Anayasa’nın 50. maddesi, çalışanlara bir hafta içinde 6 gün çalışmalarının ardından 24 saat kesintisiz dinlenme hakkı tanımaktadır. Bu, ücretli personelin haftalık olarak asgari bir gün izin kullanması gerektiği anlamına gelir. Fakat, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından kabul edilen yeni bir yasa ile bu kurala bir istisna getirilerek, turizm sektörü çalışanları söz konusu maddenin uygulama alanı dışına çıkarılmıştır.
Habertürk’ten Ahmet Kıvanç’ın aktardığı bilgilere göre, TBMM’de yasalaşan bu değişiklikle, turizm sektöründeki çalışanlar artık 6 gün çalışmanın ardından gelen haftalık tatil hakkını kullanamayacak. Yeni düzenleme uyarınca, turizm personeli 10 güne kadar aralıksız çalıştırılabilecek ve haftalık izinlerini ancak 11. günde kullanma imkanına sahip olacak.
Bu yeni uygulama, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan turizm işletme belgesine sahip konaklama tesislerinde görev yapan personeli kapsamaktadır. Bu çalışanlar için standart ‘6 gün çalış, 7. gün dinlen’ (6+1) kuralı yerine, ’10 gün çalış, 11. gün dinlen’ (10+1) esası getirilmiştir. Diğer bir deyişle, turizm emekçisi 10 güne varan bir süre çalıştırıldıktan sonra tatil yapabilecektir. Ek olarak, çalışanın hak ettiği hafta tatilinde çalışması durumunda, günlük normal çalışma saatlerini aşmayan kısım için fazla mesai ücreti ödenmeyecek ve bu süre fazla çalışma olarak değerlendirilmeyecektir.
Bu değişikliğin, Türkiye’deki hafta tatili uygulamaları için yeni bir dönemin başlangıcı olduğu ifade edilmektedir. Yasanın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda müzakere edildiği esnada, işveren örgütlerinin temsilcileri, inşaat sektörü için de turizmdekine benzer bir düzenleme yapılması gerektiğini ileri sürmüşlerdir. Bu durum, haftalık bir günlük izin hakkının gelecekte diğer sektörler için de risk altında olabileceğine işaret etmektedir.
Gelen bilgiler arasında, inşaat sektörünün yanı sıra diğer bazı sektörlerden de benzeri isteklerin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na ulaştığı yer almaktadır.
Sözcü’nün haberine göre, farklı sektörlerden gelen hafta tatilinin esnetilmesi yönündeki bu taleplerin yakın bir zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündemine alınması öngörülmektedir.