Türkiye’nin kuzeydoğu kesiminde konumlanan Trabzon, göz alıcı yeşil doğası, serin yaylaları ve köklü tarihi mirasıyla yaz döneminde Arap turistler için popüler bir destinasyon olmayı sürdürüyor. Özellikle Körfez ülkelerinden gelen ziyaretçilerin gösterdiği büyük alaka, bölgedeki turizm faaliyetlerine ciddi bir hareketlilik getirmiştir.
Uzungöl, Sümela Manastırı ve Haldizen Yaylası gibi yerler, Arap ziyaretçilerin en çok rağbet gösterdiği doğal cazibe merkezlerinin başında gelmektedir. Yazın bunaltıcı sıcaklarından uzaklaşarak serin bir iklimde vakit geçirmek isteyen turistler, Trabzon’un sunduğu doğal güzellikler eşliğinde sakin bir mola verme fırsatı yakalıyor.
Trabzon’un bu denli tercih edilmesinin arkasındaki kilit faktörlerden biri, ulaşım kolaylığıdır. Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi pek çok Körfez ülkesinden doğrudan Trabzon Havalimanı’na gerçekleştirilen charter seferleri, bölgeyi ziyaretçiler için oldukça erişilebilir kılmıştır.
Bölgeye yönelik bu yüksek ilgi sonucunda oteller ve diğer konaklama tesislerindeki doluluk oranlarında belirgin bir artış yaşanmaktadır. Bu durum, hem bölge esnafı hem de genel olarak turizm sektörü tarafından memnuniyetle karşılanmaktadır.
Bölgeyi ziyaret eden Arap turistlerin deneyimlerinden ne kadar hoşnut olduğu, yaptıkları açıklamalardan anlaşılıyor. Trabzon’da sekiz günlük bir tatil yapan Suudi turist Talal Alhashmı, izlenimlerini şu şekilde aktardı:
“Çok güzel bir ülkedeki en güzel gezilerden biriydi. Türk halkının misafirperverliğinden çok keyif aldık. Ayrıca büyüleyici manzaralar ve doğa ile iç içe bir ortamda huzurlu vakit geçirdik. İnşallah bir daha geleceğiz.”
Benzer şekilde, 7 günlük bir gezi yapan Faysal Asiri ise memnuniyetini şu sözlerle dile getirdi:
“Trabzon’da 7 gün geçirdik. İnsanlar çok iyi davrandı. Turistik yerleri ziyaret ettik, doğa manzaralarının tadını çıkardık. Geri dönmeyi çok isteriz.”
Artan turizm hareketliliğinin bölgeye sağladığı ekonomik ve sosyal faydalar da dikkat çekicidir. Bölgedeki yetkililer ve turizm profesyonelleri, Arap ziyaretçilerin bu alakasının, doğal kaynakların korunarak sürdürülebilir bir şekilde geliştirilmesi için önemli bir imkan sunduğunu belirtiyor. Bunun yanı sıra, yerel halk da bu ilginin istihdam olanaklarını artırdığını ve ekonomik açıdan pozitif yansımaları olduğunu ifade etmektedir.