Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat) tarafından Cuma günü yayımlanan rakamlara göre, Avrupa Birliği’ne (AB) yönelen göç akınları sayesinde birliğin toplam nüfusu geçtiğimiz yıl 450,4 milyonluk rekor bir seviyeye ulaştı.
2012 yılından bu yana Birlik genelinde her sene doğum oranlarının ölümlerin gerisinde kalması, nüfus artışındaki tek faktörün göç olduğunu ortaya koyuyor.
Eurostat, durumu “Gözlemlenen nüfus artışı büyük ölçüde COVID-19 sonrası artan göç hareketlerine bağlanabilir,” sözleriyle değerlendirdi.
Geçtiğimiz yıl Birlik, 2,3 milyonluk pozitif net göç sayesinde nüfusuna 1,07 milyon yeni birey kazandırdı. Bu artış, 1,3 milyonluk doğal nüfus azalmasını dengeledi. Söz konusu dönemde 3,56 milyon doğum gerçekleşirken, ölüm sayısı 4,82 milyon olarak kayıtlara geçti ve doğumları geride bıraktı.
Bu trend, Avrupa’nın karşı karşıya olduğu demografik zorlukları gözler önüne seriyor. Zira kıtanın yaşlanan popülasyonu ve yetersiz doğum oranları, refah sistemleri üzerinde baskı oluşturmakta ve işgücü piyasasında boşluklara neden olmaktadır.
Nüfus bakımından en büyük AB üyeleri olan Fransa, Almanya ve İtalya bu pozisyonlarını sürdürüyor. Bu üç ülke, Birlik’te yaşayan toplam insan sayısının neredeyse yarısını, yani yüzde 47’sini barındırıyor.
Geçen sene itibarıyla 19 üye ülkede nüfus artışı gözlemlenirken, sekiz ülkede ise azalma yaşandı. Nüfusunda düşüş görülen ülkeler sıralamasında Letonya -9,9’luk oranla başı çekerken, onu Macaristan (-4,7) izledi. Polonya ve Estonya ise -3,4’lük düşüşle bu ülkeleri takip etti.
Karşılaştırma yapmak gerekirse, 1960 yılında Avrupa Birliği’nin nüfusu 354,5 milyon seviyesindeydi.