TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Bosna Hersek’in doğusundaki Srebrenitsa’da, 1995 yılında Sırp güçleri tarafından 8 bini aşkın Boşnak sivilin vahşice öldürüldüğü soykırımın 30. yılı münasebetiyle düzenlenen anma törenine iştirak etti. Kurtulmuş, Bosna Hersek’teki savaş esnasında Birleşmiş Milletler (BM) askerlerinin karargah olarak kullandığı eski akümülatör fabrikasında yapılan anma programında bir konuşma gerçekleştirdi. Srebrenitsa’da katledilen soykırım kurbanlarından kimliği tespit edilebilenlerin kemiklerinin toprağa verildiği bu anlamlı günde Kurtulmuş, “Srebrenitsa ve Bosna Hersek halkına karşı derin bir utanç içerisindeyiz. Hepimiz bu mahcubiyeti derinden hissediyoruz. Bununla birlikte, soykırım gerçeğine sahip çıkmak ve Srebrenitsa’da yaşananları asla unutturmamak adına, uluslararası toplumun sorumlu üyeleri olarak her platformda sesimizi duyurmaya gayret gösteriyoruz.” şeklinde konuştu. Kurtulmuş, 11 Temmuz’un BM tarafından geçtiğimiz yıl “Srebrenitsa Soykırımını Anma ve Düşünme Uluslararası Günü” olarak kabul edildiğini hatırlatarak, bu kararın değerli bir adım olmakla birlikte, gecikmiş bir özür mahiyeti taşıdığının altını çizdi. Srebrenitsa’dan çıkarılan derslerle gelecekte benzer trajedilerin yaşanmasının önüne geçilmesi için çaba gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Bosna Hersek’in kurucu lideri, bilge insan Aliya İzetbegoviç’in o kıymetli sözünü hatırlatarak bu anmanın önemini pekiştirmek isterim: ‘Sakın soykırımı unutmayın, zira unutulan soykırım tekrarlanır.’ Modern çağlarda üç büyük soykırıma tanıklık ettik. Bunlardan ilki Auschwitz, ikincisi Srebrenitsa ve üçüncüsü ise bizler burada konuşurken Gazze’de sürmekte olan Gazze soykırımıdır.” Çıkarılması gereken derslerin başında uluslararası toplumun bu olaylar karşısındaki sessizliğinin geldiğine dikkat çeken Kurtulmuş, şu değerlendirmelerde bulundu: “İkinci olarak, bu üç soykırımın failleri de aynı karakterdeki insanlardır. Adolf Hitler’in, Ratko Mladiç’in ve Binyamin Netanyahu’nun arasında hiçbir fark bulunmamaktadır; hepsi aynı eylem biçimine sahip zihniyetin temsilcileridir. Üçüncü olarak ise her birinde etnik temizlik gayesiyle hareket edilmiştir. Bu eylemler, karşılarındaki halkı bütünüyle ortadan kaldırmak üzere tasarlanmıştır.” “SREBRENİTSA’NIN UTANCIYLA EZİLEN İNSANLIK, ŞİMDİ GAZZE’NİN UTANCIYLA DAHA AĞIR BİR YÜK ALTINDA” Kurtulmuş, Srebrenitsa’nın ardından Gazze’de tanık olunanların, uluslararası hukukun yalnızca metinlerde var olduğunu ancak gerçekte bir karşılığının bulunmadığını gösterdiğini ifade etti. Kurtulmuş, “Adalet ile hakikat arasındaki bağ tamamen kopmuş durumdadır. Adalet, güçlüler tarafından rehin alınmış ve gücü elinde tutanların bir oyuncağına dönüşmüştür. Bu nedenle diyoruz ki, eğer soykırıma gerçekten karşı duracaksak, bunun tüm kökenlerini ortaya koymalı ve dünyanın hiçbir yerinde bir daha böyle bir vahşetin yaşanmaması için birlikte mücadele etmeliyiz.” dedi. Kurtulmuş, “Bugün burada düzenlenen tören hepimize çok önemli dersler veriyor. Bir cesedin kimliğinin ancak 30 yıl sonra belirlenebiliyor olması bile yaşanan vahşetin boyutlarını gözler önüne sermektedir. Burada soykırım işlendikten yıllar sonra, uluslararası toplumun da desteğiyle cesetler çamurların içinden çıkarılırken, korkarım ki çok yakın bir gelecekte Gazze’de de aynı manzarayla yüzleşebiliriz.” ifadelerini kullandı. Gazze’de 60 bin insanın katledildiğini ve enkazların altından binlerce isimsiz cesedin çıkarılabileceğini belirten Kurtulmuş, “Srebrenitsa’nın utancı altında ezilen insanlık, bugün Gazze’nin utancı altında çok daha fazla ezilmekte ve daha ağır bir yükün altına girmektedir. Buradan, Srebrenitsa’dan, geçmişteki tüm soykırımların ağır yükünü omuzlarında hisseden insanlık adına, bu duyarlılığı gösteren siz değerli uluslararası toplum mensuplarıyla birlikte, gelecekteki tüm soykırımları önlemek için bir dayanışma içinde olalım.” çağrısında bulundu. Srebrenitsa annelerinin ve Bosna Hersek halkının sergilediği mücadelenin herkese ilham vermesi gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, “Her insan yaratılış itibarıyla eşittir. Hiçbir insanın bir diğerine herhangi bir sebeple üstünlüğü söz konusu değildir. Bu bilinçle hareket ederek, insanlığın ortak mirasına hep birlikte sahip çıkacağız.” dedi. Srebrenitsa soykırımının 30. yıl dönümünde 7 soykırım kurbanının daha defnedileceğini söyleyen Kurtulmuş, sözlerini şöyle tamamladı: “Bugün toprağa vereceğimiz 7 Srebrenitsalı şehidimizi rahmetle yâd ediyorum ve ruhlarının bu salonda, aramızda olduğuna tüm kalbimle inanıyorum. Yüce Allah, Srebrenitsa şehitlerine rahmetiyle muamele eylesin. Onları Cennet-i Ala’da misafir etsin ve yeryüzünün en onurlu insanları olarak ödüllendirsin.”
Srebrenitsa Anmasında Kurtulmuş’tan Tarihi Çıkış: ‘Hitler, Mladiç ve Netanyahu Aynı Zihniyettedir’
