Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın diğer üniversitelere yönelik rektör atamaları devam ederken, ilanı yaklaşık üç ay önce yapılan İzmir Demokrasi Üniversitesi rektörlük koltuğu için henüz bir görevlendirme gerçekleştirilmedi.
AKP’den milletvekili aday adayı olup listeye giremeyen Prof. Dr. Bedriye Tunçsiper, 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin ardından faaliyetine son verilen İzmir Üniversitesi’nin yerine kurulan İzmir Demokrasi Üniversitesi’ne kurucu rektör olarak atanmıştı. Tunçsiper’in sekiz senelik görev süresi, çeşitli usulsüzlükler, mobbing uygulamaları ve yargı kararlarını yerine getirmeme gibi ciddi iddialarla sıkça kamuoyunun gündemindeydi.
‘CİDDİ AKSAMALAR YAŞANIYOR’
Akademik camiada, başvuru dosyaları içinde kriterlere uygun bir adayın bulunamadığı veya üniversitenin geçmişine dair iddiaların atama sürecini olumsuz etkilediği yönünde söylentiler dolaşıyor. Konuyla ilgili görüş bildiren Eğitimİş İzmir 4 No’lu Şube Başkanı Elbey Kale, “Rektörün atanmamış olması, üniversite idaresinde ve akademik faaliyetlerde önemli aksaklıklara neden olmaktadır. Rektörlük makamının boş olması sebebiyle kadro alımları, bütçe onayı ve proje yönetimi gibi kritik kararların alınmaya devam etmesi ve bu kararların görev süresi biten bir idareci tarafından verilmesi, göreve başlayacak yeni rektörü oldukça zor bir durumda bırakacaktır” şeklinde konuştu.
Kale, açıklamalarına şöyle devam etti: “Rektör atanmaması, üniversitenin kurumsal işleyişini, toplumsal ve hukuki güvenilirliğini menfi yönde etkilemektedir. Süreci nihayete erdirecek bir atamanın en kısa zamanda yapılmaması halinde, motivasyon, verimlilik ve itibar kaybı daha da artabilir. Hakkındaki davalar sürerken mobbinge devam etmesi, keyfi yer değiştirmeler yapması ve kadro tahsislerinde adaletsiz davrandığına yönelik iddialar mevcuttur. Bu tür uygulamaların yeni rektör atanana dek sürdürülmesi, kamu yararı ve yasal çerçeve bakımından sakıncalı neticeler doğurabilir.”
Eğitim-Sen İzmir Üniversiteler Şube Başkanı Lülüfer Körükmez ise durumun farklı bir boyutuna dikkat çekerek, “Rektörlerin kanunla belirlenmiş görev sürelerinin, atama yapılmadığı için fiilen uzatıldığını gözlemliyoruz. Bu, şüphesiz ki uygun bir durum değildir. Biz üniversite bileşenleri olarak, seçimle gelen rektörlerin yasadan kaynaklanan görev ve sorumluluklarını icra etmelerini bekliyoruz. Özellikle de rektörlük dönemi hakkında çok sayıda şikâyet ve iddia bulunan yöneticilerin yerine yapılacak atamaların süratle gerçekleştirilmesi elzemdir” ifadelerini kullandı.