Sana Göre Haber

PKK Terör Örgütü Silah Bıraktığını Açıkladı: Öcalan’ın Çağrısı Sonrası Süleymaniye’de Tören

Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan tarafından yapılan çağrının ardından kendini feshetme kararı alan örgüt, bugün Irak’ın Süleymaniye şehrinde gerçekleştirdiği bir törenle silahlarını bıraktığını duyurdu.
Silahların bırakıldığı törenin adresi olarak Casana Mağarası gösterildi.
Örgüte mensup ilk grubun, silahlarını bu törende imha ettiği bilgisi aktarıldı.

SİLAH BIRAKMA ANLARINA AİT GÖRÜNTÜLER YAYINLANDI
Kamuoyu ile, terör örgütü PKK’nın silah bırakma eylemine dair ilk görsellerin paylaşıldığı bildirildi.

TERÖR ÖRGÜTÜ PKK’DAN DETAYLI AÇIKLAMA
PKK tarafından, Barış ve Demokratik Toplum Grubu adıyla yayımlanan bildiride şu ifadelere yer verildi:
“Demokratik değişim ve dönüşüm sürecini hızlandırmak amacıyla kurulan Barış ve Demokratik Toplum Grubu olarak, bu tarihi demokratik eylemimize tanıklık etmek için burada bulunan herkesi saygıyla selamlıyoruz.
Bizler, Kürt varlığına yönelik inkar ve imha politikalarına karşı mücadele etmek maksadıyla çeşitli tarihlerde PKK saflarına katılan, farklı bölgelerde silahlı mücadele yürüten kadın ve erkek özgürlük savaşçılarıyız. Bugün burada toplanmamızın nedeni, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 19 Haziran 2025 tarihli açıklamasında belirttiği çağrıya karşılık vermektir. Bu kararımız, aynı zamanda Önder Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat 2025’te ilan ettiği Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı ile 5-7 Mayıs tarihlerinde düzenlenen PKK 12. Kongre kararlarına dayanmaktadır. Sizlerin huzurunda, Barış ve Demokratik Toplum sürecinin pratik başarısına yönelik bir iyi niyet ve kararlılık göstergesi olarak, bundan sonraki özgürlük, demokrasi ve sosyalizm mücadelemizi demokratik siyaset ve hukuk zemininde yürütmek amacıyla ve demokratik entegrasyon yasalarının çıkarılması beklentisiyle, silahlarımızı kendi özgür irademizle imha etmekteyiz.
Bu adımımızın, başta kadınlar ve gençler olmak üzere bütün halkımıza, Türkiye ve Ortadoğu’daki halklara ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini, barış ve özgürlüğe vesile olmasını diliyoruz.
Önder Abdullah Öcalan’ın, ‘Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum ve sizi de bu ilkeyi hayata geçirmeye çağırıyorum’ ifadesine tüm kalbimizle iştirak ediyor, bu tarihi ilkenin gereğini yerine getirmenin büyük gururunu ve onurunu yaşıyoruz.
Şimdiye dek hiçbir şeyin kolay, bedelsiz ve mücadelesiz kazanılmadığını biliyoruz; aksine, her kazanım ağır bedeller ödenerek ve büyük bir mücadeleyle elde edildi. Bundan sonraki sürecin de çetin bir mücadele gerektireceğinin farkındayız. Bu gerçeklikten hareketle, yeni başarılar ve demokratik kazanımlar elde etmek için Önder Abdullah Öcalan’ın fikirlerine ve paradigmasına yürekten inanıyor, bireysel olarak kendimize ve bir yoldaşlar topluluğu olarak kolektif gücümüze güveniyoruz.
Dünya genelinde faşist baskı ve sömürünün arttığı, bölgemiz Ortadoğu’nun bir kan gölüne döndüğü ve halkımızın barış içinde özgür, eşit ve demokratik bir yaşama olan ihtiyacının hiç olmadığı kadar arttığı bir dönemde attığımız bu tarihi adımın ne denli önemli, doğru ve acil olduğunu görüyor ve derinden hissediyoruz.
Herkesin; kadınların, gençlerin, işçilerin, emekçilerin, sosyalist ve demokratik güçlerin, bütün halkların ve insanlığın, attığımız bu barış ve demokrasi adımının tarihi önemini göreceğini, anlayacağını ve takdir edeceğini umuyoruz.
Bu temelde, halkımızın yaşadığı acılarda sorumluluğu bulunan tüm bölgesel ve küresel güçleri, halkımızın son derece meşru olan demokratik ulusal haklarına saygı duymaya ve barış ile demokratik çözüm sürecine destek olmaya davet ediyoruz.
Başta kadınlar, gençler, işçiler ve emekçiler olmak üzere bütün halkları, demokratik ve sosyalist çevreleri, aydınları, yazarları, akademisyenleri, hukukçuları, sanatçıları ve siyasetçileri, attığımız bu tarihi adımı doğru bir şekilde kavrayarak bizimle ve halkımızla dayanışma içinde olmaya çağırıyoruz. Ayrıca, Önder Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması ve Kürt sorununun demokratik siyasi yollarla çözülmesi için daha aktif bir mücadele verilmesi, küresel düzeyde ise demokratik ve sosyalist enternasyonal mücadelenin ve dayanışmanın geliştirilmesi için çağrıda bulunuyoruz.
Halkımızı ve bütün siyasi unsurları, içinde bulunduğumuz tarihi sürecin kendine has koşullarını ve Önder Apo’nun geliştirdiği Barış ve Demokratik Toplum sürecini doğru bir şekilde anlayarak, her alanda eğitsel, örgütsel ve eylemsel sorumlulukları başarıyla yerine getirmeye ve demokratik yaşamı güçlendirmeye davet ediyoruz.
Zulüm ve sömürü son bulacak, zafer özgürlük ve dayanışmanın olacaktır.
Barış ve Demokratik Toplum süreci muhakkak başarıya ulaşacaktır.”

Exit mobile version