Sana Göre Haber

Restoranlardaki Fahiş Fiyatlar Turizmi Baltalıyor: Turistler Rotayı Değiştiriyor

Son zamanlarda gözlemlenen astronomik restoran fiyatları, yabancı ziyaretçilerin de tepkisine yol açtı. Özellikle sahil şeridindeki restoran ve kulüplerde milyonlara varan hesaplar ile 100 bin TL’yi geçen kuver ve servis bedelleri, artık sadece yerli halkın değil, yabancı turistlerin de başlıca şikayet konusu haline geldi. Karşılaştıkları orantısız faturaları sosyal medya hesaplarında paylaşan yabancı konuklar, Türkiye’nin pahalı olduğu yönünde bir algı oluşturarak Yunan Adaları gibi alternatiflerin daha ekonomik olduğunu vurgulamaya başladı. Kapıda vize uygulamasının getirdiği kolaylıkla birlikte yerli turistler de yönünü Yunan Adaları’na çevirdi. Rezervasyon iptallerinin temel gerekçesi olarak dışarıdaki yeme-içme maliyetlerinin gösterilmesi üzerine turizm profesyonelleri de duruma tepki gösterdi. Bu durum, sadece turizmcilerle sınırlı kalmayıp restoran işletmecileri arasında da görüş ayrılıklarına neden oldu; nitekim bazı işletmeciler, fiyatların birbiriyle kıyaslama yoluyla yapay bir şekilde yükseltildiğini kabul etti.

Turizmcileri öfkelendiren bu mesele, Turizm Geliştirme Ajansı (TGA) toplantısında masaya yatırıldı. Turizm profesyonelleri, bu gidişatın sektöre ciddi manada zarar verdiğini Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a ileterek acil bir çözüm talep etti. Edinilen bilgilere göre, Bakan Ersoy’un da restoran işletmecilerine bir çağrıda bulunarak kendilerine çeki düzen vermeleri ve fiyat politikalarını makul seviyelere çekmeleri yönünde bir ikazda bulunduğu öğrenildi.

Fiyat artışlarını savunan bazı restoran işletmecileri ise durumun kendilerinden değil, artan maliyetlerden kaynaklandığını ileri sürüyor. Bu işletmeciler, sadece ürün değil, aynı zamanda bir hizmet sunduklarını vurguluyor. Sektördeki bazı temsilciler, “Eğer bir fiyat yüksekse, bunun değerlendirmesini halk yapar ve o mekana gitmeyerek bir nevi cezalandırır. Bu durumda restoran fiyatlarını düşürmek zorunda kalır” şeklinde bir görüş belirtiyor. Ancak turizmciler, restoranların bu açıklamalarına şiddetle karşı çıkıyor. “Belirledikleri fiyatların maliyetlerle hiçbir ilgisi yok. Bizler de otellerimizde restoran işletiyoruz ve böyle bir maliyet yapısının olmadığını biliyoruz” diyen turizm profesyonelleri, durumu şöyle özetliyor: “Bizler turist çekebilmek için dünya genelinde tanıtım faaliyetlerine devasa bütçeler ayırırken, tüm bu çabalarımız restoranların aşırı kâr hırsı nedeniyle heba oluyor. Hem yerli hem de yabancı turistler bu durumdan şikayetçi. Türkiye’de yeme-içme konusunda ‘aldatılıyor’ algısı yerleşiyor ve bu da doğrudan turist kaybına neden oluyor.”

Fahiş fiyatlar konusundaki tartışmalar, restoran sahipleri arasında da derin görüş farklılıkları yaratmaya başladı. Kimliğinin gizli kalmasını isteyen lüks bir restoranın işletmecisi, sektördeki durumu şu sözlerle anlattı: “Bu orantısız fiyatlar karşısında biz de hayretler içerisindeyiz. Örneğin, Michelin yıldızı alan bir restoran bir anda fiyatlarını katlıyor. Bu artışı gören farklı bir işletme de ‘Eğer orada makarna 3 bin lira olduysa, ben de 1.500 liraya satabilirim’ mantığıyla hareket ediyor. Fiyatlandırmada çok garip bir referans alma durumu başladı. Fakat yabancı bir turist yalnızca Türkiye’deki Michelin yıldızlı bir yerde yemek yemiyor; Fransa, İtalya veya İngiltere gibi ülkelerde de bu deneyimi yaşıyor. Aradaki farkı gördüğünde ise euro bazında en az iki katlık bir fiyat farkıyla karşılaşıyor. Bu durum en büyük darbeyi kendi sektörümüze vuruyor.”

Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, hem yerli hem de yabancı turistlerden gelen en yoğun şikayetin dışarıdaki yeme-içme ücretleri üzerine olduğunu belirtti. Bağlıkaya, “Bir turist, Türkiye’de bir akşam yemeği için ödediği paranın neredeyse yarı maliyetine Yunan Adaları’nda, İtalya’da veya Fransa’da karnını doyurabiliyor. Bu karşılaştırmayı yaptığında ise Türkiye’nin pahalı bir destinasyon olduğu imajı pekişiyor. Yerli turistler de kapıda vize kolaylığından faydalanarak Yunan Adaları’nı tercih etmeye başladı” diye konuştu. Bu sezon özellikle kıyı bölgelerinde yerli turist talebinin düşük seyrettiğini ifade eden Bağlıkaya, “Sezon henüz yeni başladı, bir toparlanma olacağını ümit ediyorum. Talepteki bu düşüklüğün sebebi otel fiyatları değil. Rakip ülkelerle fiyatlarımızı karşılaştırdığımızda Türkiye’deki otel fiyatlarının euro bazında rekabetçi olduğunu görüyoruz” diyerek sorunun otel konaklaması dışında geliştiğini vurguladı.

Exit mobile version