey’e Allah’tan rahmet; ailesine, yakınlarına ve tüm çalışma arkadaşlarına başsağlığı diliyorum. Mekânı cennet…
— Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) July 11, 2025
YİĞİT BULUT’UN KARİYERİ VE YAŞAMI
1972 yılında Keşan’da dünyaya gelen Yiğit Bulut, Galatasaray Lisesi’nden ve ardından Bilkent Üniversitesi’nden mezun oldu. Eski Adalet Partisi milletvekili Mustafa Bulut’un oğlu olan Bulut, yüksek lisans eğitimini Sorbonne Üniversitesi’nde tamamladıktan sonra Türkiye’ye dönerek medya sektörüne adım attı.
Kariyeri boyunca Yiğit Bulut; Kanal 6, Kanal E ve CNN Türk gibi önde gelen kanallarda ekonomi yorumcusu olarak çalıştı. Ayrıca Radikal, Vatan ve Referans gazetelerinde ekonomi ve maliye alanlarında köşe yazıları kaleme aldı.
2009 senesinde Habertürk TV genel yayın yönetmenliği pozisyonuna getirilen Bulut, bu görevinden 2012 yılında ayrıldı. 2014 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından, 30 Ağustos 2014 tarihinde cumhurbaşkanlığı ekonomiden sorumlu başdanışmanlığı görevine atandı.
ZAMANLA DEĞİŞEN SİYASİ GÖRÜŞLERİYLE GÜNDEMDEYDİ
Medya dünyasına girdiği ilk dönemlerde ulusalcı söylemleriyle bilinen Yiğit Bulut, 2007 yılında verdiği bir mülakatta, o dönemdeki AKP ekonomi yönetimini çok keskin bir dille eleştirmişti. Türkiye’nin IMF tarafından en çok sömürülen ülke olduğunu ileri süren Bulut, şunları söylemişti:
“Yerli üreticiler hiçbir hakka sahip değil. Düşük kur, üretemeyen Türkiye sonuçta ithal eden ve 10 yılda krize giden bir ekonomi modeli var. Türk halkı yüksek faizle borçlandırılıyor. İnsanlar anca evinin arabasının borcunu ödemeye çalışacak. Bu bir esir alınma operasyonu. Bankacılık sektörü de bu operasyonun merkezi. Türkiye’nin IMF’nin en fazla at oynatıp sömürdüğü ülke.”
GEZİ DİRENİŞİ YORUMLARI TARTIŞMA YARATMIŞTI
Yiğit Bulut’un kamuoyunda en çok ses getiren yorumları Gezi Direnişi döneminde yaptığı açıklamalardı.
Dönemin başbakanı Erdoğan’ın ‘faiz lobisi’ söylemini sahiplenen Bulut, milyonlarca vatandaşın destek verdiği Gezi eylemlerinin ‘finans baronları’ tarafından organize edildiğini iddia etmişti. Geçmişte Adnan Menderes ve Tansu Çiller’e de benzer girişimlerde bulunulduğunu savunan Bulut, “Uzaktan tesirler gönderilerek Erdoğan’ın devre dışı kalması için çalışmalar yapılıyor. Çünkü bu kalkışmanın önünü kesmeleri lazım. Türkiye 170 yıllık boyunduruğunu kırıyor” şeklinde konuşmuştu.
“ERDOĞAN İÇİN ÖLÜRÜM” SÖZLERİ
Geçmişteki duruşuyla ilgili olarak ‘kandırılmış olabileceğini’ ve bir ‘aydınlanma’ yaşadığını ifade eden Bulut, değişen siyasi çizgisini şu sözlerle açıklamıştı:
“Ben en büyük medyanın en tepesinde en fazla maaşı alırken neden bırakayım. Herkesin bir aydınlanma dönemi olur. Ben içinde bulunduğum yapının nasıl bir yapı olduğunu anlaya anlaya bu noktaya geldim. Biz de geçmişte kandırılmış olabiliriz. İnsan düşündükçe gördükçe bunların farkına vardıkça durduğu yerde duramıyor. Bugün Erdoğan için ölmek gerekirse ben ölürüm. Benim gibi milyonlar var. 2008 yılında IMF’yi kovduğu gün benim için vazgeçilmez lider oldu. 170 yıl sonra bir liderin çıkıp finansal esareti bitirmişse ben ölmeye hazırım.”