Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kürdistan İşçi Partisi (PKK) mensubu ilk kafilenin Irak’ın Süleymaniye şehrinin kırsal bölgesinde silahlarını teslim etmesinin akabinde, süreçle ilgili bir değerlendirme yaptı.nnFidan, yaptığı açıklamada “KCK”ya dikkat çekerek, “KCK bütün bileşenleriyle ve unsurlarıyla ülkemiz, milletimiz ve coğrafyamız için tehdit olmaktan çıkana dek teyakkuzda kalmaya devam edeceğiz,” şeklinde konuştu. PKK’nın silah bırakma sürecindeki rollerinden ötürü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye özel bir vurgu yapan Fidan, “Bu iradeyi hayata geçirmek için çaba gösteren tüm devlet yetkililerimizi kutluyorum,” sözleriyle takdirini belirtti.nnT24’ün haberine göre, Dışişleri Bakanı, atılan adımın “Terörsüz Türkiye” amacına yönelik mühim ve sevindirici olduğunu ifade etti. Fidan, “Bugün, ‘Terörsüz Türkiye’ hedefi doğrultusunda çok önemli ve memnuniyet verici bir adım atılmıştır,” dedi ve ekledi: “Bu hayırlı gelişmenin, terörün kalıcı biçimde ortadan kalkmasını sağlayacak bir sürece evrilmesi milletimizin ortak temennisidir.”nnCuma günü saat 11.48’de tamamlanan silah teslim törenine örgütün üst düzey isimlerinin de katıldığı rapor edildi. Paylaşılan fotoğraflarda, yaklaşık 30 PKK mensubunun silahlarını büyük bir kazanın içine attığı gözlemlendi. Bu silahlar daha sonra yakılırken, cephanelik envanterinin törende hazır bulunan Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) görevlilerinden bazılarına teslim edildiği bilgisi paylaşıldı.nn**Silah Bırakma Sürecinin Arka Planı**nn”Yeni süreç” olarak adlandırılan bu dönem, 1 Ekim 2024 tarihindeki Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) açılışında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve diğer milletvekilleriyle el sıkışmasıyla fitili ateşlenen bir gelişme oldu. Bahçeli, o gün yaptığı konuşmada, “Yeni bir döneme giriyoruz. Dünyada barış isterken kendi ülkemizde barışı sağlamak lazım,” ifadelerini kullanmıştı.nnBu gelişmenin ardından 22 Ekim’de MHP lideri, Öcalan’ın Meclis’te konuşma yapması yönünde bir çağrıda bulundu: ”Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün bittiğini, örgütün lağvedildiğini ilan etsin.” Ertesi gün, 23 Ekim’de, uzun bir aradan sonra tecrit altında olan Öcalan’ın, yeğeni ve DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili olan Ömer Öcalan ile bir görüşme gerçekleştirdiği açıklandı. Bu görüşme, İmralı’ya yönelik ziyaretlerin de başlangıcı anlamına geliyordu.nnDEM Parti milletvekillerinden kurulu bir heyetin İmralı’da gerçekleştirdiği temasların neticesinde Öcalan, 27 Şubat Perşembe günü gönderdiği bir mektupla PKK’ya örgütü lağvetme ve silahları bırakma çağrısı yaptı. Bu çağrıya yanıt veren PKK, 1 Mart Cumartesi’den itibaren geçerli olacak şekilde bir ateşkes ilan ettiğini kamuoyuna bildirdi.nnBu tarihten itibaren kamuoyunda, örgütün kendini feshedeceği bir kongre düzenlemesi beklentisi oluştu. Sürecin kilit aktörlerinden biri olan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bu kongre için bir mekan ve tarih önerisinde dahi bulunmuştu.nnSürece dair son açıklamalardan biri 2 Mayıs’ta AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten geldi. Çelik, ”Terör örgütünün silah bırakmasına ve kendini feshetmesine dönük olarak önümüzdeki günlerde gelişebilecek her olumlu adım, bir sonraki olumlu adımı çağıracaktır. Her aşamayı titizlikle takip ediyoruz,” diye belirtti. Diğer taraftan PKK, kongrenin toplanabilmesi için Öcalan ile temas kurma yollarının açılması ve güvenlik garantisi verilmesi koşullarını öne sürüyordu.nnÖrgütten yapılan açıklamada, kongrenin 5-7 Mayıs tarihlerinde ‘Medya Savunma Alanları’ olarak bilinen bölgede düzenlendiği duyuruldu. Kongrenin, eş zamanlı olarak iki ayrı bölgede yapıldığı belirtildi. Ayrıca, bu toplantılarda Öcalan’ın ‘fesih’ çağrısı doğrultusunda tarihi nitelikte kararlar alındığı ifade edildi.nn**Türkiye’deki Geçmiş Çözüm Süreci**nn”Çözüm süreci” terimi, Türkiye’de 2013 ile 2015 yılları arasında Türk devleti ile PKK arasında yürütülen görüşmeleri tanımlamak için kullanılmaktadır. Kürt sorununa barışçıl bir çözüm bulma hedefiyle başlatılan bu sürecin ana bileşenleri arasında silahsızlanma, demokratikleşme adımları ve Kürt kimliğine ilişkin hakların tanınması bulunuyordu. PKK lideri Öcalan, bu görüşmelerde merkezi bir aktör konumundaydı. Ne var ki, 2015 yılında çatışmaların tekrar alevlenmesiyle birlikte çözüm süreci pratikte son buldu. Bu süreç, Türkiye’nin siyasi yapısında kayda değer dönüşümlere yol açmıştı.nnKuruluşu 28 Kasım 1978’de Diyarbakır’ın Lice ilçesinde gerçekleşen PKK, başta Türkiye olmak üzere Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere ve Fransa gibi çok sayıda devlet tarafından terör örgütü olarak tanınmaktadır. Yaklaşık 40 yıldır devam eden silahlı eylemlerinde PKK militanlarının, resmi verilere göre 15 bine yakın insanın ölümüne sebep olduğu belirtilmektedir. Örgütün lideri Öcalan ise 1999’da terör örgütü kurma ve yönetme suçlamasıyla müebbet hapis cezası almasından bu yana Marmara Denizi’ndeki İmralı Cezaevi’nde tutulmaktadır. Hükümet, mevcut süreci ‘Terörsüz Türkiye’ konseptiyle isimlendirmektedir.