New York Times (NYT) tarafından yayınlanan bir habere göre, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, kendi siyasi geleceğini güvence altına almak amacıyla Gazze Şeridi’ndeki savaşı yaklaşık iki senedir bilinçli olarak uzatıyor ve çatışmayı Lübnan, Suriye, Yemen ile İran’ı da kapsayacak şekilde genişletiyor. (AAOluşturulma Tarihi: Temmuz 12, 2025 23:34)
Gazetenin bu sonuca varmasının ardında, 110’u aşkın İsrailli, ABD’li ve Arap yetkilinin tanıklıkları yatıyor. NYT, bu ifadelerin yanı sıra kabine toplantı tutanakları, savaş planları, istihbarat değerlendirmeleri, müzakere süreçleri ve mahkeme kayıtları gibi belgelere dayanarak, İsrail’in bölgedeki savaşının neden bu denli uzayıp yayıldığına dair ayrıntılı bir analiz sundu.
Söz konusu haberde, İsrail’in Gazze operasyonları başlamadan önceki dönemden 7 Ekim olaylarına ve günümüze kadar olan süreç mercek altına alınıyor. Bu çerçevede, İsrail’deki istihbarat zafiyetleri, siyasi ve güvenlik elitleri arasındaki diyaloglar, iç politikadaki tartışma ve anlaşmazlıklar, toplumsal tepkiler ve Başbakan Netanyahu’nun aşırı sağcı ortakları nezdindeki konumu ayrıntılı bir şekilde incelendi.
Analize göre, aşırı sağcı bakanların desteğine muhtaç, hassas bir koalisyon hükümetini yöneten Netanyahu, kendi siyasi kariyerini koruma güdüsüyle savaşın hem süresini uzatmayı hem de coğrafyasını genişletmeyi tercih etti.
İncelenen kabine tutanakları ve kaynakların tanıklıkları, İsrail Başbakanı’nın, aşırı sağcı bakanlarından gelen hükümeti devirme tehditleri karşısında ateşkes fikrinden defalarca vazgeçtiğini gösteriyor.
Haberde ayrıca, Netanyahu’nun Mayıs ve Ağustos 2024 tarihlerindeki müzakereleri, Philadelphi Koridoru’nun kontrolünü gerekçe göstererek koalisyonunu sağlam tutmak adına kasıtlı olarak engellediği belirtiliyor. Ocak 2025’te daha geniş çaplı bir ateşkese ulaşılmasına rağmen, 18 Mart’ta bu anlaşmayı ihlal ettiği de hatırlatılıyor.
Netanyahu’nun önceliğini siyasi geleceğine ve koalisyonunun devamlılığına vermesinin bir sonucu olarak çok sayıda masum Filistinlinin can verdiği, Gazze’de tutulan İsrailli esirlerin öldüğü, ülke toplumunun kutuplaştığı, İsrail’in uluslararası imajının ciddi zarar gördüğü ve Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından tutuklama kararları çıkarılmasına zemin hazırlandığı ifade edildi.
Tüm bunlara rağmen, savaşın uzatılıp yayılmasının Netanyahu’ya siyasi kazanımlar sağladığı da belirtiliyor. Bu strateji sayesinde sivil ve askeri bürokrasi üzerinde tam bir denetim kurduğu ve özellikle İran’a yönelik operasyonlar sonrası, gelecek seçimlerde iktidarını koruyabilecek bir desteğe eriştiği kaydedildi.
## İsrail Başbakanlık Ofisi İddiaları Reddetti
İsrail Başbakanlık Ofisi, New York Times’ın çok sayıda yazılı ve sözlü kaynağa atıfta bulunarak hazırladığı bu kapsamlı haberi resmen yalanlayan bir açıklama yaptı.
Ofisten yapılan resmi açıklamada, haberin içeriğinin, Başbakan Netanyahu’nun siyasi muhaliflerinin uzun süredir dolaşımda olan ve itibarsızlaşmış iddialarının bir tekrarı olduğu ileri sürüldü.
Açıklamada, haberde yer alan iddiaların aksine, Netanyahu’nun olaylara sadece tanıklık etmediği, Hamas, Hizbullah, Suriye, Yemen ve İran’a yönelik gerçekleştirilen “başarılı” saldırıları bizzat yöneten isim olduğu vurgulandı.
NYT’nin haberinde kaynakların isimlerini açıkça belirtmemesine rağmen, Başbakanlık Ofisi, bahsi geçen üst düzey yetkililerin görevden uzaklaştırıldığını iddia etti.
Açıklamada ayrıca, Başbakan Netanyahu’nun ateşkes müzakerelerini veya anlaşmaları sabote etmediği, sadece “imkansız koşulları” içeren önerileri reddettiği savunuldu. Bu kararların koalisyon içi endişelerden değil, stratejik görüş ayrılıklarından kaynaklandığı ifade edildi.