İsrail’in ‘İnsani Yardım Kenti’ Aldatmacası: Gazze’yi Boşaltma ve Sürgün Etme Stratejisi

İsrail medyasında yer alan bilgilere göre, Gazze Şeridi’nin güney kesiminde, Refah kentinin harabeleri üzerine “insani yardım kenti” adı altında bir kamp inşa edilmesi öngörülüyor. 7 Ekim 2023’ten beri Gazze’de soykırım uygulamakla suçlanan İsrail’in bu planla, Filistinlilerin girişine izin verilip çıkışlarının engelleneceği bir alan yaratarak bölgeyi nüfusundan arındırmayı amaçladığı ifade ediliyor.

**YARDIM AKIŞI KESİLDİ**

Gazze Şeridi’ne yönelik insani yardım akışı ciddi şekilde sekteye uğramış durumda. İsrail’in 2 Mart tarihinden itibaren bölgeye açılan bütün kara geçişlerini kapalı tutması nedeniyle, yardım malzemesi dolu yüzlerce tırın girişi engelleniyor. Sadece Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı üzerinden çok kısıtlı sayıda aracın geçiş yapmasına müsaade ediliyor.

**İSRAİL’İN NİHAİ HEDEFİ: TÜM FİLİSTİNLİLERİ TEK BİR BÖLGEYE TOPLAMAK**

7 Temmuz’da bir açıklama yapan İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, olası bir ateşkese rağmen Gazze Şeridi’nin güneyini kontrol etme niyetlerini açıkça ortaya koydu. Katz, bu doğrultuda Refah’ta, Filistinlileri farklı ülkelere sürme hedefi taşıyan ve aldatıcı bir şekilde “insani yardım kenti” olarak adlandırılan bir merkezin kurulması için talimat verdiğini bildirdi.

Bakan Katz, kurulacak olan kampın Philadelphi ve Morag koridorları kullanılarak tecrit edileceğini ve Refah’ta konumlanacağını belirtti. Ayrıca, bu sözde kente giriş yapan Filistinlilerin bir daha bölgeden ayrılmasına izin verilmeyeceğini de vurguladı.

Katz’ın aktardığı bilgilere göre, Filistinliler bu “insani yardım kentine” ancak bir tarama sürecinden sonra kabul edilecek ve ilk aşamada 600 bin kişinin yerleştirilmesi planlanıyor. Nihai hedefin ise Gazze’deki bütün Filistinlileri, “yönetimi uluslararası organizasyonlara bırakılan ancak güvenliği İsrail ordusu tarafından temin edilen” bu alana toplamak olduğunu ifade etti.

Bakan Katz, kampın içine 4 tane daha “insani yardım merkezi” kurulacağını öne sürerken, Hamas ile bir ateşkes anlaşmasına varılsa dahi İsrail’in Morag Koridoru üzerindeki kontrolünü sürdüreceğini savundu.

**PROJE: ‘FİLİSTİNLİLER İÇİN BİR HAPİSHANE’**

İsrail’in Kanal 12 televizyonu, bu projeyi açıkça “Filistinliler için hapishane” olarak nitelendirerek planın detaylarını paylaştı. Kanal, Katz’ın demeçlerine referansla, İsrail’in bu “insani yardım kentini” Hamas’la sağlanacak 60 günlük bir ateşkes sürecinde inşa etme potansiyeli olduğunu belirtti.

Planın arkasındaki ismin, Savunma Bakanlığı Genel Müdürü ve eski Genelkurmay Başkan Yardımcısı olan Amir Baram olduğu ve kendisinin bu projeyi kuvvetle desteklediği bildirildi. Kanal 12’nin haberine göre, altyapısı tamamen İsrail ordusu tarafından kurulacak olan bu alan, devasa bir kamp ve binalar kompleksinden oluşacak ve Gazze’ye ulaşan tüm yardımlar bu merkezde toplanacak.

**UNRWA’DAN SERT TEPKİ: ‘İNSANLIĞA HAKARET’**

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Dış İlişkiler Direktörü Tamara Alrifai, projeye sert tepki gösterdi. Alrifai, basına yaptığı değerlendirmede, İsrail’in bu plana “insani yardım kenti” ismini vermesinin “insanlık prensibine yapılmış bir hakaret” olduğunu söyledi. “Bu projenin insani olan hiçbir yönü bulunmuyor; bu (sözde) şehir, insanlık kavramıyla kesinlikle uyuşmuyor” sözleriyle eleştirisini dile getirdi.

Alrifai, Gazze’nin İsrail’in saldırılarından önce dahi “dünyanın en büyük açık hava hapishanesi” olarak anıldığını anımsatarak, bu yeni planın “Mısır sınırında Filistinliler için çok büyük ve aşırı kalabalık kampların oluşmasına neden olacağı” konusunda uyarıda bulundu.

UNRWA Genel Komiseri Philippe Lazzarini de benzer bir endişeyi dile getirerek, “insani yardım kenti” maskesi altında “Gazze’deki Filistinlilerin Refah yönünde bir kez daha ve kitlesel olarak zorla yerinden edilmesinin hedeflendiğini” belirtti.

Lazzarini, projeye ilişkin tepkisini şu sözlerle gösterdi: “Bu girişim, Filistin halkını kendi topraklarında daha iyi bir gelecek beklentisinden de yoksun bırakacaktır. Böylesine kitlesel bir zorla yerinden etme operasyonuna sessiz kalarak suç ortaklığı yapamayız.”

**NE YAŞANMIŞTI?**

Bu plan, Gazze’deki yardım dağıtım noktalarına yönelik saldırıların devam ettiği bir dönemde gündeme geldi. 27 Mayıs’tan bu yana, İsrail-ABD ortaklığındaki “Gazze İnsani Yardım Vakfı” tarafından insani yardım bahanesiyle oluşturulan dağıtım alanlarına düzenlenen sistemli saldırılarda 809 Filistinlinin yaşamını yitirdiği ve 5,249 kişinin de yaralandığı rapor edildi.