Srebrenitsa Katliamı: Bir Kasabanın Adıyla Anılan ve 30 Yıldır Dinmeyen Acı

Kaynak:Sergen Taban | Cnnturk.com

Tarihler 11 Temmuz 1995’i gösterdiğinde, insanlık tarihinin en karanlık sayfalarından biri yazılıyordu. O gün Srebrenitsa’da tam 8.372 Boşnak Müslüman, acımasızca yaşamdan koparıldı. Bu vahşet, II. Dünya Savaşı’nın ardından Avrupa’da yaşanan en büyük soykırım olarak kayıtlara geçti. Üzerinden yaklaşık 30 yıl geçmiş olmasına karşın, bu katliamın bıraktığı derin yara kanamaya devam ediyor.

**SOYKIRIMIN ARKA PLANI**

Soykırımın kökenleri, Bosna-Hersek’in 1992 yılında bağımsızlığını duyurmasına dayanıyor. Bu kararın ardından, ülke içindeki etnik gruplar arasında şiddetli bir anlaşmazlık başladı. Bağımsızlık ilanını kabul etmeyen Bosnalı Sırplar, kendi otonom yapılarını kurma amacıyla Sırp Cumhuriyeti’ni hayata geçirdi.

Bosna Savaşı’nın başlarında nüfusunun büyük çoğunluğu Boşnak Müslümanlardan oluşan Srebrenitsa, 1993 yılında Birleşmiş Milletler tarafından “güvenli bölge” ilan edildi. Bu statüyle birlikte, bölgenin güvenliğini sağlama sorumluluğu UNPROFOR adlı barış gücüne verildi.

**SREBRENİTSA’NIN İŞGALİ VE ABLUKA**

Srebrenitsa ve civar bölgelerde Bosnalı Sırp güçleri tarafından bir etnik temizlik hareketi başlatıldı. Bosna Sırp ordusu, 1994 senesinde kasabayı çevreleyerek katı bir kuşatma uyguladı. Bu kuşatmanın amacı, bölgedeki Müslüman halkı yıldırma politikası güderek sistematik saldırılar düzenlemekti.

Srebrenitsa’da bulunan sivillerin korunması görevini üstlenen Birleşmiş Milletler Barış Gücü, bu sorumluluğunu yerine getirmekte yetersiz kaldı. Bölgenin “güvenli bölge” olarak nitelendirilmiş olmasına karşın, abluka süresince pek çok sivil yaşamını yitirdi ya da yaralandı.

**PLANLI VE SİSTEMATİK KATLİAM**

Srebrenitsa, 11 Temmuz 1995 tarihinde Bosnalı Sırp generali Ratko Mladić liderliğindeki ordu tarafından ele geçirildi. Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün zafiyeti ve bölgede etkin bir koruma kalkanı oluşturamaması, kasaba sakinleri için feci sonuçlar doğuran bir felakete zemin hazırladı.

Kasabanın düşüşünü takiben, Bosnalı Sırp kuvvetleri binlerce erkek ve erkek çocuğunu bir araya getirdi. Esir alınan bu insanlar, daha önceden belirlenmiş noktalara sevk edilerek planlı bir biçimde infaz edildi. Bu sırada kadınlar ve çocuklar farklı bölgelere sürgün edilirken, bu zorunlu göç esnasında çok sayıda kadın, çocuk ve yaşlı insan ciddi şiddet eylemlerine ve saldırılara maruz bırakıldı.

**KURBANLAR TOPLU MEZARLARDA BULUNDU**

Srebrenitsa Soykırımı’nı diğerlerinden ayıran en belirgin nitelik, katliamın son derece planlı ve sistematik bir biçimde icra edilmesidir. Sivillere yönelik bu eylemler, Bosnalı Sırp güçleri tarafından işlenen soykırım, insanlığa karşı suçlar ve savaş suçları olarak tanımlanmıştır. Ne yazık ki, Birleşmiş Milletler Barış Gücü (UNPROFOR), Srebrenitsa’dan kaçma girişiminde bulunan sivilleri muhafaza edemedi. Hatta Bosnalı Sırp askerleri, BM denetimindeki güvenli alanlara dahi sızarak katliamlarını sürdürdü.

Cinayetler Srebrenitsa ve civarındaki geniş bir coğrafyada işlendi. Kurbanların cansız bedenleri toplu mezarlara defnedildi ve yıllar içinde bu mezarlardan çıkarılan cenazelerin sayısı sürekli olarak arttı. Uluslararası toplum, Srebrenitsa Soykırımı’na büyük bir infialle karşılık verdi. Fakat buna rağmen, Birleşmiş Milletler ve Batılı devletler, bu vahşeti durdurmak için somut bir müdahalede bulunmaktan kaçındı. Nihayetinde, yaşananların uluslararası bir suç olan soykırım olarak kabul edilmesi yönündeki görüş hakim oldu.

**SORUMLULAR MÜEBBET HAPİSLE CEZALANDIRILDI**

Soykırımın sorumluları adalet önüne çıkarıldı. Bosnalı Sırp liderlerden Ratko Mladić ve Radovan Karadžić, Bosna-Hersek’te işledikleri savaş suçları ve soykırım nedeniyle 2001 yılında başlayan bir süreçle yargılandı. Hollanda’da bulunan Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICTY), bu davaları karara bağladı. 2016 yılında Radovan Karadžić, soykırımı planlamaktan suçlu bulunarak ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Bir yıl sonra, 2017’de ise Ratko Mladić, soykırım suçundan mahkumiyet alarak aynı cezaya, yani müebbet hapse mahkum edildi.

**30. YIL DÖNÜMÜNDE UNUTULMAYAN ACI**

Srebrenitsa, bir kasabanın adından çok daha fazlasını; bir yaranın izini ve insanlık onuruna sürülen bir lekeyi temsil ediyor. Katliamın üzerinden geçen yaklaşık 30 yıla rağmen yaşananlar hafızalardan silinmiyor. Bu trajedide yaşamını yitiren binlerce Bosnalı sivil, her yıl dönümünde aynı derin kederle anılmaya devam ediyor.