Süper Lig’in Harcama Limiti Sistemi: Bir Terazi mi, Yoksa Denge Bozucu mu?

Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) Süper Lig kulüpleri için uygulamaya koyduğu Takım Harcama Limiti (THL) sistemine dair dikkat çekici verileri analiz etmeyi sürdürüyorum. Bu mekanizmanın kulüplere fayda mı yoksa zarar mı sağladığı, sunulan veriler ışığında okuyucunun değerlendirmesine açıktır. THL, Süper Lig’de yürürlüğe girmesinden bu yana geçen 7 senede 2,7 milyar TL’den 27,5 milyar TL’ye tırmanarak yüzde 905 gibi devasa bir artış kaydetmiştir. Bu rakam, THL’nin yıllık ortalama yüzde 129’luk bir büyüme trendinde olduğunu göstermektedir. Bu yükseliş, özellikle kulüp gelirleriyle karşılaştırıldığında daha da çarpıcı bir hal almaktadır. Zira aynı zaman diliminde futbol gelirleri 5,3 katlık bir artışla 4,2 milyar TL’den 26,5 milyar TL’ye ulaşırken, THL’nin 9 katlık bir sıçramayla 2,7 milyar TL’den 27,5 milyar TL’ye çıkması, aradaki makasın ne denli açıldığını ortaya koymaktadır. 2025-26 sezonu için yapılan projeksiyonlar, THL’nin futbol gelirlerini aşacağına işaret etmektedir. 2021-22 ve 2022-23 sezonlarında da benzer bir durum yaşanmış; THL, futbol gelirlerini sırasıyla yüzde 7,4 ve yüzde 6,2 oranında geride bırakmıştı. 2025-26 sezonu için beklenen aşım oranı ise yüzde 3,79’dur. Prensipte, 2026 sezonu gelirleri henüz kesinleşmemiş olsa bile, bu limitlerin belirlenirken mevcut yıllık gelirleri aşmaması temel bir gerekliliktir.

Sistemin bir diğer kritik yönü ise kulüplerin THL’den aldığı payların rekabetin yapısını nasıl etkilediği ve yeniden şekillendirdiğidir. Geçen sezona kıyasla toplam limitlerde 11,9 milyar TL’lik (yüzde 76,8) bir artış yapılarak rakam 15,6 Milyar TL’ye yükseltilmiştir. İlk dört kulübe tahsis edilen 16,7 milyar TL’lik Takım Harcama Limiti, toplam THL’nin yüzde 61’ine ulaşmıştır; bu oran bir önceki sezon yüzde 69,5 olarak kaydedilmişti. Geri kalan 14 kulübe ayrılan 10,7 milyar TL’lik pay ise toplam THL’nin yüzde 39’una tekabül etmiştir; ki bu oran geçen sezon yüzde 30,5 seviyesindeydi.

Bu dağılım ortalamalara yansıdığında, 18 Süper Lig kulübü için belirlenen ortalama THL 1.528.100.870 TL iken, ‘4 büyükler’ olarak anılan kulüplerin ortalaması 4.195.624.142 TL seviyesine ulaşmıştır. Bu rakamlar, dört büyük kulübün harcama limitlerinin lig ortalamasının 2,75 kat üzerinde olduğunu göstermektedir; bir önceki sezonda bu oran 3,3 kat idi.

Dört büyük kulüp hariç tutulduğunda, diğer 14 kulübün THL ortalaması 826.907.171 TL olarak hesaplanmaktadır. Bu tutar, geçen sezon 316.523.976 TL düzeyindeydi. Sonuç olarak, ilk dört kulübün ortalama THL’si, diğer 14 ekibin ortalamasının 5,07 katına erişmiş durumdadır; geçen sezon bu fark 8,57 kat olarak dikkat çekmişti. Tüm bu bulgular, THL sisteminin Süper Lig’deki rekabeti dolaylı yoldan değil, doğrudan şekillendiren bir mekanizma haline geldiğini gözler önüne sermektedir. Sistem, mevcut yapısıyla özellikle yüksek bütçeli ve borç yükü fazla olan kulüplere ilave bir harcama alanı tanımaktadır. Bunun temel nedeni, söz konusu kulüplerin finansman giderlerinin, limitlerin hesaplanmasında göz önünde bulundurulan mühim bir maliyet unsuru olarak yer almasıdır.