Sana Göre Haber

Erdoğan: Türkiye İçin Tarihi Bir Dönüm Noktası, 41 Yıllık Terör Sorununda Yeni Bir Sayfa Açıldı

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kızılcahamam Eliz Otel’de düzenlenen 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda katılımcılara hitap etti. Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan hususlar şu şekildeydi: “AK Parti’nin büyümesi, güçlenmesi ve zirvedeki konumunu muhafaza etmesi adına çaba gösteren bütün dava arkadaşlarıma selamlarımı iletiyorum. Her seviyede özveriyle görev üstlenen yol ve dava arkadaşlarımı saygıyla selamlıyor, bu dava uğruna kalbini ortaya koyan her bir kardeşime minnettarlığımı ifade ediyorum. Dava ve yol arkadaşım, danışmanım olan Yiğit Bulut kardeşimizi ebediyete uğurladık. Kendisi Karacaahmet’e defnedilecek. Şu an Kızılcahamam’daki istişare toplantımız nedeniyle cenaze törenine iştirak edemiyoruz, fakat teşkilatımız orada olacaktır. Ciddi bir rahatsızlık dönemi geçirdi. Onu ziyaret ettiğimde durumu oldukça ağırdı. Kaderin üzerinde bir kader mevcuttur. Kendisinin temkinli ve teslimiyet içinde olduğunu gördük. Mekanı cennet olsun. 12 kahramanımızı şehit verdik. Millet olarak yüreğimiz yandı. Metan gazına maruz kalarak şehadete eren Mehmetçiklerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ise sabır niyaz ediyorum. İnşallah ebedi dirilik müjdesine erişmişlerdir. Mekanları cennet olsun.nnSREBRENİTSA VE GAZZE MESAJInDün, insanlık tarihinin yakın dönemdeki en yüz kızartıcı olaylarından biri olan Srebrenitsa’nın 30. yıl dönümüydü. Boşnak kardeşlerimizin maruz kaldığı tarifsiz ıstırabı bugün de yüreğimizde hissediyoruz. Türkiye olarak, benzer trajedilerin bir daha yaşanmaması amacıyla ihtiyaç duydukları her an Bosna Hersek’in ve Boşnak kardeşlerimizin destekçisi olmaya devam etmekteyiz. Batı’nın gözleri önünde alçakça katledilen 8 bin 372 şehidimizi bir defa daha rahmetle yad ediyoruz. Tam 22 aydır soykırım yaşayan mazlum Gazze halkına dualarımızı yolluyor, zulüm ve işgale karşı sergiledikleri onurlu direnişlerinde yanlarında olduğumuzu belirtiyoruz.nnAK PARTİ İSTİŞARE TOPLANTISInTürk siyasetinde bir marka haline dönüşen istişare toplantımızın 32’ncisini bugün icra ediyoruz. Bu toplantı, liderlik teması etrafında şekilleniyor. Bugün ve yarın gerçekleştireceğimiz oturumlarda güvenlikten kalkınmaya, ekonomiden siyasete kadar çeşitli konularda fikir alışverişinde bulunulacak. Katılımcı arkadaşlarımız, demokratik bir atmosferde fikirlerini beyan edecek, öneri ve eleştirilerini sunacak ve bu sayede gerçeğin ışığı ortaya çıkacaktır. Kuruluşumuzdan bu yana faaliyetlerimizi ortak akıl ve milletimize danışma prensibiyle yürüttük. Daima daha iyinin, daha etkin ve verimli çalışmanın, millete en üst düzeyde hizmet etmenin arayışında olduk. Bu istişare toplantımız, öncekiler gibi partimize ayna tuttuğumuz, kendimizi sorguladığımız ve tüm konuların hassas bir analizini yaptığımız bir platform görevi üstlenecektir.nnTÜRKİYE’NİN TERÖRLE MÜCADELESİnBundan tam 41 yıl önce, 14 Ağustos 1984’te, bölücü terör örgütü ilk eylemini Siirt’in Eruh ve Hakkari’nin Şemdinli ilçelerinde gerçekleştirmişti. Bu saldırıda 2 askerimiz şehit düşmüş, 9 sivil vatandaşımız ise yaralanmıştı. Bölücü örgüt, bu tarihten sonra saldırılarına devam etti. 10 bine yakın güvenlik görevlimiz ile 50 bine yakın vatandaşımız yaşamını yitirdi. Onları ne unuttuk ne de unutacağız. Vatanımız sonsuza dek var olacak, ay yıldızlı bayrağımız göklerimizde ebediyen özgürce dalgalanacaktır. Vatan toprağını kanıyla sulayan, al bayrağımıza rengini veren şehitlerimiz her zaman başımızın tacı olacaktır. 1984’teki ilk eyleminden itibaren terör, Türkiye’de her geçen gün tırmanışa geçti. Pek çok hükümet geldi ve geçti. Her biri terörü kökünden kazıyacağını iddia etti. Ancak terör bitirilemedi. Bu durumda devletin bazı hatalı uygulamalarının da etkisi vardı. Beyaz Toroslar, faili meçhul cinayetler ve Diyarbakır Cezaevi bu hatalardan bazılarıydı. Hukuk ve meşruiyet dışı yöntemler, terörü daha da alevlendirdi ve büyüttü. Sadece şehit vermekle kalmadık, Türkiye terör saldırılarıyla istikrarsız bir hale getirildi ve 2 trilyon doları bulan bir fatura ile yüzleşti.nn3 Kasım 2002 seçimlerinin ardından iktidara geldiğimizde, terör sorununu çok yönlü bir yaklaşımla ele aldık. Bir taraftan mücadele ederken, diğer taraftan teröre zemin hazırlayan bataklığı kurutmak için çaba sarf ettik. Birlikte yaşama ve kardeşlik hukukunu tesis etmek adına tarihi adımlar attık. Ülke içinde demokrasi ve insan hakları alanında sessiz devrimler gerçekleştirirken, dış politikada ise yoğun bir diplomasi yürüttük. Savunma sanayimizi güçlendirerek kendi silahlarımızı imal ettik. Sınır ötesi operasyonlarla sınırlarımızı güvence altına aldık. 15 Temmuz’un ardından FETÖ’yü bütün kurumlarımızdan arındırdık. Böylece terörle mücadeledeki ihanet unsurunu ortadan kaldırdık. Son yıllarda terör örgütünün eylem kapasitesini ciddi anlamda zayıflattık. Irak sahasındaki harekatlarımız ve Suriye’de yaşanan 8 Aralık devrimi, terörle mücadelede pozisyonumuzu kuvvetlendirdi. Sayın Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla ‘Terörsüz Türkiye’ projemizi hayata geçirmek için bir dizi adım attık. Güvenlik birimlerimiz tam bir koordinasyon içinde çalıştı. Bu fırsat penceresini değerlendirmek amacıyla son derece dikkatli bir süreç yönetildi. İmralı’nın da yaptığı çağrı üzerine terör örgütü kongresini toplayarak kendini feshettiğini duyurdu. Dün ise örgüt, düzenlediği bir merasimle silahlarını bıraktı.nn”BUGÜN YENİ BİR GÜNDÜR”nDün itibarıyla 41 yıllık terör belası sona erme sürecine girmiş bulunmaktadır. Bugün yeni bir gündür. Bugün tarihte yeni bir sayfa açılmıştır. Bugün büyük Türkiye’nin, güçlü Türkiye’nin ve Türkiye Yüzyılı’nın kapıları sonuna kadar aralanmıştır. Türkiye, 1984’ten bu yana terörü sonlandırmak için her yolu ve metodu denemiştir. Silahlı mücadelenin ötesinde formüller de denenmiş, ancak hiçbirinde başarı elde edilememiştir. ‘Terörsüz Türkiye’ projesi bir müzakere, pazarlık ya da al-ver sürecinin bir sonucu değildir. Bu sebeple en başından beri çok temkinli davrandık. Bugün ise daha da dikkatliyiz. Kanı durduracak, annelerin gözyaşını dindirecek, acıları hafifletecek ve kardeşliği pekiştirecek her türlü girişimi yakından izliyoruz. Ancak herkes şundan emin olsun ki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin onurunu ve gururunu asla çiğnetmeyiz. Türkiye’nin başını öne eğmesine müsaade etmeyiz.nn”KİMSE MİLLİYETÇİLİĞİMİZİ SORGULAYAMAZ”nSayın Devlet Bahçeli ve ekibinin milliyetçiliğini ve Türkiye sevdasını sorgulamak kimsenin haddi değildir. Benzer şekilde, şahsımın ve burada bulunan veya bulunmayan tüm AK kadronun milliyetçiliğini ve vatanseverliğini de hiç kimse sorgulayamaz. Bu, kimsenin ne hakkı ne de haddidir. Biz, Sayın Bahçeli ve kadrosuyla birlikte ‘Terörsüz Türkiye’ için canımızı, kanımızı, tecrübemizi ve hayatımızı ortaya koyduk. Türkiye’nin menfaatine olmayan hiçbir işin içinde yer almayız. Bütün çabamız Türkiye’nin hayrınadır. Türkiye’nin yararına olmayan girişimlerin tam karşısında durduğumuzu görürsünüz. Ne yaptığımızın farkındayız. Hiç kimse korkuya kapılmasın, endişe etmesin, kimsenin zihninde bir soru işareti kalmasın. Attığımız her adımı Türkiye için, milletimiz için, istiklalimiz ve istikbalimiz için atıyoruz.nn”EN ÇOK ONLARI RAHATSIZ EDİYOR”nBugün bazı gerçekleri açıkça ifade etme zorunluluğumuz var. Terör, en başından beri karşıtlarıyla birlikte bir sektör, bir ekosistem meydana getirdi. Terör eylemlerinden, terör tarafında olanlar kadar terör karşıtı görünenler de nemalandı. Milleti tehdit ederek istikrarsızlığı körüklediler. Bu kesimler, bugünlerde kendilerini ifşa ediyorlar. Terörün sona eriyor olması en çok onları rahatsız etmektedir, zira rant kapıları kapanıyor. Kurdukları tezgahlar bozuluyor, ellerindeki oyuncaklarını yitiriyorlar. Ortalığı bulandırmak ve zihinleri karartmak için yoğun bir çaba içindeler. Milliyetçi ve vatansever olduklarını söylüyorlar ama bu gelişmeye sevinemiyorlar. Bugün terör biterken, terör istismarcılığı da sona ermektedir. Milletimin bu sahte kahramanları görmesi en büyük temennimizdir. Hükümet ve AK Parti kadroları olarak son 23 yıldaki mücadelemiz, içerideki ve dışarıdaki baskılarımız sonuçlanma aşamasına gelmiştir. Kazanan Türkiye olmuştur, milletim olmuştur. 86 milyon vatandaşımızın her biri kazanmıştır. Birliğimize, bütünlüğümüze, vatanımıza, devletimize, milletimize, huzurumuza ve devletimizin onur ile gururuna kasteden veya kastedecek hiçbir girişimin içinde olmayız ve bu tür girişimlere asla izin vermeyiz.nn”41 YILLIK PARANTEZ KAPANMAKTADIR”n41 yıllık parantez artık kapanıyor. Her bir cadde ve sokak, ay yıldızlı bayraklarla donatılmalıdır. Biz tarih sahnesine dün çıkmış bir millet değiliz. Her zamanda ve zeminde uzun soluklu bir yürüyüş içindeyiz. Türklerin, İskitler ve Sakalar adıyla tarih sahnesinde yer aldığını biliyoruz. 751 yılında Türkler kitleler halinde İslam ile şereflendi. O günden bu yana Türk denince Müslüman, Müslüman denince de en çok Türk akla gelir. Malazgirt, Kudüs’ün fethi, İstanbul’un fethi ve İstiklal Savaşı; Türk, Kürt, Arap ve nice halkın ortak zaferleridir. 1001 Gece Masalları’nın Bağdat’ını Türk-Kürt-Arap birlikte inşa etmiştir. Şam, Diyarbakır, Mardin, Musul, Süleymaniye, Erbil, Hatay, İstanbul ve Ankara bizim ortak şehirlerimizdir. Bizler ittifak kurduğumuzda, atlarımızın rüzgarı Çin denizinden Adriyatik’e kadar serin esintiler taşımıştır. Atlarımızın şahlanışı bu coğrafyaya huzur getirmiştir. Kılıçlarımızın şakırtıları bu bölgeye barış getirmiştir. Tarihin sayfalarını açıp bakın. İttifak yaptığımızda atlarımızın, kılıçlarımızın, kalkanlarımızın ve tekbirlerimizin karşısında hiç kimse duramamıştır. İttifak kurduğumuzda medeniyetimizle, sanatımızla ve refah seviyemizle kimse rekabet edememiştir. Türk, Kürt ve Arap bir aradaysa, bir ve beraberse, işte o zaman Türk vardır, Kürt vardır, Arap vardır.nn”41 YILDA TERÖR BARONLARI, TERÖR SEKTÖRÜ KAZANDI”nBugün Gazze’de, Filistin’de tarihin en barbar soykırımı yaşanıyor. Sebebi nedir? Çünkü Türk, Kürt ve Arap bir araya gelip ittifak kuramıyor. Terörün nihai hedefi Türkiye’yi bölmek değildir. Türkiye’yi bölmeye kimsenin gücü yetmez. Fakat bize zaman kaybettirdiler, ekonomik zarara uğrattılar, enerjimizi tükettiler ve Türk ile Kürt arasına nifak tohumları ekmeye çalıştılar. Geçen 41 yılda terör baronları ve terör sektörü kazandı. Türk, Kürt ve Arap üzerine kirli planları olanlar kazandı. Şimdi bu kirli oyunu, bu tezgahı, bu nifak hareketini bozuyoruz.nn”MALAZGİRT RUHU, İSTİKLAL SAVAŞI’NIN NÜVESİ YENİDEN ŞEKİLLENİYOR”nTarih tekerrür etmektedir. Türk ile Kürt, aralarında hiçbir engel olmaksızın yeniden muhabbetle kucaklaşıyor. Bugün Malazgirt ruhu, Kudüs ittifakı ve İstiklal Savaşı’nın çekirdeği yeniden biçimleniyor. Bugün büyük ve güçlü Türkiye’nin şafağı söküyor. Silahlarla, şiddetle veya kavga için değil; muhabbet, kardeşlik için terör engelini ortadan kaldırarak yüz yüze, gönül gönüle konuşacağız. Bu ülkenin her bir ferdi, ister Türk, ister Kürt, ister Arap, ister Alevi olsun, devlet nezdinde birinci sınıf vatandaştır. Türkiye Cumhuriyeti, hepimizin ortak yuvası ve çatısıdır. 86 milyon olarak biriz, beraberiz ve ezelden ebediyete kadar kardeşiz.nn”DAHA GÜZEL ŞEYLER OLACAK”nTBMM’de bir komisyon oluşturarak sürecin yasal çerçevesini görüşmeye başlayacağız. Cumhur İttifakı olarak AK Parti, MHP ve DEM heyetiyle bu süreci olgunlaştırarak geleceğe taşıyacağız. DEM heyeti, dün Meclis Başkanımızla bir görüşme gerçekleştirdi. Meclisimizin sunacağı katkının kritik bir öneme sahip olduğu kanaatindeyiz. Rahmetli Sırrı Süreyya kardeşimizle, ardından Pervin Buldan hanımefendi ve Mithat Sancar beyefendiyle bir araya geldik. Oturduk ve konuştuk. Demek ki olabiliyormuş. Daha güzel şeyler de olacak. Meclisimizin de bu hayırlı süreci desteklemesini temenni ediyoruz. Bu mesele sadece Kürt vatandaşlarımızın değil, Irak ve Suriye’deki Kürt kardeşlerimizin de meselesidir. Onlarla da diyalog halindeyiz ve onlar da oldukça mutlu. Türkiye Büyükelçisi, aynı zamanda Suriye sorumlusu ve temsilcisi olarak Suriye’de toplantılar düzenledi. Oradan gelen mesajlar da son derece olumluydu. Orada da terör defterinin kapanacağına, birlik ve beraberliğin galip geleceğine kalpten inanıyorum.nn”ÜÇLÜ OLARAK BU YOLDA YÜRÜMEYE KARAR VERDİK”nŞimdi AK Parti, MHP ve DEM olarak, en azından biz üçlü, bu yolda birlikte yürümeye karar verdik. Bir derdimiz var. Dertliyiz. Derdimiz olduğuna ve el ele verdiğimize göre, bu engelleri aşacağız. Artık yumrukları sıkmaya lüzum yok; kucaklaşacağız, konuşacağız. Birbirimize doğru adım atarak ilerleyeceğiz. Türkiye, kardeşlikle büyüyecek ve demokrasiyle güçlenecektir. İstikrarla geleceğe yürüyecektir. Çok daha farklı bir Türkiye’ye en kısa sürede kavuşacağımıza inanıyorum. Biz bir adım atana her türlü kolaylığı gösteririz. Çıkış yolu arayana kapıyı sonuna kadar açarız. Sular tersine akmaz. Eğer akarsa da gereğini yaparız.nn”ŞEHİTLERİMİZİN GAYESİ MENZİLİNİ BULMUŞ OLACAK”nAcıları geride bırakmak kolay olmayacak. Acı hatıraları unutmak kolay olmayacak. Kayıplarımız geri gelmeyecek. Ancak gençlerimiz artık hayatlarının baharında aramızdan ayrılmayacak. Annelerimiz gözyaşı dökmeyecek, evlat acısı yaşamayacak. Ülke ve millet olarak bu iradeye ve özgüvene sahibiz. Hiç kimseyi incitmeden, kırmadan bu işin süratle sonuçlanması için kolaylaştırıcı bir rol üstleneceğiz ve silah teslimatını kurulan mekanizma aracılığıyla titizlikle takip edeceğiz. Şehit anneleri ve babaları, ellerinizden öpüyorum. Hiç kimse onların mirasına leke süremez. Müsterih olunuz, şehitlerimizin gayesi menziline ulaşmış olacaktır. Onların hatırasını asla çiğnetmeyeceğiz.”

Exit mobile version