Bolu’daki Otel Faciası Davası: Oğlunu Yitiren Danıştay Başkanı’ndan Tarihi Konuşma

78 kişinin can verdiği trajik olayın ardından adalet arayışı başladı. Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma neticesinde hazırlanan iddianamede, aralarında otel sahipleri, şirket yönetim kurulu üyeleri ve yöneticileri olan Halit Ergül, Emine Murtezaoğlu Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu, Elif Aras, Emir Aras, Zeki Yılmaz, Ahmet Demir, Kadir Özdemir, Cemal Özer ve Mehmet Salun’un da bulunduğu bir grup sanık yer alıyor. Bu isimlerin yanı sıra Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve İtfaiye Eri İrfan Acar için de ‘Olası kastla öldürme’ ve ‘Olası kastla kasten yaralama’ suçlamalarıyla, her bir kurban için ayrı ayrı olmak üzere toplamda 1998’er yıla varan hapis cezaları isteniyor.

İddianamede adı geçen diğer sanıklar arasında ise farklı görevlerdeki kişiler bulunuyor. Otelin teknik ekibinden Tahsin Pekcan, Hüseyin Özer ve Bayram Ütkü; mutfak personelinden Reşat Bölük, Enver Öztürk ve Faysal Yaver; iş güvenliği uzmanları Kübra Demir ile Ece Kayacan ve resepsiyon görevlisi Yiğithan Burak Çetin de suçlananlar arasında. Ayrıca, Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yetkilileri İbrahim Polat ve İsmail Karagöz, FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi yetkilisi Ali Ağaoğlu ile çalışanı Aleyna Beşinci, LPG tesisatı bakım görevlileri Doğan Aydın ve Muharrem Şen ile Bolu İl Özel İdaresi’nden Genel Sekreter Sırrı Köstereli, Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal, Ruhsat ve Denetim Müdürü Yeliz Erdoğan ve eski Ruhsat ve Denetim Müdürü Mehmet Özel için ‘Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.

Altı gündür süren ve 19’u tutuklu toplam 32 sanığın savunmalarını tamamladığı davanın duruşmasında, şikayetçilerin dinlenmesine geçildi. Mahkeme heyeti, alfabetik sıraya göre müşteki beyanlarını alırken, kürsüye ilk olarak yangında hayatını kaybeden Doktor Yiğit Gençbay’ın babası, Danıştay 9. Daire Başkanı 58 yaşındaki Abdurrahman Gençbay çıktı. Oğlunun yangından kurtulmayı başardıktan sonra diğer tatilcileri kurtarmak için bir arkadaşıyla birlikte alevlerin arasına geri döndüğünü anlatan acılı baba, “Biz buraya evlatlarımız katledildiği için geldik” diyerek sözlerine başladı. Gençbay, “Otele konaklamaya gidenler müşteri değil, misafirdir. Misafirler, ev sahipleri tarafından uykularında hunharca öldürüldü. Gözümün önünde sanık yakınları ağza alınmayacak hakaretler savurdu. Savunma hakkına saygım sonsuz ama karşılarındaki insanların acısını anlamaktan bu kadar uzak olmamalılar. Artık sizlerle hasımız, ancak sizden yine de mertçe bir duruş bekliyoruz. Benim evlatlarım dışarı çıkmayı başarmışken, çocukların feryatlarını duyunca tereddüt etmeden o ateşin içine daldılar. Kendisi bir intörn doktordu ama insanlığı her şeyin ötesindeydi. Naaşları 10. katta bulundu. Sizin yerinizde olsam, böyle bir olaydan sonra gidip bir otelde keyif yapmak yerine kendimi binadan aşağı atardım” şeklinde konuştu.

BU DAVA TARİHE GEÇECEK

Konuşmasını sürdüren Abdurrahman Gençbay, olayın ardında organize bir yapı olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Burada sistematik bir vergi usulsüzlüğü mevcut. Bu denli planlı bir kötülük, suçu bir aşçı yardımcısının üzerine yıkmaya cüret etmekten bile geri durmuyor. Bu organize suçun ortakları, mevzuatları kendilerine kalkan yaparak mesuliyetten sıyrılmaya çabalıyor. Ancak bu dava, tarihe geçecek nitelikte bir davadır ve tarihteki yerini alacaktır. ‘Yapanın yanına kâr kalır’ anlayışının yerle bir edileceği bir dava olacak. Bu, mağdur edilmiş bir milletin davasıdır. 84 milyonun gözü ve kulağı bu davanın üzerindedir. Bu yargılamanın neticesinde verilecek hüküm, hukuk tarihimize altın harflerle yazılacaktır.” Abdurrahman Gençbay’ın bu sözleri, duruşma salonunda bulunanlar tarafından uzun süre alkışlandı.