Sana Göre Haber

Srebrenitsa Soykırımı: Avrupa’nın II. Dünya Savaşı Sonrası Gördüğü En Büyük Kitlesel Kıyımın Ayrıntıları

Kaynak, Joe Klamar / AFP via Getty
11 Temmuz 2025, 03:31 +03
Güncelleme 36 dakika önce

Bu yıl, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından resmen soykırım olarak tanınan Srebrenitsa katliamının 30. yıl dönümüne işaret ediyor.

Bu kitlesel kıyım, 1992 ile 1995 yılları arasında süren Bosna Savaşı esnasında gerçekleştirildi. Eski Yugoslavya’nın çöküşünü takiben, ülkede Sırplar, Boşnaklar (Müslümanlar) ve Hırvatlar arasında bir çatışma yaşanıyordu. Bosnalı Sırp kuvvetleri, iki haftadan daha kısa bir zaman diliminde, BM himayesindeki Srebrenitsa kentinde 8 bini aşkın Boşnak erkeği ve çocuğu planlı bir şekilde öldürdü.

Bugün dahi yaklaşık 1000 kurbanın cesedine ulaşılamamış veya kimlikleri henüz belirlenememiştir.

Geçtiğimiz yıl BM, 11 Temmuz’u “Katliam Kurbanlarını Anma Günü” olarak resmen ilan etmiştir.

**Srebrenitsa’da Neler Yaşandı?**

Bosna Savaşı, Yugoslavya’nın 1990’ların başındaki dağılma sürecinin ardından ortaya çıktı. Altı cumhuriyetten meydana gelen bir federasyon olan Yugoslavya, Cumhurbaşkanı Josip Broz Tito’nun yönetimi altındaki görece esnek bir komünist rejimle Sırpları, Hırvatları, Bosnalı Müslümanları, Arnavutları, Slovenleri ve diğer etnik grupları bir arada tutmuştu.

Tito’nun 1980 yılındaki vefatının ardından Yugoslavya genelinde artan özerklik talepleri, bağımsızlık beyanlarına dönüştü.

Dağılma sürecinde ortaya çıkan ülkelerden biri olan Bosna’da, Sırbistan’ın desteklediği Sırplar, Boşnaklar ve Hırvatlar olmak üzere üç ana topluluk arasında bir mücadele başladı.

O dönemde Srebrenitsa şehri, yaklaşık 40 bin Boşnak Müslümana ev sahipliği yapıyordu. Bu nüfusun önemli bir kısmı, Bosna Savaşı süresince Bosnalı Sırpların uyguladığı etnik temizlik politikalarından kaçarak ülkenin farklı yerlerinden buraya sığınmıştı.

Srebrenitsa, 1993’te BM tarafından bir güvenli bölge olarak deklare edilmiş ve küçük bir uluslararası barış gücü birliği, bölgeyi muhtemel saldırılara karşı savunmakla sorumlu tutulmuştu.

Ancak 11 Temmuz 1995’te, General Ratko Mladiç komutasındaki Bosnalı Sırp güçleri kasabaya bir saldırı başlattı ve bölgedeki sivilleri koruma görevini yerine getiremeyen BM barış gücü askerlerine karşı ezici bir üstünlük sağladı.

Kaynak, Roger Hutchings/In Pictures Ltd./Corbis via Getty Images

Bosna Sırp ordusunun ilerleyişi sırasında, çoğunluğunu kadınların, çocukların ve hastaların oluşturduğu yaklaşık 20 bin Müslüman, Potocari yakınlarında bulunan ve Hollandalı barış gücü askerlerinin denetimindeki BM kampüsüne sığındı.

Şiddetin artmasıyla birlikte BM barış gücü askerleri teslim olma kararı aldı.

Boşnak kadınlar ve kız çocukları otobüslerle güvenli bölgelere nakledilirken, erkekler ve erkek çocukları ise Sırp güçleri tarafından alıkonuldu.

Bu kişilerden bazıları toplu infazlarla öldürülürken, bir kısmı da Srebrenitsa’yı çevreleyen ormanlık araziden kaçmaya çalışırken katledildi.

Sırp kuvvetleri, 8 binden fazla Boşnağı sistematik bir şekilde öldürdü. BM’nin “güvenli bölge” ilan ettiği bu alanda bulunan ve hafif silahlarla donatılmış barış gücü askerleri, çevrelerinde devam eden bu vahşete hiçbir müdahalede bulunmadı.

Cihazınızda ses/video gösterim programı bulunamadı
Play video, “Srebrenitsa katliamından kurtulan Nedzad Avdic anlatıyor”, Duration 2,02
02:02

**Mahkemenin Kararı Ne Oldu?**

Lahey’de bulunan Birleşmiş Milletler’e bağlı Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICTY), aralarında Mladiç ve Bosnalı Sırp lider Radovan Karadziç’in de yer aldığı yaklaşık 50 Bosnalı Sırp’ı, Srebrenitsa’da işledikleri savaş suçları nedeniyle suçlu buldu.

Hem Mladiç hem de Karadziç, soykırım suçundan dolayı ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Duruşma sürecinde, katliamın büyük bir titizlikle planlandığını gösteren kanıtlar mahkemeye sunuldu.

ICTY Başkanı Yargıç Alphons Orie, 2017’de Mladiç’i müebbet hapse mahkum etmeden önce yaptığı açıklamada, “İşlenen suçlar insanlığın bildiği en iğrenç suçlar arasında yer alıyor” ifadelerini kullanmıştı.

Mahkeme, hayatta kalan tanıkların ve kurbanların yakınlarının dehşet dolu anlatımlarını dinledi. Tanıklıklar arasında, bazı erkeklerin canlı canlı toprağa gömüldüğü ve bazı ebeveynlerin çocuklarının katledilişini izlemeye zorlandığı gibi korkunç detaylar yer alıyordu.

Srebrenitsa katliamının kurbanlarının birçoğu, yakınlardaki Potocari Mezarlığı’nda toprağa verildi. Mezarlık, ormanla çevrili bir tepenin yamacında sıralanmış binlerce sade beyaz mezar taşına ev sahipliği yapmaktadır.

Eski BM Genel Sekreteri Kofi Annan, konuyla ilgili olarak, “Srebrenitsa trajedisi Birleşmiş Milletler tarihinde sonsuza dek unutulmayacak” demişti.

Kaynak, AFP via Getty Images

**’Suç Ama Soykırım Değil’ Savunması**

Yine de, Bosnalı Sırpların çoğu ve Sırbistan’daki pek çok kişi, 1995’te Srebrenitsa’da yaşananların soykırım teşkil ettiğini ısrarla inkar etti.

2024 yılında Bosnalı Sırp milletvekilleri, Bosna savaşı esnasında Srebrenitsa’da 8 bin Müslümanın öldürülmesinin soykırım olduğunu kabul etmeyen bir raporu onayladı.

Liderleri Milorad Dodik, Bosna Sırp ordusunun Srebrenitsa’daki operasyonunu “büyük bir hata” olarak nitelendirdi ve “Bu bir suçtu ama soykırım değildi” şeklinde konuştu.

Bosnalı Sırplar, kayıpların 2 bin kadarının savaş kurbanları olduğunu ve Bosnalı Müslüman askerlerin çatışmalarda hayatını kaybettiğini öne sürüyor. Bir diğer argümanları ise bu cinayetlerin “Srebrenitsa çevresindeki köylerde öldürülen Sırpların intikamı” olduğu yönünde.

BM’nin 11 Temmuz’u Srebrenitsa Soykırımı’nı Anma ve Düşünme Günü ilan eden kararı, aynı zamanda katliamın inkar edilmesini ve savaş suçlularının yüceltilmesini de kınamaktadır.

**Bölgenin Demografik Yapısı Nasıl Değişti?**

1990’lardaki savaştan evvel Srebrenitsa, ağırlıklı olarak Boşnak Müslümanların yaşadığı bir kentti. Günümüzde ise nüfusun çoğunluğunu Sırplar oluşturmaktadır.

Savaşın bitiminde Bosna-Hersek, Sırp Cumhuriyeti ve Bosna-Hersek Federasyonu olarak iki özerk yapıya bölündü ve Srebrenitsa, Sırp Cumhuriyeti toprakları içinde kaldı.

Savaşı takip eden yıllarda Srebrenitsa’daki Boşnak nüfusu azalırken, Sırp nüfusu bir artış gösterdi. Sırp Cumhuriyeti’nde Sırplar, Bosna-Hersek Federasyonu’nda ise Boşnaklar nüfusun çoğunluğunu teşkil etmektedir.

Kaynak, CORBIS/Sygma via Getty Images

**BM Genel Kurulu ve Güvenlik Konseyi Oylamalarında Ne Yaşandı?**

BM Genel Kurulu tarafından kabul edilen karar, üye devletleri soykırımın inkarı ve çarpıtılmasıyla mücadele etmeye ve gelecekte benzer olayların tekrarlanmasını engellemek amacıyla bu konuyu eğitim müfredatlarına dahil etmeye davet ediyor.

BM Güvenlik Konseyi, 2015 senesinde Srebrenitsa’daki olayları “soykırım” olarak niteleyen bir karar tasarısını oylamaya sunmuştu. Ancak bu tasarı, daimi üye Rusya’nın vetosu nedeniyle Konsey’den geçemedi.

Rusya’nın 2022’de Ukrayna’yı işgal etmeye başlamasının ardından, başta Almanya ve ABD olmak üzere pek çok Batılı ülke, Srebrenitsa’da yaşananları ve 1990’lardaki Batı Balkanlar savaş suçlarını yeniden gündeme getirdi.

Veto yetkisinin bulunmadığı ve basit çoğunluğun yeterli olduğu BM Genel Kurulu’nda karar tasarısı 2024’te yeniden ele alındı.

Türkiye, ABD, İngiltere ve Fransa gibi ülkeler 11 Temmuz’un “Srebrenitsa Soykırımını Anma Günü” olarak belirlenmesi lehine oy kullanırken, Sırbistan, Rusya, Çin ve Macaristan’ın da dahil olduğu 19 ülke tasarıya karşı çıktı.

Slovakya ve Yunanistan’ın da aralarında bulunduğu 68 ülke çekimser oy kullanırken, 22 ülke ise BM Genel Kurulu’ndaki oylamaya iştirak etmedi.

Neticede, 193 üyeli genel kurulda karar, 84 üye ülkenin oyuyla kabul edilmiş oldu.

İlgili haberler

Exit mobile version