Türkiye’deki siyasi atmosfer, muhalif kanada yönelik peş peşe gerçekleştirilen operasyonlar neticesinde yeni bir gerilim dönemine girmiş durumda. Başlangıçta Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) kontrolündeki belediyeleri hedef alan bu müdahaleler, şimdiyse ana muhalefetin en tepe noktasına, yani CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kadar ulaşmış görünüyor. Özel hakkında başlatılan hukuki süreç, muhalif çevrelerce ‘yargı kullanılarak siyasi tasfiye’ çabası olarak nitelendiriliyor.
2023 yerel seçimleri sonrasında siyasi güç kaybettiği ve yapılan kamuoyu araştırmalarında seçmen desteğinin eridiği belirtilen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, kontrolü tekrar ele geçirmek amacıyla ‘riskli bir strateji izlediği’ iddia ediliyor. Yaşanan bu olaylar, yalnızca ülke içinde değil, uluslararası kamuoyunda da büyük bir dikkatle takip ediliyor.
Rusya’nın devlet haber ajansı RIA Novosti’de 9 Temmuz’da Mihail Katkov imzasıyla yayımlanan “Erdoğan Yatağanı Çekti: Türkiye Büyük Bir Savaşa Hazırlanıyor” başlıklı bir analiz, bu durumu mercek altına alıyor. Rus uzmanların değerlendirmelerine de yer verilen makalede, Ankara’daki gelişmelerin hem politik hem de yapısal anlamda ‘derin bir krizin’ sinyallerini verdiği vurgulanıyor.
**MUHALEFETE YÖNELİK OPERASYONLAR**
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, özellikle büyük şehirleri yöneten muhalefet partisine mensup belediye başkanlarına karşı yürüttüğü yolsuzlukla mücadele operasyonları hız kesmeden devam ediyor. Bu sürecin ilk adımı, ilkbahar aylarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun hapis cezası almasıyla atılmıştı. Bu olayın üzerinden yaklaşık 100 gün geçtikten sonra, Adana Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere ve Antalya Belediye Başkanı Muhittin Böcek de gözaltına alındı. Bu isimlere ek olarak, İzmir’in bir önceki dönem belediye başkanı olan Tunç Soyer de tutuklananlar arasında yer aldı.
**TÜRKİYE’DE NELER OLUYOR?**
Operasyonların yeni safhası 4 Temmuz’da Soyer’in gözaltına alınmasıyla başladı. Soruşturma kapsamında polisin, Soyer’in 130 çalışma arkadaşını da takibe aldığı belirtildi. Bu gelişmenin ardından Adana, Adıyaman ve Antalya’da benzer operasyonlar gerçekleştirildi. Şüphelilere yöneltilen suçlamalar arasında rüşvet, suç örgütü kurma ve üye olma ile kara para aklama gibi ciddi iddialar bulunuyor. Soruşturmanın kilit tanığının ise, savcılık tarafından bu suç ağını yönettiği ancak sonrasında itirafçı olduğu iddia edilen iş insanı Aziz İhsan Aktaş olduğu ifade ediliyor.
Tutuklanan siyasetçilerin tamamının ana muhalefet partisi CHP üyesi olması dikkat çekiyor. Partinin lideri Özgür Özel de hukuki bir süreçle karşı karşıya. 2023 yılındaki parti kongresinde oy sayımında usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla açılan davanın 30 Haziran’da yapılması beklenen duruşması, son anda Eylül ayına ertelendi. Şayet Özel bu davayı kaybederse, iki yıl önce cumhurbaşkanlığı seçimini Erdoğan’a karşı kaybeden Kemal Kılıçdaroğlu’nun liderlik koltuğuna geri dönme ihtimali bulunuyor.
**İKTİDAR İÇİN ‘SİSTEMİK KRİZ’ İDDİASI**
Moskova Ulusal Araştırma Üniversitesi Ekonomi Yüksek Okulu’na bağlı Asya ve Afrika Araştırmaları Merkezi’nden kıdemli bir akademisyen olan Türkolog Aleksey Obraztsov, bu hamleleri “Erdoğan’ın geçen seneki belediye seçimleri yenilgisinin rövanşını alma çabası” olarak değerlendiriyor.
Obraztsov, RIA Novosti’ye verdiği demeçte şu yorumu yapıyor: “[Erdoğan] ulusal siyasette kazanmaya devam etse de yerel siyasette zorluklar yaşıyor. Cumhurbaşkanının, muhalif liderleri yolsuzlukla suçlayarak Adalet ve Kalkınma Partisi’nin popülaritesini artırabileceğine inandığı anlaşılıyor. Ancak ceza davalarının hazırlanma şekli, pek çok kişide şüphe yarattı. Çok daha nitelikli bir hazırlık yapılabilirdi; bu durum Erdoğan’ın bir kadro yetersizliği ile karşı karşıya olduğunu akla getiriyor. Bu da iktidar rejiminin sistemik bir kriz içinde olduğuna işaret ediyor.”
Uzman, meselenin şehri kimin yönettiğinden çok, halka kimin daha fazla fayda sağladığı olduğunu ekliyor. Örneğin, 2023 depreminin, muhalefetin yapılaşma konularına iktidar partisinden daha özenli yaklaştığı yönünde bir algı yarattığını belirtiyor.
**ERDOĞAN’IN İKİ OLASI SENARYOSU**
Diğer taraftan, Siyasi Teknolojiler Merkezi Birinci Başkan Yardımcısı Aleksey Makarkin, Erdoğan’ın gelecek seçimler için hazırlık yaptığını fakat henüz nihai stratejisine karar vermediğini düşünüyor.
Makarkin’e göre, Erdoğan’ın masasında iki senaryo var: “Birincisi, yeni bir dönem daha seçilmek ki bu ancak bir erken seçimle mümkün olabilir. İkincisi ise 2028’e kadar görevini sürdürüp yerine bir veliaht hazırlamak. Her iki senaryoda da öncelikle, son yıllarda giderek güçlenen muhalefeti olabildiğince zayıflatması gerekiyor.”
Makarkin, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Erdoğan, vatandaşları kendi iktidarının bir alternatifi olmadığına inandırmaya çalışıyor. Bu doğrultuda sadece rakiplerini zayıflatmayı değil, aynı zamanda onları bölerek bir kısmını kendi yanına çekmeyi de hedefliyor…”