Türkiye’nin gündemini terör örgütü PKK’nın silah bırakma süreci meşgul ederken, bu kapsamda TBMM’de kurulması planlanan yeni çözüm süreci komisyonunun yetki ve sorumlulukları tartışma konusu oldu. İktidar partisi, komisyonun temel görevlerinin silahsızlanmayı izlemek, gerekli yasal altyapıyı hazırlamak ve süreci kamuoyuna doğru bir şekilde aktarmak olacağını ifade ediyor. Buna karşılık CHP ise, komisyonun çok daha geniş bir çalışma alanına sahip olması gerektiğini savunuyor.
Geçmişteki hatalardan ders çıkarılarak dürüst adımlar atılması gerektiğinin altını çizen CHP’li yetkililer, “Silahların sembolik dahi olsa bırakılması kıymetlidir. Bizim temel beklentimiz, Türkiye’nin demokratikleşmesi ve bu çerçevede Kürt sorununun kaynağını oluşturan problemlerin ortadan kaldırılmasıdır. Bu amaçla oluşturulacak komisyonda, parlamentoda grubu bulunan siyasi partiler eşit sayıda üye ile temsil edilmelidir. Grubu olmayan partilerin de komisyonda yer alması sağlanmalıdır. Komisyon kendi gündemini, kendi içindeki demokratik mekanizmalarla oluşturmalı ve başta şehit aileleri ile gaziler olmak üzere, konunun tüm taraflarının görüşlerini dile getirebileceği bir platform işlevi görmelidir” şeklinde görüş belirtiyor.
Terör örgütü PKK’nın yeni çözüm süreci çerçevesinde sembolik bir silahsızlanma eylemi başlattığı dün duyurulurken, Meclis’te de bu sürece eşlik edecek komisyonun yapısı için partilerin teklifleri alınmaya başlandı. Srebrenitsa Katliamı’nı anma törenleri için bulunduğu Bosna Hersek’te gazetecilerin sorularına değinen TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Silahların bırakılma sürecinin başlamasıyla birlikte, bu meselenin takibini yapacak, özellikle toplumsal psikolojinin idaresini sağlayacak ve olası yasal düzenlemeler için ön hazırlık yapacak bir komisyonun varlığına ihtiyaç duyulmaktadır” açıklamasını yaptı.
Söz konusu komisyonun görev tanımının anayasa değişikliği ya da terörist başı Abdullah Öcalan için bir af gibi konuları kapsamayacağını vurgulayan Kurtulmuş, komisyonun önümüzdeki hafta kurulabileceğini ve yaz tatili boyunca çalışmalarını sürdürebileceğini ifade etti. Komisyondaki karar alma mekanizmalarına da değinen Kurtulmuş, “Bu o kadar hassas bir konu ki, ‘oy çokluğuyla karar alırız’ denilebilecek bir mesele değil. Belirli konularda nitelikli çoğunluk aranması, işin doğası gereğidir. Toplantı günü veya kimlerin davet edileceği gibi konularda basit çoğunluk yeterli olabilir; ancak hangi yasaların çıkarılacağı gibi kritik kararların nitelikli çoğunlukla alınması, sürecin doğasına daha uygundur” diye konuştu.
‘SİLAH BIRAKMA DEĞERLİ’
Hem silahsızlanma girişimini hem de komisyon kurulması fikrini yorumlayan CHP’li yetkililer, sembolik de olsa silah bırakma sürecinin başlamasını olumlu bir adım olarak görüyor. Parti kurmayları, “Tek başına ele alındığında, silahların sembolik olarak bırakılması dahi anlamlı ve memnuniyet verici bir gelişmedir” derken, sürecin başlangıcında kendileriyle yeterli bilgi paylaşımı yapılmadığını da eleştiriyor. Buna rağmen, ülke için yapıcı bir netice elde edilmesini arzuladıklarını belirten kurmaylar, “Biz, terörle mücadelede çok ağır bedeller ödemiş bir milletiz. Bu sebeple silahların bırakılması değerlidir. Bu sürecin başlangıcı ve nasıl işleyeceği hakkında malumatımız yok. Yine de olumlu sonuçlar doğurmasını temenni ediyoruz” ifadelerini kullanıyor.
CHP’NİN KOMİSYON ÖNERİLERİ
İktidar kanadı Meclis’te kurulacak komisyon için daha sınırlı bir görev tanımı öngörürken, CHP ise çalışma alanları daha kapsamlı bir komisyonun gerekliliğini vurguluyor. CHP’nin sürece dair teklifleri şu şekilde özetleniyor:
“Türkiye’nin hem Kürt Sorunu bağlamında hem de genel olarak demokratikleşme alanında ciddi sorunları bulunmaktadır. Bizim arzumuz, Türkiye’nin demokratik standartlarının yükseltilmesi ve buna bağlı olarak Kürt sorununun ortaya çıkışına zemin hazırlayan koşulların ortadan kaldırılmasıdır.
Bu doğrultuda kurulacak komisyona, parlamentoda grubu olan tüm siyasi partiler eşit sayıda üye göndermelidir. Grubu olmayan partiler de komisyonda temsil hakkı bulmalıdır. Her milletvekili, gerekli gördüğünde komisyon çalışmalarına iştirak ederek fikir sunabilmelidir. Kararlar nitelikli çoğunluk esasına göre alınmalıdır. Komisyon, kendi çalışma takvimini ve gündemini demokratik usullerle belirlemelidir. Özellikle şehit yakınları ve gaziler başta olmak üzere, herkesin sesini duyurabildiği bir mecra olmalıdır. Tüm çalışmalar şeffaf bir şekilde tutanak altına alınmalıdır. Bu nitelikte bir komisyon çalışması, yalnızca Kürt sorununu çözmekle kalmaz, aynı zamanda Türkiye için bir demokratikleşme ve hukuk devletini yeniden inşa etme fırsatı yaratır.”