Kilise, Cadılar ve Kediler: Bir Uğursuzluk Hikayesinin Kökenleri

Orta Çağ’da kilisenin bağımsızlığa yönelik toleransı oldukça düşüktü. Bu dönemde, Hristiyanlık öncesinden gelen pagan inançlarını sürdüren bireyler cadılıkla yaftalandı. Bitkilere, hayvanlara ve genel olarak doğaya hürmet gösteren bu insanlar, kilise otoritesi için bir tehdit olarak algılandı. Kediler de benzer bir muameleyle karşılaştı; zira köpeklerin aksine sadakat göstermeyen, özgür karakterli varlıklar olmaları onları kilisenin nazarında kuşkulu yapıyordu. Dolayısıyla, hem kediler hem de bağımsız kadınlar, o vaktin baskıcı dini nizamına birer direniş unsuru olarak görülmekteydi.