Libya kaynaklı göçmen dalgasının ardından Atina’daki hükümet, yoğun tartışmalara neden olan yasa tasarısını meclisten geçirdi. Hükümetin, göçmen akınlarını kontrol altına alma amacıyla sunduğu yasa değişikliği, Parlamento’da ve kamuoyunda iki gün süren hararetli siyasi münakaşaların neticesinde 74 ‘hayır’ ve 42 “mevcut” oyuna karşılık 177 “evet” oyuyla kabul edildi.
Yeni düzenleme, Kuzey Afrika’dan deniz üzerinden Yunanistan’a yasa dışı olarak ulaşan kişilerin iltica taleplerinin üç aylık bir dönem için durdurulmasını içeriyor. Bu süreçte, söz konusu kişiler herhangi bir kayıt işlemi yapılmaksızın geldikleri ülkeye iade edilecek ve biri Girit’te inşa edilecek olan özel gözaltı merkezlerinde tutulacak.
Kathimerini gazetesine yansıyan bilgilere göre, Göç ve İltica Bakanı Thanos Plevris, Kuzey Afrika ve Libya’dan gelen mevcut göç hareketini Avrupa’ya karşı bir “istila operasyonu” olarak nitelendirdi. Plevris ayrıca, yasa dışı göçmenlerin ülkede kalışını bir suç olarak tanımlayacak yeni bir yasa tasarısının da gündemde olduğunu bildirdi.
**MİÇOTAKİS: “ZOR FAKAT GEREKLİ BİR ADIM”**
Başbakan Kiryakos Miçotakis, Alman Bild gazetesine verdiği bir demeçte, Kuzey Afrika’dan gelen göçmenler için iltica sürecinin askıya alınmasını “zor ama kesinlikle gerekli bir karar” olarak savundu. “Yunanistan’ın Avrupa’ya açılan bir koridor olmadığını” belirten Başbakan, bu adımla göçmen kaçakçılığı ağlarına net bir mesaj verildiğini vurguladı ve Avrupa’ya ortak bir tavır sergileme çağrısı yaptı. Miçotakis, “Mevcut durum acil eylem gerektirmektedir. Bu sadece Yunanistan’ın değil, aynı zamanda Avrupa’nın da sorumluluğudur” diye ekledi.
**İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARI NE DİYOR?**
Yasa tasarısı, sığınmanın vazgeçilmez bir insan hakkı olduğunu belirten hak savunucularının sert tepkisiyle karşılaştı. Uluslararası Kurtarma Komitesi, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Sığınma aramak bir insan hakkıdır; insanların bunu yapmasını engellemek hem yasadışı hem de insanlık dışıdır” ifadelerini kullandı.
Birleşmiş Milletler göç ajansı, Batılı devletlerin bir yandan sınırları sıkılaştırırken diğer yandan kitlesel göç yaşanan ülkelere yapılan kalkınma yardımlarını azaltmasının daha büyük bir istikrarsızlık tehlikesi yarattığı konusunda uyardı. Uluslararası Göç Örgütü Genel Direktörü Amy Pope, Associated Press’e konuşarak, göçün kökenindeki sebepleri ele almadan yalnızca sınır denetimlerine odaklanan bir yaklaşımın “dar görüşlü” olduğunu söyledi.
Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği (UNCHR) de sığınma hakkının uluslararası, Avrupa ve ulusal hukukta güvence altına alınmış temel bir hak olduğunu hatırlattı. UNCHR, bu hakkın, bir kişinin ülkeye nasıl ve nereden girdiğine bakılmaksızın herkes için geçerli olduğunun altını çizdi.