Gazze’de Yardım Kuyruğu İsrail’in Hedefi Oldu: 8’i Çocuk 15 Sivil Hayatını Kaybetti

Kaynak: Reuters, 26 Mayıs 2025, Güncelleme 51 dakika önce

Gazze’nin orta kesimlerinde İsrail ordusunun gerçekleştirdiği bir hava saldırısı neticesinde, bir kliniğin önünde gıda yardımı bekleyen ve aralarında sekiz çocuk ile iki kadının da olduğu en az 15 Filistinli yaşamını yitirdi.

Sosyal medyada yayılan ve BBC tarafından doğruluğu teyit edilen 10 Temmuz tarihli görüntülerde, saldırı mahallinde yerde yatan yetişkin ve çocuk bedenleri görülüyordu. Görüntülenen bu kişilerden bazılarının ağır yaralı olduğu, diğerlerinin ise tamamen hareketsiz olduğu anlaşılıyordu.

Saldırının gerçekleştiği klinik, ABD merkezli bir yardım organizasyonu olan Project Hope tarafından işletiliyordu. Kuruluş, bu saldırıyı uluslararası hukukun bariz bir ihlali olarak nitelendirdi.

Project Hope tarafından yapılan açıklamada, Deir el-Belah’taki Altayara sağlık kliniği önündeki olayın, hastaların kliniğin açılmasını beklediği bir sırada meydana geldiği ifade edildi. Bu klinik, yetersiz beslenme, enfeksiyonlar ve kronik hastalıklar gibi ciddi sağlık sorunlarına yönelik hizmetler sunmaktaydı.

Olayın görgü tanıklarından Yusuf el-Aydi, AFP haber ajansına yaşadığı dehşeti, “Aniden bir insansız hava aracı sesi işittik ve hemen ardından bir patlama meydana geldi. Zemin ayaklarımızın altından sarsıldı, etraf kan gölüne döndü ve her yerden çığlıklar yükseldi” sözleriyle aktardı.

İsrail ordusu ise saldırıda bir “Hamaslı teröristi” hedef aldığını bildirirken, sivillere verilen zarardan ötürü üzüntü duyduğunu belirtti. 10 Temmuz günü boyunca devam eden İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin toplam sayısının 66 olduğu rapor edildi.

Yakınlardaki El Aksa Hastanesi’nin morgunda ise yürekleri yakan manzaralar vardı. Aileler, yaşamını yitiren çocuklarını beyaz kefenlere sararak son yolculuklarına uğurlamak için cenaze namazı kılıyordu.

BBC’ye konuşan Intizar isimli bir kadın, saldırıda hamile olan yeğeni Manal ile onun kızı Fatima’nın da öldüğünü, Manal’ın oğlunun ise yoğun bakımda tedavi gördüğünü söyledi. Intizar, “Çocuklara erzak almak için sırada bekliyordu” dedi.

Onun yanında duran bir başka kadın ise çaresizliğini şu sözlerle dile getirdi: “Ne günahları vardı da öldürüldüler? Bütün dünyanın gözü önünde can veriyoruz. Bizi İsrail ordusu öldürmese bile, yardım almaya çalışırken ölüyoruz.”

Project Hope’un Başkanı ve CEO’su Rabih Torbay, klinikte kadınların hamilelik ve doğum sonrası bakım aldığını, küçük çocukların tedavi edildiğini ve yetersiz beslenenlere destek sağlandığını belirterek şunları söyledi: “Fakat bu sabah, kapıların açılmasını bekleyen masum aileler vahşice bir saldırıya maruz kaldı. Dehşet ve yıkım artık hislerimizi anlatmaya kâfi gelmiyor. Bu, uluslararası insancıl hukukun aleni bir ihlalidir ve Gazze’de hiç kimsenin, hiçbir yerin güvende olmadığını bir kez daha kanıtlıyor. Bu durum bu şekilde süremez.”

UNICEF Direktörü Catherine Russell da saldırıyı kınayanlar arasındaydı ve “Hayatta kalabilmek adına yardıma erişmeye çalışan ailelerin katledilmesi kabul edilemez” açıklamasını yaptı.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, Hamas’ın askeri kanadına bağlı Nukhba birliklerinden bir üyenin hedef alındığı ve bu kişinin 7 Ekim 2023’te İsrail’e yönelik saldırıya iştirak ettiği öne sürüldü. Ordu, bölgede sivil kayıplar olduğuna dair raporlardan haberdar olduklarını ve olayın incelendiğini bildirdi. Açıklamada, “İsrail ordusu, çatışmalara dahil olmayan kişilerin zarar görmesinden ötürü üzüntü duymaktadır” ifadesi kullanıldı.

Buna ek olarak, İsrail ordusunun Gazze’nin güneyindeki El-Mawasi kıyı şeridine düzenlediği farklı bir hava saldırısında ise beş kişi hayatını kaybetti. Gazze Sivil Savunma Teşkilatı tarafından yayımlanan görüntüler, çadırların hedef alındığı bu saldırı sonrası üç küçük çocuğun cansız bedenlerinin kum ve enkaz altından çıkarıldığı anları gözler önüne serdi.

**İsrail ablukası Gazze’de çocukları açlığa sürüklüyor**
*(BBC News muhabiri Fergal Keane imzalı bu kısım ilk olarak 26 Mayıs tarihinde yayımlandı.)*

Buradaki çocuklar, bir kameraya tepki veremeyecek kadar bitkin düşmüş durumdalar. Çevrelerine ancak büyük bir güçlükle bakabiliyorlar.

Ölülerin, can çekişenlerin ve ölümü bekleyenlerin ortasında yaşayan bir çocuğu artık ne şaşırtabilir ki? Açlık burada istisnasız herkesi perişan etmiş.

Küçük yemek porsiyonları için kuyruğa giriyorlar, ancak bazen yiyecek hiç olmuyor. Güvenlik gerekçesiyle ismini saklı tuttuğum ve BBC için çekim yapan yerel kameraman arkadaşıma ve onun kamerasına artık alışmışlar. O, bu insanların açlığına, ölümlerine, parçalanan bedenlerine ve – eğer biliniyorsa isimlerinin yazılı olduğu – beyaz kefenlere sarılışlarına her gün tanıklık ediyor.

19 aydır süren bu savaş boyunca, kameraman arkadaşım hastane avlularında hayatta kalanların acı dolu feryatlarını dinliyor. Fiziksel mesafesini korumaya çalışsa da, tanık olduğu bu olaylar zihnini gece gündüz meşgul ediyor.

Geçtiğimiz aylarda, Han Yunus’taki bir hastanede açlıkla mücadele eden Sivar Aşur ismindeki beş aylık kızı tekrar bulmak için yola koyulmuştu. Sivar, sadece 2 kilogram ağırlığındaydı; oysaki beş aylık bir bebeğin normalde yaklaşık 6 kilogram olması gerekir.