Sana Göre Haber

Birleşik Kamu-İş’ten Hükümete Sert Uyarı: ‘Masanın Gündemi TÜİK Değil, Halkın Geçimi Olacak’

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nun kamu çalışanlarının haklarını korumak amacıyla ülke genelinde düzenlediği eylem serisinin dördüncü adresi Samsun oldu. Onur Anıtı önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına, MYK üyelerinin yanı sıra CHP Samsun İl Başkanı Mehmet Özdağ, İYİ Parti Samsun İl Başkanı Hasan Aksoy ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi de destek verdi. Konfederasyon adına konuşan Orhan Yıldırım, konuşmasında şu noktalara değindi:
“Bir ülkede eğer kriz ve yoksulluk hâkimse, bu durum istisnasız tüm ülkeyi sarmış demektir. Zenginlerin servetine servet kattığı, fakirlerin ise daha da yoksullaştığı bir ekonomik modeli dayatan mevcut AKP iktidarının bu politikalarını kesinlikle reddediyoruz. Bu mücadelenin sonucunda, uyguladıkları bu ekonomi politikasını değiştirmek mecburiyetinde kalacaklardır. 8. Dönem Toplu Sözleşme masasında bu yıl bir ilk yaşanacak ve Birleşik Kamu İş Konfederasyonu da masadaki yerini alacaktır. Çalışma Bakanı ile uyumlu hareket eden Memur-Sen ve Kamu-Sen’in, bu sene de 6,5 milyon memurun, işçinin ve emeklinin haklarının gasp edilmesine göz yummasına asla müsaade etmeyeceğiz. Masada çevrilecek her türlü oyuna karşı duracağız. Gerekirse bu haksızlığı ve adaletsizliği her yerde duyurmak adına ne gerekiyorsa yapacağız. Bu, oturma eylemiyse oturma eylemi, sokakları kapatmaksa sokakları kapatmak demektir. Bizler, kapalı salonlarda sesi kısılanlardan değiliz. Bizler emekçiyiz. Hakkımızın ne olduğunu biliyor ve onu alıncaya dek mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Artık o görüşme masalarında TÜİK’in gerçek dışı rakamları değil, halkın geçim derdi konuşulacak. Lütuf gibi sunulan zamlar değil, insana yaraşır bir yaşam standardı talepleri işitilecek.
“CUMHURBAŞKANI HALKI UÇAKTAN İZLEMEMELİ, ARALARINA KARIŞMALI”
Ülkemizin bütün kaynakları, tüm halkımıza aittir. Hiç kimse saraya yeni uçaklar alarak memleketin itibarını yükselttiğini zannetmesin. Bir ülkenin saygınlığı, saraydaki uçakların sayısıyla değil, vatandaşının pasaportunun sınır kapılarında gördüğü muameleyle ölçülür. Eğer vatandaşınızın pasaportu aylarca reddediliyorsa, ülkenizin itibarı yerle bir olmuş demektir. Vatandaşları uçaktan, havadan izlemekle olmaz. Sokağa inip, halkın arasına karışıp gerçek itibarın ne olduğunu bizzat vatandaşın sesinden dinlemek gerekir. Biz, halkın arasına hiç karışmayan, etrafı sayısız korumayla çevrili, sürekli uçak ve helikopterlerle seyahat eden bir Cumhurbaşkanı istemiyoruz. Cumhurbaşkanı, halkının içinde olmalıdır. Onları dinlemeli, kederine ve sevincine ortak olmalıdır. Halkından kopuk, evine ekmek götüremeyenin, çocuğuna harçlık veremeyen babanın utancını hissetmeyen, pazar yerlerinde atık sebze ve meyveleri yüzünü saklayarak toplayan vatandaşının halini göremeyen bir cumhurbaşkanı, halkın cumhurbaşkanı değildir. Halkın cumhurbaşkanı olmak istiyorsa, halkın arasına inmelidir.
“EMEKLİ, TARİHİMİZDE HİÇBİR ZAMAN BU KADAR MAĞDUR EDİLMEDİ”
Memleketimizde emekliler, hiçbir dönemde bu denli ezilmemiştir. Çalışan memurlara verdiğiniz seyyanen zammı, emeklilere ‘yasa dışı’ diyerek vermemek kadar onur kırıcı bir tutum olamaz. Senelerce bu ülkenin dört bir yanında görevini layıkıyla yerine getirmiş ve emekli olmuş insanları keyfi bir şekilde mağdur edemezsiniz. Sandıktan çıkarak bu ülkenin hükümeti olmuş olabilirsiniz, fakat kimse size seçimde bu ülkenin tapusunu vermedi. Bu yetki, size ülkeyi belli bir süre yönetmeniz için verildi. Biz size oy verirken bizi ezin, zengini kayırıp emekliyi sefalete sürükleyin diye yetki vermedik. Dolayısıyla, size tevdi edilen bu yetkiyi anayasal çerçevede ve amacına uygun olarak kullanmak zorundasınız.”

Exit mobile version