6 Şubat 2023’teki yıkıcı depremlerin ardından, Türkiye’nin önde gelen bir mimarıyla yaptığım bir sohbette Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “enkazı hızla kaldırıp yeni konut inşasına başlayacağız” vaadi gündeme geldi. Kendisine “Bu gerçekleştirilebilir mi?” diye yönelttiğim soruya, “Bu enkazın bir seneden evvel kaldırılması imkansız” yanıtını vermişti. Buna karşın, aynı gün yaşanan iki depremle harabeye dönen bölgedeki enkaz sadece altı ayda temizlenerek yeni konutların inşasına geçildi.
Şu ana dek 250 bin konut inşa edilerek hak sahiplerine teslim edildi. Peki bu 250 bin konutun inşa edildiği on vilayette herhangi bir rüşvet veya yolsuzluk iddiası işittiniz mi? Buna karşılık, aynı dönemde İzmir’de CHP tarafından kentsel dönüşüm amacıyla beş adet kooperatif oluşturuldu. Bu kooperatiflere kaydolan üç bin üyeden toplanan paralarla ne bir konut inşa edildi ne de bir dönüşüm projesi hayata geçirildi. Paralar adeta buharlaştı. Sonuç olarak, 469 kooperatif üyesi, “paramız nerede?” diyerek hukuki yollara başvurdu ve şikayette bulundu.
İzmir’in yeni Büyükşehir Belediye Başkanı, konuyla ilgili yürütülen incelemeleri ve tanzim edilen raporları yargıya taşıyınca, olaydan kendisi sorumlu tutulmaya çalışıldı. Ancak durum ortadaydı: kooperatifler kurulmuş, paralar toplanmış ve iddialara göre aralarında bölüşülmüştü. Kentsel dönüşümün ise esamesi bile okunmuyordu. Peki, yeni belediye başkanından ne yapması bekleniyordu? İşlenen suça ortak olması mı talep ediliyordu?
***
CHP içindeki çekişmeler Beşiktaş’ta parti üyelerinin fiziki kavgasına, Beykoz’da ise birbirleri hakkında şikâyet yarışına girmesiyle kendini gösterdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde ortaya çıkarılan rüşvet ağı ise akıl almaz boyutlara ulaştı. “Evet, bu yolsuzluklara karıştık” şeklinde itirafta bulunan iş insanı ve üst düzey yönetici sayısı 40’ı aştı. Büyükçekmece’de ise Belediye Başkanı’nın tutuklanmasının ardından, yerine seçilen vekili de aynı kaderi paylaştı.
Bütün bunlar yaşanırken, Manavgat ve Şile’de neler oluyor da rüşvet iddiaları aleni bir şekilde devam ediyor? Acaba “Özgür Özel nasılsa halkı harekete geçirir ve bizi korur” düşüncesiyle mi lüks bir baklava kutusu içinde 110 bin EURO’luk rüşvet talep ediliyor? Geçmişte rüşvet, genellikle evrakların arasına konan banknotlar olarak bilinirdi. CHP’lilerin rüşvete getirdiği iddia edilen yeni boyutlar ise hayret verici.
Bir vatandaş, belediyedeki veya bir devlet dairesindeki işi engellenerek rüşvete mecbur bırakılabilir. Fakat rüşveti alanın da verenin de hapsi boyladığını gördüğünde bu yoldan uzak durur. Hatta Manavgat’taki olayda olduğu gibi, rüşvet talep edildiğinde şikâyetçi olmayı ve suçluyu yakalatmayı seçer. Peki, bu kadar çok hukuki müeyyide, Türkiye’nin ana muhalefet partisini bu “kanserli” unsurlardan arındırabilir mi? Belki de temizlik en üst kademeden başlarsa bu mümkün olabilir.
***
İzmir’de üç bin kişiden para topladığı halde konutları inşa edemeyen CHP’nin Genel Başkanı, iddialara göre isyan çıkarma arayışında. Diğer yanda ise merkezi hükümet, İzmir depreminde yıkılan yapıların yerine dört bin konut inşa edip depremzedelere teslim etti. Hükümetin yıl sonu hedefi ise on ili kapsayan deprem bölgesindeki toplam konut sayısını 450 bine yükseltmek.
Son gelen haberlere göre PKK silah bırakma sürecine girmiş durumda. Bu esnada Ak Parti, Kızılcahamam kampında kendini yenileyerek güç depoluyor. Türkiye’nin “terörü kaynağında kurutma” stratejisi sayesinde ülke toprakları terörden arındırıldı. Geriye üç hedef bölge kaldı: Irak’taki Kandil, İran’daki PJAK ve Suriye’deki YPG’nin etkisiz hale getirilmesi. Türkiye bu hedefe ulaştığı takdirde, sadece PKK’yı değil, aynı zamanda ABD’yi ve “katil” olarak nitelenen İsrail’i de bertaraf etmiş olacaktır.
Türk Ordusu’nun 2019 yılında kararlı bir başkomutan liderliğinde başlattığı Pençe Harekâtları, altı yıllık bir süreçte PKK’yı silah bırakma aşamasına getirdi. Bu harekâtlar, ayrılıkçı Kürtlerin devlet kurma rüyasına son verdi. Silahlar meselesine gelince, konu sadece toplanıp imha edilen Kalaşnikoflardan ibaret değil; sırada, ABD tarafından temin edilen 50 ila 60 bin TIR dolusu silah ve mühimmatın teslim edilmesi bulunuyor.