15 Temmuz FETÖ’cü darbe teşebbüsünün üzerinden dokuz yıl geçmiş olsa bile, o gece sergilenen kahramanca direniş zihinlerdeki canlılığını yitirmiyor. SABAH gazetesi, eski adıyla Boğaziçi Köprüsü olan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde darbecilerin mermileriyle gazilik şerefine erişen Ahmet Alkılıç ile Hafıza Müzesi’nde bir araya geldi. Alkılıç, o geceyi şu sözlerle anlattı: “Eğer o hain girişim amacına ulaşsaydı, vatanımızı kaybederdik. O gece Yüce Allah, bu milletin kalbinden korku hissini kaldırdı. Başımızın üstünden mermiler geçerken bile hiç kimse bir an bile duraksamadı. Hainler her zaman var olacaktır, fakat bu millet, ihanet edenlerin karşısında daima dimdik duracaktır. Bunun en somut kanıtı 15 Temmuz’dur. Hava o gün bunaltıcı derecede sıcaktı, ancak biz gökyüzündeki ilahi rahmetin yağdığını hissediyorduk.
Türk milletinin cesur bir millet olduğunu belirten Alkılıç, o geceki durumun farklılığını vurguladı. “Ancak bu derecede bir cesaret yalnızca Allah’ın rahmetiyle açıklanabilir. O an, ‘Bu mermiler bize işlemez, isabet etse ne olur ki, etmese ne olur?’ ruh halindeydik. Tamamen Cenab-ı Allah’ın bahşettiği bir kuvvet ve yüreklilikle ilerliyorduk” dedi. Karanlıkla başlayıp aydınlıkla sonuçlanan o direniş gecesini kendi penceresinden aktaran Alkılıç, şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanımız televizyon bağlantısıyla milleti meydanlara çağırınca hemen sokağa fırladım. Cumhurbaşkanımızın yönlendirmesiyle Ümraniye Meydanı’na doğru yola çıktık. Yol üzerindeyken babam telefon etti ve o da aramıza dahil oldu. Daha sonra hep birlikte Cumhurbaşkanımızın ikametgahının yer aldığı Kısıklı’ya yürüyüşe geçtik. Yaklaşık bir buçuk saat süren o yürüyüş, bize sanki beş dakikaymış gibi geldi. Ortamda inanılmaz bir manevi hava vardı. Şundan eminim ki, şehitlerimiz ve gazilerimiz yeniden dirilseler, o günü hasretle anar ve tekrar o meydanlarda olmak isterlerdi.”