Gazze’de Defin Krizi Büyüyor: Morglar Dolup Taştı, Toplu Mezarlar Gündeme Geldi

Han Yunus’un Mevasi bölgesindeki Filistinliler, sığınacak güvenli bir yer bulamadıkları için çareyi mezarlıklara yerleşmekte bulmuş ve çadırlarını bu alanlara kurmuştu.

Ne var ki, 10 Temmuz tarihinde İsrail güçleri buldozerler kullanarak Han Yunus’taki mezarlıklara bir operasyon düzenledi ve çevredeki çadırları yerle bir etti. Bu askeri kuşatma, Filistinlilerin hayatını kaybeden sevdiklerini toprağa vermesini imkansız hale getirdi. Sonuç olarak, Han Yunus’ta bulunan Nasır Hastanesi’nin morgu, defnedilemeyen cesetlerle tamamen dolmuş durumda.

**Defin Mümkün Olmazsa Toplu Mezarlar Kaçınılmaz Olabilir**

Hem Han Yunus mezarlıklarının sorumluluğunu üstlenen hem de Nasır Hastanesi morgunda gönüllü hizmet veren Tafiş Ebu Hatab, yaşanan çaresizliği şu sözlerle dile getirdi: “İsrail ordusu şu an Han Yunus’taki mezarlıkları işgal etmiş durumda ve ölülerimizi götürüp oraya defnedemiyoruz. Hastanenin morgu cesetlerle dolu. Bize bu insanları defnedebileceğimiz bir yer gösterin.”

Hastanedeki durumun vahametini vurgulayan Ebu Hatab, “Şu anda 50-60 cenaze bulunuyor ve aileleri onları nereye defnedeceklerini bilmiyor. Eğer mevcut durum değişmez ve mezarlıklara defin işlemi yapılamazsa, bu naaşları toplu mezarlara gömmekten başka çaremiz kalmayacak,” şeklinde konuştu.

Ebu Hatab, İsrail ordusunun mezarlıklardaki amacının ne olduğunun anlaşılamadığını belirterek şöyle devam etti: “Savaşın başlangıcından beri 14 binden fazla insanın defin işlemini gerçekleştirdim, fakat bugün elim kolum bağlı. Bu mezarlıklara gitmeye çalışan herkes canıyla bedel ödüyor.” AA kameralarına hastanenin morgunu gösteren Ebu Hatab, hem morgun içinde hem de dışında çok sayıda cenazenin bulunduğunu gözler önüne serdi.

**Filistinlilerin Yerinden Edilmesi Ölümden Sonra da Sürüyor**

Sevdiklerini yitiren Filistinliler büyük bir ikilemle karşı karşıya. Bir kısmı, cenazelerinin başında ne yapacaklarını bilmeden çaresizce beklerken, diğerleri ise tüm ulaşım zorluklarına katlanarak yakınlarını uzak bölgelerde toprağa vermek için çabalıyor.

Bu acıyı yaşayanlardan biri olan Filistinli anne Hiba Bereke, 17 yaşındaki oğlu Hamza’yı kaybettikten sonra, onu Deyr el-Belah’ta defnetmeye karar verdi. Bereke, oğlunu gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurladı.

Sabrin Ebu Hayye’nin anlattıkları ise trajedinin boyutlarını gösteriyor. Şakuş bölgesindeki bir okula yapılan saldırıda amcasını yitiren Ebu Hayye, amcasının cenazesini enkazdan kurtarmaya çalışan kuzenlerinin de Beni Süheyla’da bir başka saldırının kurbanı olduğunu aktardı. Ebu Hayye, kuzenlerinden birini okulun yakınına defnetmek zorunda kaldıklarını ve diğerini de aynı yere defnedeceklerini belirtti.

Daha evvel kızı Rua Kudeyh’i toprağa veren bir başka Filistinli kadın, dün de yeğeni Muhammed Kudeyh’i kaybetmenin acısını yaşadı. Gençler yeğeninin cenazesini uzak bir yere defnetmek için götürürken, acılı kadın “Şehitlere bile huzur yok,” sözleriyle isyanını ve kederini ifade etti.

Gazze’deki Filistin Vakıflar Bakanlığı tarafından dün yayımlanan bir bildiride, İsrail ordusunun 10 Temmuz’da ağır iş makineleriyle mezarlıklara zarar verdiği ve cenazeleri çaldığı iddia edilmişti.
Kaynak: AA