Deprem sonrası açılan davalardaki yargılama sürecinin yavaş ilerlemesi, bu dosyalara siyasi bir müdahalenin olup olmadığına dair soruları beraberinde getiriyor.
6 Şubat’ta meydana gelen depremlerde, Kahramanmaraş’ın Onikişubat ilçesindeki Manolya Apartmanı’nın A ve B blokları çökmüş ve 35 vatandaş hayatını kaybetmişti. Hazırlanan iddianame, binaların yıkılmasında zemin katta bulunan Tarhanacı Kafe’de gerçekleştirilen tadilatın etkili olabileceğine dikkat çekti. Bu kapsamda, aralarında MADO’nun sahibi ve Tarhanacı Kafe’nin ortağı A.K., MADO Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve kafenin diğer ortağı M.S.K. ile kafe ortakları A.E. ve M.E.’nin de yer aldığı altı şüpheli hakkında dava süreci başlatıldı. Sanıklar için “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin taksirle ölümüne sebebiyet verme” suçundan 2 yıl 8 aydan 22 yıl altışar aya varan hapis cezaları talep edildi.
DONDURMA SERVİSİ YAPTI
Depremde yakınlarını kaybeden ailelerin sanıkların tutuklanması yönündeki taleplerine rağmen, mahkeme heyeti tam tersi bir kararla ilk duruşmalarda uygulanan adli kontrol tedbirlerini dahi kaldırdı. Tutuksuz olarak yargılanan sanıklardan M.S.K., en son 19 Haziran’da Kahramanmaraş’ta düzenlenen ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’in katıldığı bir toplantıda görüntülendi. Medyaya yansıyan görüntülerde M.S.K.’nin liderlere dondurma ikram ettiği anlar yer aldı.
“BU İŞ NE OLACAK?”
İddialara göre, aynı etkinlikte bulunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile sanık M.S.K. arasında bir diyalog geçti. M.S.K.’nin bakana yönelttiği “NE OLACAK BİZİM İŞ” sorusuna Kurum’un, “Sizin için adalet bakanı ile konuştum, sorun çözülecek” şeklinde yanıt verdiği öne sürüldü. Cumhuriyet gazetesine açıklamalarda bulunan ve davada kayıp yakınlarını temsil eden avukat Mustafa Müdüroğlu, “Bu diyalog ve içeriği, doğrudan orada bulunan AKP’li yetkililer tarafından bana aktarıldı. Bunun bana ulaştırılmasının amacı hem bir gözdağı vermek hem de aynı konuşmada geçtiği söylenen ‘Bu işi fazla deşen bir avukat var. Ona ne talep ediyorsa verelim, bu davadan zaten bir şey çıkmaz’ mesajının bana iletilmesini sağlamaktı” ifadelerini kullandı. Bu tür tekliflerle ilk defa karşılaşmadığını vurgulayan avukat, şunları ekledi: “MADO yöneticilerinin iktidarla olan yakın ilişkisi bütün Kahramanmaraş’ın malumudur. Başlangıçta çeşitli aracılarla tehdit ve hakaret mesajları gönderdiler. Ciddiye almadığımı görünce tekliflere başladılar. Bu dava, benim için tehdit, hakaret ya da para karşılığında bırakacağım bir dava değildir. Tek isteğimiz, bu yargılamanın üzerine siyasi bir gölgenin düşmemesidir.”
Diğer taraftan, Cumhuriyet’in konuyla ilgili ulaştığı bakanlık yetkilileri, Bakan Kurum ile M.S.K. arasında böyle bir diyaloğun kesinlikle yaşanmadığını ifade etti.