Sana Göre Haber

Birce Akalay’dan Sağlık Durumu Kritik Olan Ayşe Barım İçin Yürek Burkan Çağrı

ID İletişim’in kurucusu, tanınmış menajer Ayşe Barım, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasına engellemeye teşebbüse yardım etme” suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.

HAKİM KARŞISINA ÇIKMIŞTI
Hakim karşısına ilk kez çıkarıldığı duruşmanın ardından Ayşe Barım’ın tutukluluk halinin sürmesine hükmedildi ve dava 1 Ekim tarihine ertelendi.
Bu sırada, Barım’ın cezaevindeki sağlık durumunun son derece kritik olduğu bilgisi kamuoyuna yansıdı. Edinilen bilgilere göre, Barım son bir ay içerisinde dört kez baygınlık geçirdi. 9 kişilik bir uzman doktor heyeti tarafından hazırlanan raporda ise kendisine acilen kalp pili takılması gerektiği ve ciddi bir “ölüm riski” ile karşı karşıya olduğu ifade edildi.

BİRCE AKALAY’DAN DESTEK MESAJI
Yakın dostu olan oyuncu Birce Akalay, sosyal medya hesabı aracılığıyla Ayşe Barım için kamuoyuna bir seslenişte bulundu.
Akalay, “Masumiyet karinesi ve tutukluluk tedbirinin son çare olması prensibinin göz önünde bulundurulması gerekir. Bu süre zarfında canımın, dostumun yaşamını yitirmesini istemiyorum…” sözleriyle endişesini dile getirdi.

Oyuncu Birce Akalay’ın paylaştığı duygu yüklü açıklamanın tamamı ise şöyle:
“Ne sesi gidiyor kulaklarımdan ne 20 kilo vermiş, her an ölüm riski taşıyan hastalıklarından yorgun düşmüş yüzüne rağmen duruşma boyunca bize halâ güç vermeye çalışan gözleri. Ayşe Barım ‘üç beyin anevrizması’ ve ‘acil ameliyat gerektiren 6 farklı kalp rahatsızlığı’ ile bir hücrede yargıya masumiyetini ispatlayabilmek için, ailesi ve sevdikleri için tüm gücü ve inancıyla yaşam mücadelesi veriyor. Ani ölüm riski olduğunu çok kez sizlere duyurmaya çalıştık. Yaşam hakkını itibarını ve onurunu geri isteyen sadece menajerim değil, canımızın içidir ve şu noktada yaşam hakkı esastır. Her gün her gece bu korku ile yaşamak başta kendisi ve ailesi olmak üzere biz dostları ve sevenleri için çok ama çok zor. Yüce adaletin bir gün tecelli edeceğine hiç şüphem yok. Masumiyet karinesi ve tutukluluk tedbirinin son çare olması prensibinin göz önünde bulundurulması gerekir. Bu süre zarfında canımın, dostumun yaşamını yitirmesini istemiyorum…”

Exit mobile version