Finansal piyasalar, Türkiye açısından oldukça dalgalı ve sıra dışı geçen bir haftayı kapattı. Türkiye için potansiyel olarak yeni bir ekonomik sayfa açabilecek önemli bir gelişme yaşandı: Terör örgütü PKK, Irak’ın kuzeyinde düzenlediği sembolik bir törenle silahlı eylemlerine son verdiğini duyurdu. Bu duyuru, 19 Mart’ta İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla tırmanan iç siyasi gerilimin sürdüğü bir dönemde geldi. Buna rağmen, piyasaların bu kritik gelişmeye tepkisi oldukça sınırlı kaldı. Dolar/TL kurunun 40 seviyesinin üzerine çıkarak zaman zaman 40.20’yi test ettiği günde, Borsa İstanbul 100 Endeksi’ndeki artış sadece yüzde 0.26 ile kısıtlı bir seviyedeydi. Ekonomistler ve piyasa uzmanları, olumlu bir seyre geçiş için sağlam adımların atılması gerektiğinin altını çiziyor.
Konuyu değerlendiren uzmanlardan İris Cibre, PKK’nin silah bırakma kararının Türkiye’nin terörle mücadele harcamalarını düşürme potansiyeli taşıdığını ve Suriye ile Libya’daki durumun da ekonomik açıdan olumlu sinyaller verdiğini belirtti. Ancak Cibre, bu pozitif faktörlerin piyasalara yansımasının önündeki en büyük engelin iç siyasetteki fırtınaların dinmemesi olduğunu vurguladı. “Hafta sonu tekrar tutuklamalar gelir mi” kaygısının borsayı olumsuz etkilediğini ifade eden Cibre, ülkeye hâlâ doğrudan yatırım girişinin olmadığını, son 12 ayda portföy yatırımlarında net çıkış yaşandığını ve yüksek faiz oranlarına rağmen kur üzerindeki baskının sürdüğünü ekledi.
Diğer uzmanlar da benzer bir temkinli duruş sergiliyor. Prof. Dr. Öner Günçavdı, bu aşamada net bir piyasa etkisi beklemediğini ve kalıcı bir etki için sürecin Meclis’teki yansımalarının görülmesi gerektiğini dile getirdi. Günçavdı, BİST’teki mevcut tepkinin geçici olabileceğini öne sürdü. Buna karşın Doç. Dr. Filiz Eryılmaz, piyasanın vereceği nihai tepkide Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yapacağı açıklamaların ve sürecin ne kadar kalıcı olacağının kritik rol oynayacağını belirtti.
Doç. Dr. Filiz Eryılmaz, sürecin samimi ve kalıcı bir barış ortamına dönüşmesi halinde piyasanın olumlu reaksiyonunun kademeli olarak güçleneceğini öngördü. Eryılmaz’a göre, bu durum yatırımcı güvenini artırarak Türkiye’ye fayda sağlayacaktır. Ayrıca, güvenlik için ayrılan kaynakların, çatışmalardan etkilenen bölgelerin kalkınmasına yönlendirilebileceğini, bunun da bölgesel iktisadi faaliyetleri ve yatırımları canlandırabileceğini ifade etti. Teknik olarak BİST için 10 bin 400 seviyesinin önemli bir direnç noktası olduğuna işaret eden Eryılmaz, piyasaların halihazırda 2.5 ila 3.5 puanlık bir faiz indirimini fiyatlamış olduğunu da sözlerine ekledi.