Oluşturulma Tarihi: Temmuz 11, 2025 11:19
Filistin’e destek eylemlerine liderlik ettiği iddiasıyla mart ayında ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi görevlilerince gözaltına alınıp 21 Haziran’da salıverilen Columbia Üniversitesi öğrencisi Mahmud Halil, Trump yönetimine karşı 20 milyon dolarlık bir tazminat davası başlattı. Konuyla ilgili olarak New York merkezli Anayasal Haklar Merkezi tarafından yazılı bir açıklama yayınlandı.
Kuruluşun açıklamasında, Halil’in dava dilekçesinde, siyasi nedenlerle tutuklanması ve alıkonulması neticesinde uğradığı zararların detaylandırıldığı ifade edildi. Dilekçede, Trump yönetiminden 20 milyon dolar tazminatın yanı sıra resmi bir özür de talep edildiği kaydedildi.
Açıklamada, Halil’in şu sözlerine de yer verildi: “Bu, hesap verebilirliğe doğru atılan ilk adım. Benden çalınan 104 günü hiçbir şey geri getiremez. Travma, eşimden ayrılık, zorla kaçırdığım ilk çocuğumun doğumu.” Açıklama, ayrıca siyasi intikam ve yetkinin kötüye kullanılmasına karşı hesap sorulmasının önemini de vurguladı.
Yapılan açıklamada, söz konusu davanın, Trump yönetiminin İsrail’in Gazze’deki soykırımına karşı çıkan ve büyük bir kısmını öğrencilerin ve vatandaş olmayanların oluşturduğu kişilere yönelik baskıları kapsamında hedef alınan bir kişi tarafından açılmış ilk tazminat davası olduğuna dikkat çekildi.
HALİL’İN TUTUKLANMASI
Columbia Üniversitesi’ndeki protestoların liderlerinden biri olan Filistinli aktivist ve aynı üniversitenin yüksek lisans öğrencisi Mahmud Halil, 3 Mart tarihinde eşiyle birlikte evine girdiği sırada yakalanarak gözaltına alınmıştı.
Halil’in avukatı Amy Greer, müvekkilinin ABD’de “yeşil kart sahibi, daimi ikametgah statüsünde” yasal olarak bulunmasına ve eşinin bir ABD vatandaşı olmasına karşın, ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi yetkilileri tarafından tutuklandığını ve yeşil kartının geçersiz kılındığını ifade etmişti.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X sosyal medya platformundaki hesabından yaptığı bir paylaşımda, “Amerika’daki Hamas destekçilerinin vizelerini veya yeşil kartlarını iptal edeceğiz, böylece sınır dışı edilebilecekler.” şeklinde bir açıklama yapmıştı.
Hukuk ekibinin mahkemeye müracaat etmesinin ardından, Halil’in sınır dışı edilmesi işlemine yönelik geçici bir durdurma kararı alınmıştı. Daha sonra, 20 Haziran’da mahkeme, Halil’e yöneltilen suçlamaların tutukluluk halini gerektirecek nitelikte olmadığına karar vererek, kefalet karşılığında serbest bırakılması yönünde hüküm vermişti.