Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Grand Kartal Otel yangını davasının duruşmasına, Bolu Sosyal Bilimler Lisesi’nin spor salonunda bu amaçla hazırlanan özel salonda devam edildi. Duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar, yangında yaralanan mağdurlar, hayatını kaybedenlerin yakınları ve taraf avukatları hazır bulundu. Salon içinde ve çevresinde emniyet güçleri tarafından yoğun güvenlik tedbirleri alınırken, yerleşkeye çıkan yollar da trafiğe kapatıldı.nnSes ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla kayıt altına alınan oturum, sanık savunmalarının bir gün önce tamamlanmasının ardından, bu kez müşteki beyanlarının alınmasıyla sürdü. Duruşmada ilk söz, yangından makine mühendisi Alp Mercan ile birlikte kurtulduktan sonra diğer insanlara yardım etmek için otele geri giren ve bu esnada yaşamını yitiren tıp fakültesi öğrencisi Yiğit Gençbay’ın babası, aynı zamanda Danıştay 9. Daire Başkanı olan Abdurrahman Gençbay’a verildi.nnMüşteki Gençbay, adaletin tecelli etmesi ve sorumluların hesap vermesi amacıyla mahkemede olduklarını vurgulayarak, 5 gündür takip ettiği duruşmada şahit olduğu tablonun acısını daha da artırdığını ifade etti. Kavgacı bir tutumla gelmediklerini belirten Gençbay, “Turizm sektöründekiler bilir ki, otel müşterisine ‘misafir’ denir. Bizim evlatlarımız oraya misafir olarak gittiler, ancak ev sahipleri tarafından resmen katledildiler. Buna rağmen sanıklar, acılı ailelerin gösterdiği en insani tepkilere bile tahammül edemedi. Evlat acısı çeken annelere, teyzelere ağza alınmayacak hakaretler savurdular.” şeklinde konuştu.nnOğlunun ve çocukluk arkadaşının, otel sahibi Halit Ergül’ün eşi ve şirketin yönetim kurulu üyesi olan tutuklu sanık Emine Murtezaoğlu Ergül’ün tam karşısındaki 6017 numaralı odada konakladığını belirten Gençbay, ifadelerini şöyle sürdürdü:n”Emine Hanım, onlar sizin odanızın karşısındaydı. Sizin gibi onlar da odalarından çıkmayı başardılar. Hatta benim oğlumun odasına duman dahi sızmamıştı. Eğer odasında kalsaydı belki de bugün hayatta olacaktı. Fakat içerideki çocukların, insanların feryatlarını duyunca hiç tanımadığı canlara yardım edebilmek için o alevlerin arasına daldılar. Arkadaşları Temmuz’un 2’sinde mezuniyet diplomasını aldı, ben ise evladımın arkadaşlarının diploma törenini onsuz izlemek zorunda kaldım. Yavrularımızın cenazelerini 10. katta bulabildik. Bizim çocuklarımız, hiç tanımadıkları insanlar uğruna kendi canlarından oldular.”nnDanıştay 9. Daire Başkanı Gençbay, bu davanın her açıdan tarihe not düşülecek bir nitelik taşıdığını söyleyerek, “Bu dava, ülkemizdeki cezasızlık algısını yerle bir eden bir dava olacaktır. İyilerle kötülerin mücadelesi olacaktır. Bu aziz milleti değersiz görüp onun canını ve malını hiçe sayan zihniyetle bu milletin hesaplaşması olacaktır. Bu sebeple 84 milyon insan bu davanın sonucunu bekliyor.” dedi.nnMahkemenin vereceği kararın tarihi bir önem taşıyacağına inandığını dile getiren Gençbay, yargılamanın sağlıklı ilerlemesi için dış faktörlerin de sürece engel olmaması gerektiğini belirtti. “Bu yangın, kayıtlara geçen dünyanın 6’ncı büyük otel yangınıdır. Bu organize kötülüğün çok sayıda iştirakçisi var. İşletme sahipleri, hizmet sağlayıcılar, belediye ve özel idare yetkilileri şu an burada yargılanıyor. Fakat bunlara katılan daha pek çok yetkili mevcut. Kültür ve Turizm Bakanlığının denetim ve gözetimden sorumlu yetkilileri bu organize kötülüğün en başında yer alıyor. Aynı şekilde, oteli denetlemeyen ve iş güvenliği uzmanı atanmasını sağlamayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri de sorumludur.” ifadelerini kullandı.nnGençbay, Kültür ve Turizm Bakanlığının, sorumlular hakkında Bolu Cumhuriyet Başsavcılığının talebine rağmen soruşturma izni vermediğini iddia ederek sözlerine şöyle devam etti: “Kültür ve Turizm Bakanı, kimseye soruşturma izni vermiyor. Hatta basına yansıyan haberlere göre, bazı kişileri ima ederek ‘Onlar benim kıymetlimdir, bu yüzden soruşturma izni vermedim.’ diyor. Bakanlık makamında oturan bu şahıs neyi amaçlıyor? Sayın Cumhurbaşkanımızın adalet çağrısını boşa mı çıkarmak istiyor? Yoksa Adalet Bakanına, ‘O işler senin dediğin gibi yürümüyor. Benim kıymetlilerimi soruşturamazsınız.’ mesajı mı veriyor? Bu yüce mahkemenin tarihe geçeceğini söylerken, üst düzey yöneticiler dahil tüm tarafların, mahkemenin bağımsız yargılama yapmasını önleyecek her türlü eylemden uzak durması gerekmektedir. Ben buraya evladım Yiğit için geldim ama yitirdiğimiz 78 canımızın tamamı için buradayım. Burada sadece ciğeri yanan bir babayım.”nnYargı yolu kapalı olan diğer şüpheliler hakkında Başsavcılığın çalışmalarının sürdüğünü belirten Gençbay, “Süreci yakından takip ediyoruz. Merkezi idarenin taşradaki temsilcisi konumunda olan ve bu otelin kuruluşundan bugüne dek görev yapmış tüm valiler neden soruşturmaya dahil edilmemiştir? Valilerle ilgili iddiamızın arkasındayız. Sayın Başsavcılığımız, geçmişte oteli denetlemesi gereken Çalışma Bakanlığı yetkilileri için soruşturma izni talep etti ancak Bakanlıktan hala olumlu bir yanıt gelmedi. Çalışma Bakanlığı 13 yıl boyunca denetim yapmamış, bir iş güvenliği uzmanının atanmasını temin etmemiştir.” dedi.nnYabancı tur operatörlerinin, çalıştıkları otelleri her yıl yangın güvenliği açısından denetlediğine işaret eden Abdurrahman Gençbay, Etstur’un böyle bir denetim gerçekleştirmediğini öne sürdü. Gençbay, şunları kaydetti: “Tüm Türkiye bu yargılamayı izliyor; bu dava bütün bir milletin davasıdır. Buradan adil, tarafsız ve yansız bir kararın çıkacağına inancımız tamdır. Böyle bir karar çıktığında artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak ve 78 evladımız boş yere can vermiş olmayacak. Artık turizm işletmecileri ve diğer yöneticiler, daha fazla para kazanma hırsıyla insan hayatını tehlikeye atan faaliyetlerde bulunamayacak. Çalışanlar ve denetçiler, sorumluluklarının bilinciyle görevlerini yapacak. Bu işletmelere ruhsat veren kurumlar da sonrasında denetimlerini yaparak ruhsata aykırı durumları engelleyeceklerdir. Kılıcınız keskin, kararınız adil, hükmünüz vicdanlı olsun. Bolu’da hakimlerin olduğunu bütün dünyaya gösterin.”nnGençbay’ın konuşmasının ardından salonda bulunan müştekiler, kendisini bir süre ayakta alkışladı. Mahkeme başkanı ise, “Biz de heyet olarak başsağlığı diliyor, acılarınızı paylaşıyoruz.” ifadelerini kullandı.nn**Süreç**nnBolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocak’ta meydana gelen yangında 78 kişi yaşamını yitirmiş, 133 kişi ise yaralanmıştı. Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen 98 sayfalık iddianamede, otel sahipleri, şirket yöneticileri ve idarecileri olan Halit Ergül, Emine Mürtezaoğlu Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu, Elif Aras, Emir Aras, Zeki Yılmaz, Ahmet Demir, Kadir Özdemir, Cemal Özer, Mehmet Salun ile Bolu Belediyesi Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve itfaiye eri İrfan Acar hakkında 78’er kez “olası kastla öldürme” ve “olası kastla kasten yaralama” suçlarından toplamda her biri için 1998’er yıla kadar hapis cezası isteniyor. Diğer sanıklar; otelin teknik görevlileri Tahsin Pekcan, Hüseyin Özer ve Bayram Ütkü, mutfak personeli Reşat Bölük, Enver Öztürk ve Faysal Yaver, iş güvenliği uzmanları Kübra Demir ile Ece Kayacan, resepsiyon görevlisi Yiğithan Burak Çetin, Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş. yetkilileri İbrahim Polat ile İsmail Karagöz, FQC Global Sertifikasyon A.Ş. yetkilisi Ali Ağaoğlu ile çalışanı Aleyna Beşinci, LPG tesisatı bakım görevlileri Doğan Aydın ve Muharrem Şen, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli, İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal, İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Yeliz Erdoğan ile eski İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Mehmet Özel için ise “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.nn*Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.*
Grand Kartal Otel Faciası Davasında Acılı Babanın Feryadı: ‘Evlatlarımız Misafir Gitti, Katledildi’
