Hükümetin yaklaşık 600 bin kamu çalışanını ilgilendiren toplu sözleşme müzakerelerinde yaptığı yetersiz zam teklifi, işçiler arasında büyük bir öfkeye yol açıyor. Pençe-Kilit Harekâtı’nda 12 askerin hayatını kaybetmesi sebebiyle protestolarını bir hafta askıya alan Türk-İş, eylemlere gelecek hafta devam edeceğini bildirdi. Buna karşın, konfederasyonun bir parçası olan Türk Harb-İş Sendikası, bu ertelemeyi kabul etmeyip savunma sanayii emekçileriyle Ankara’ya doğru bir yürüyüş organize etti.
ZAM TEKLİFİ ÖFKE YARATTI
Kamu emekçileri için hükümet tarafından sunulan zam paketi, bu yılın ilk altı ayı için yüzde 17, ikinci altı ayı için yüzde 10 ve 2026 yılı içinse yüzde 7+5’lik bir artışı içeriyordu. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), bu teklifi “gülünç” olarak nitelendirerek, insana yakışır bir yaşam standardı taleplerinin hiçe sayıldığını vurguladı ve ertelenen eylem takvimini kararlılıkla uygulayacağını açıkladı. Türk-İş tarafından bağlı sendikalara iletilen metinde, “Eylemlerimiz, emeğin değersizleştirilmesine karşı haklı taleplerimizin arkasında durduğumuzun açık ifadesidir” denildi.
Türk-İş, eylem takvimine 14 Temmuz Pazartesi günü iş yerlerinden ayrılmama protestosuyla start verecek. 17 Temmuz Perşembe’de ise ülke genelinde bir günlük iş bırakma eylemi organize edilecek. Ayrıca, bugün saat 18.00’de sosyal medya platformlarında “Zordayız, geçinemiyoruz” başlığıyla bir kampanya düzenlenecek.
YÜRÜYÜŞ BİR DİRENİŞ
Diğer taraftan, Türk-İş konfederasyonuna üye olan Türk Harb-İş Sendikası’nın İstanbul, Kocaeli, Eskişehir, Kayseri ve İzmir gibi şehirlerden başlattığı protesto yürüyüşü, bugün başkent Ankara’da son buluyor. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya, duruma tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Biz savaş gemilerini, uçaklarını üretiyoruz ama bize reva görülen maaş 39 bin 700 lira. Sadaka değil, emeğimizin karşılığını istiyoruz.”
Harb-İş’in bu yürüyüşü, bugün saat 18.00’de Ankara’daki Başkent Şube Başkanlığı’nın önünde kurulan Emek Çadırı’nda düzenlenecek bir basın açıklaması ile son bulacak. Sendika, eylemlerinin önemini, “Bu yürüyüş sadece bir yol değil, bir direnişin, bir geleceğin yürüyüşüdür” sözleriyle vurguluyor.