Filistinli Aktivist Halil’den Trump Yönetimine Karşı 20 Milyon Dolarlık Dava

ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) tarafından gözaltına alınıp 21 Haziran’da salıverilen Filistinli aktivist Mahmud Halil, Trump yönetimine karşı 20 milyon dolarlık bir tazminat davası başlattı.

Konu hakkında New York merkezli Anayasal Haklar Merkezi tarafından yapılan yazılı bir açıklamada, Halil’in dava dilekçesinin, siyasi nedenlerle tutuklanması ve gözaltında tutulması neticesinde uğradığı zararları detaylandırdığı aktarıldı. Dilekçede, Trump yönetiminden 20 milyon dolarlık maddi tazminatın yanı sıra resmi bir özür de talep edildiği ifade edildi.

Açıklamada, Halil’in şu sözlerine yer verildi: “Bu, hesap verebilirliğe doğru atılan ilk adım. Benden çalınan 104 günü hiçbir şey geri getiremez. Travma, eşimden ayrılık, zorla kaçırdığım ilk çocuğumun doğumu.” Bu ifadenin ardından, siyasi intikam ve yetki istismarı gibi konularda sorumlulardan hesap sorulmasının önemine dikkat çekildi.

Bu davanın, Trump yönetiminin, İsrail’in Gazze’deki soykırımına karşı çıkan ve çoğunluğu öğrencilerden ve ABD vatandaşı olmayanlardan oluşan kişilere uyguladığı baskılar çerçevesinde hedef alınan bir birey tarafından açılan ilk tazminat davası olması bakımından önem taşıdığı belirtildi.

HALİL’İN GÖZALTI SÜRECİ

Columbia Üniversitesi’nde yüksek lisans öğrencisi olan ve ABD’deki protesto gösterilerine liderlik eden Filistinli aktivist Mahmud Halil, 3 Mart tarihinde eşiyle birlikte evine girdiği sırada yakalanarak gözaltına alınmıştı.

Müvekkilinin avukatı Amy Greer, Halil’in ABD vatandaşı bir eşi olmasına ve ülkede “yeşil kart sahibi, daimi ikametgah statüsünde” bulunmasına rağmen, ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi görevlileri tarafından tutuklandığını ve yeşil kartının geçersiz kılındığını ifade etmişti.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı bir paylaşımda, “Amerika’daki Hamas destekçilerinin vizelerini veya yeşil kartlarını iptal edeceğiz, böylece sınır dışı edilebilecekler.” şeklindeki sözleri dikkat çekmişti.

Halil’in avukatlarının yasal girişimleri sonucunda, sınır dışı edilme işlemine yönelik geçici bir durdurma kararı alınmıştı. Takiben, 20 Haziran’da mahkeme, hakkındaki suçlamaların tutuklu yargılanmasını gerektirecek nitelikte olmadığına kanaat getirerek, Halil’in kefaletle salıverilmesine karar vermişti.