Ebelik Mesleğinin Yükselişi: Gençler İçin İş Garantili Yeni Kariyer Fırsatı

Tarihe karışacağı düşünülen ebelik mesleği, dikkat çekici bir geri dönüş yaparak güvenceli istihdam olanakları ve gençler arasında popülerliğiyle öne çıkan bir kariyer yolu oldu. Yapılan yeni bir yasal düzenleme, ebelere “Özel sağlık meslek hizmet birimi” kurma ve kendi iş yerlerini açma yetkisi tanıdı. Bu gelişme sayesinde, gebelik sürecini başından sonuna kadar yöneten ve doğumu gerçekleştiren ebeler, artık kendi girişimlerini hayata geçirme imkanına sahip.

Mesleğin bu yükselişini son yedi yıllık veriler de net bir şekilde ortaya koyuyor. Ebelik eğitimi sunan üniversite sayısı 2017 yılında 49 iken, bu rakam 2024 itibarıyla 68’e ulaştı; program sayısı ise 64’ten 97’ye çıktı. Aynı dönemde, 3 bin 26 olan toplam kontenjan, yaklaşık yüzde 82’lik bir artışla 5 bin 490’a yükseldi.

Bu alanda eğitim vermeye başlayan yeni kurumlardan biri de 2025-2026 akademik yılı itibarıyla ebelik bölümünü faaliyete geçirecek olan Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi (KOSTÜ). KOSTÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yurdanur Dikmen, yeni nesil ebeliğin önemini ve gelişimini değerlendirdi. Normal doğumu teşvik etme eylem planı çerçevesinde ebelik eğitiminin de niteliğinin artırıldığını belirten Prof. Dr. Dikmen şu ifadeleri kullandı: “Son beş yıllık süreçte Türkiye’deki üniversitelerde ebelik bölümü sayısında kayda değer bir artış gözlemledik. Bu programların yüzde 100 doluluk oranlarına erişmesi, mesleğin gençlerimiz nezdinde ne kadar rağbet gördüğünün bir kanıtıdır. Ülkemizdeki ebelik eğitimi, artık uluslararası standartların büyük bir bölümünü karşılayan bir seviyeye gelmiştir. Biz de KOSTÜ olarak eğitim müfredatımızı modern dünyanın gereksinimlerine göre şekillendirdik ve teknoloji ile yapay zekâ uygulamalarını birleştiren yenilikçi bir eğitim anlayışını benimsiyoruz.”

‘Ebeler Girişimci Olma Yolunda’

Prof. Dr. Yurdanur Dikmen, ebelerin kariyer olanaklarının çeşitliliğine dikkat çekerek yeni yasal düzenlemenin getirdiği fırsatları şöyle açıkladı: “Türkiye’de ebelerin yetki alanı önemli ölçüde genişletildi. Yeni mevzuata göre, ebeler kendi iş yerlerini kurma hakkına sahip. Bir gebelik sürecini bağımsız bir şekilde takip edip doğumu gerçekleştirebiliyorlar. Bu sayede ebelik mezunları kamu veya özel sektörde istihdam edilmenin yanı sıra kendi işlerinin patronu da olabilirler. Bu doğrultuda biz de üniversitemizde, yeni kuşak ebeleri bakım hizmetlerinde teknolojiden ve bilhassa yapay zekâdan en üst düzeyde faydalanacak yetkinlikte bireyler olarak yetiştirmeyi hedefliyoruz.”

‘Kişiye Özel Bütüncül Takip Modeli’

Daha bütünsel bir bakış açısıyla geliştirilen yeni nesil ebelik modelini Prof. Dr. Yurdanur Dikmen şu sözlerle anlattı: “Geleceğin ebelik anlayışı şu şekilde işleyecek: Tıpkı bir aile hekimi gibi, hamile kalmaya karar verdiğiniz andan itibaren size özel bir ebeniz olacak. Bu ebe, folik asit kullanımından beslenme düzeninize kadar gebelikle ilgili tüm konularda size rehberlik edecek. Yaşadığınız duygusal dalgalanmalarda size psikolojik destek sunacak, hatta sosyal medya üzerinden dahi danışmanlık hizmeti verebilecek. İnanıyorum ki gelecekte her kadının bir ebesi olacak ve aile hekimliği sistemine benzer bir ebelik modeli kurulacak.”

Prof. Dr. Yurdanur Dikmen, ebelerin normal doğum süreci haricinde doğum sonrası dönemde de önemli destekleyici roller üstlendiğini belirterek şunları ekledi: “Ebeler, dolaylı yoldan toplum sağlığına da çok geniş bir yelpazede katkı sunmaktadır. Onlara sağlanan bu nitelikli eğitim, aslında toplumun genel sağlık hizmetlerini de güçlendiriyor. Çünkü konu sadece kadın ve gebelikle sınırlı değil. Ebeler, aile planlaması hizmetleri sunuyor. Emzirme danışmanlığı yapıyorlar. Cinsel sağlık konularında eğitimler veriyorlar. Bu nedenle ebelik, yalnızca doğum ve kadın sağlığı odaklı olmanın ötesinde, toplum sağlığını geniş bir perspektifte doğrudan etkileyen bir meslek dalıdır.”

‘Bütünsel Yaklaşım Kadınları Daha Mutlu Ediyor’

Prof. Dr. Dikmen, bütünsel yaklaşımın sağladığı faydaları şu şekilde özetledi: “Bütüncül ebelik modelinden faydalanan kadınlar, bu deneyimden yüksek memnuniyetle ayrılıyor. Yapılan çok sayıda bilimsel çalışma, bu modelin doğum sonrası depresyon seviyelerini düşürdüğünü gösteriyor. Ayrıca, kadınların psikolojik dayanıklılıklarının ve ruh hallerinin hem kendilerine hem de çocuklarına ve aile bireylerine daha pozitif yansıdığını ortaya koyuyor. Bu nedenle, bütünsel ebelik modelinin son yıllarda kadın sağlığı için son derece mühim bir kavram olarak öne çıktığını rahatlıkla ifade edebiliriz.”