Bölge sakinlerinden Hayder Edizer, durumla ilgili şikayetlerini şu sözlerle dile getirdi: “İstanbul’un merkezinde bu görüntünün olması insanı mahcup ediyor. Gerekli imzaları toplayıp hem Büyükşehir Belediyesi’ne hem de ilçe belediyelerine dilekçeyle başvurduk fakat hiçbirinden bir yanıt gelmedi. İlçe belediyesi sorumluluğu büyükşehire, büyükşehir ise ilçe belediyelerine yüklüyor. Burası İstanbul’un kalbi. Sadece utansınlar diyorum, başka da bir şey söyleyemiyorum. Akşamları kokudan dolayı kimse dışarı çıkamıyor, balkonda vakit geçiremiyor. Aileler, çocuklarıyla birlikte kapılarını kapatıp içeride oturmak zorunda kalıyor. Sivrisinekler nedeniyle hastalıklar yayılıyor; insanların, özellikle de çocukların vücutlarında yaralar oluşuyor. Şu an burada otururken bile kokuyu ve manzarayı görüyorsunuz. Durumun vahametini anlatmaya gerek yok. Eğer burası Taksim, Beyoğlu veya Kadıköy olsaydı, bu manzarayı bu halde bırakmazlardı. Ben tam 50 senedir burada ikamet ediyorum ve yarım asırdır bu içler acısı duruma tanıklık ediyoruz.”
Galata Deresi’nde 50 Yıllık Kirlilik İsyanı: ‘Kokudan ve Hastalıktan Bıktık’
